29

681 50 11
                                    

"ÖLDÜRÜCEM ONU!" "Taehyung dur sakin ol" diyerek kollarına asılmıştım, hiddetle ayaklanan Taehyung'un.

Jungkook'un evinden kaçarcasına çıktıktan sonra Taehyung'a gelmiştim. Kapıyı açıp ağlayan beni görünce şaşırsa da önce beni sakinleştirmeye çalışmıştı. Sonunda ağlamam durulunca ve neler olduğunu anlatınca bu sefer de Taehyung kontrolden çıkmıştı.

"Ne sakini Jimin! Bırak beni sikicem belasını o herifin!" "Taehyung lütfen bi sakin ol hobi hyungu uyandırıcaksın bak" "Ya düşündüğün şeye bak Jimin bırak beni gidip ağzını burnunu kırıcam o adamın!" Hala kollarına sarılmış onu engellemeye çalışırken, daha fazla dayanamamış ve "Taehyung!" demiştim yüksek bir sesle. Tepkisini anlıyordum anlamasına ve haklıydı da belki ama olanlardan sonra bir de Taehyung'u durdurmaya gücüm kalmamıştı. Şu an sadece beni dinlemesine ihtiyacım vardı.

Ani çıkışımla dursa da hala sinirli olduğu belli oluyordu Taehyung'un. "Ne!?" dediğinde, çaresiz bir sesle "Lütfen... lütfen bi dur" diyebilmiştim sadece. Yorgunluğum yüzümden yeterince anlaşılıyo olucaktı ki Taehyung durmuştu sonunda.

Hareket etmediğini gördüğümde ona sarılmış ve "Özür dilerim" demiştim. Benim için sinirlenip ve yine benim için sakinleşmeye çalışıyordu, zor bir arkadaş olmalıydım. "Senin bir suçun yok ki Jimin..." "Seni üzüyorum hep gereksiz dertlerimle" "Saçmala Jimin böyle bir durumda yanında olmayacağım da ne zaman olucam" diyip geri sarılmıştı Taehyung da bana.

Bir süre sarıldıktan sonra ben yatağa, Taehyung da karşımdaki sandalyeye oturmuştu. "Benim tek üzüldüğüm şey önemsiz hissetmekti" demiştim. "Jimin istemediğini söylemene rağmen durmamış önemsiz hissetmek ne şimdi" "Ya dur hemen sinirlenme yine Taehyung, bi dinle beni" dediğimde sesli bir iç çekip "Peki anlat" demişti Taehyung.

"O an beni duyduğunu pek sanmıyorum çok sarhoşt-" "İçmeseydi o zaman o kadar" "Ya Tae bi dur da anlatayım" "Peki tamam tamam" "Beni üzen bana dokunması olmadı, hiç bir zaman dokunuşundan rahatsız olmam ki Jungkook'un, aşkından öldüğüm adam sonuçta ama o an kendinde olmaması ve bir anda yakınlaşmasına da hazır değildim dürüst olmak gerekirse ki zaten bu tarz durumlarda hala çok tecrübem de yok bilirsin" En son kurduğum cümleyi söylerken çekingence gülümsemiş ve Taehyung'a küçük bir bakış atmıştım. Ciddi kalmaya çalışsa da tebessüm ettiği belli oluyordu onunda.

Farketmemiş gibi yapıp söze devam etmiştim. "Yani hazırlıksız yakalandığım ve gerildiğim doğru ama asıl kırıldığım nokta değersiz hissetmemdi, kendinde değildi, benim ben olduğumun bile farkında olduğundan şüphe ettim bir an öyle olunca da öylesine takıldığı diğer insanlardan biri gibi göründüğümü düşündüm ve bunu kaldıramadım, yakınlaşmamızın bu şekilde olması kalbimi kırdı sadece"

Sonunda konuşmayı bitirdiğimde "Anlıyorum canım benim ve böyle hissetmen çok normal hatalı olan Jungkook" "Ama Taehyung görsen o kadar bitik duruyordu ki o gün kadının dedikleri de-" "Jimin tamam ama bu yaptığı şeyin yanlış olduğunu değiştirmiyor" "Biliyorum ama-" "Aması falan yok senin için sakinliğimi korumaya çalışıcam ama Jungkook'a karşı hala sinirliyim" "Peki sen de haklısın ne diyim" "Artık yatalım istersen yeterince yorulmuşsun zaten"

Taehyung'un pijamalarından birini giyip yanına kıvrılmıştım. "İyi ki varsın" diyip yüzümü koluna gömdüğümde saçımı okşamış ve "İyi geceler" demişti o da.

*****

Başım gözlerime kadar sızlarken uyanmıştım uykumdan. Çokta uyudum denemezdi ya neyse. Zaten uyumayı dahi hak etmiyordum dün yaptıklarımdan sonra. O rezil halimi görüp yine de tekrar evime gelmiş ve bana yardımcı olmaya çalışmıştı Jimin. Bense...

Love U PlayboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin