Akşam onda kaldığımdan dolayı sabahta okula Jungkookla birlikte gelmiştik. Beni fakülteme yakın bir yerde bırakıp başka bir binada olan seçmeli dersine doğru yol almıştı. Gitmeden hemen önce alnıma bıraktığı öpücüğün etkisiyle mutlu mutlu yürürken önüme dikkat etmemiş olmalıydım ki, birine çarpmıştım. "Pardon" diyip çarptığım kişiye bakmamla dona kalmam bir olmuştu. Bu adam Lili'nin sevgilisiydi!
Yaşanacak kaosa kendimi hazırlamaya çalışırken bir iki adım geri çekilmiştim istemsiz. "Bak ben-" "Ben, ben çok özür dilerim! Gerçekten çok üzgünüm! Yemin ederim ki bilerek olmadı! Affet beni lütfen!!" "P-peki?"
Olduğum yerden, arkasına bakmadan uzaklaşan çocuğu izlemiştim bir süre. Bu da neydi şimdi? Bütün o telaşlı özürler falan??
"Jimin!" "Jungkook?" "İyi misin?! Sana bir şey yaptı mı?!" "Ha-hayır, aslında ona çarpan bendim, korkmuş gözüküyordu anlamadım, üzgünüm falan dedi ve kaçtı resmen" dediğimde sakinleşmiş gözüken Jungkook sesli bir şekilde sırıtmıştı. "Jungkook... naptın?" "Bırak şimdi onu, sen iyi misin asıl, acıdı mı bir yerin?" "Yok iyiyim gayet" "Tamam öyleyse gel seni sınıfına bırakıyım, not defterini arabada unutmuşsun onu getirmeye gelmiştim ben de" "Teşekkürler ama konuyu değiştirme lütfen Jungkook, ne yaptın adama? Aklı çıktı beni görür görmez" "Sana bulaşmanın bedelini ödettim diyelim ve kapatalım konuyu artık tamam mı sarışın?" diyip tatlı mı tatlı bir gülümsemeyle burnumu öptüğünde "P-peki" diyebilmiştim sadece, kurcalamamak daha iyi olacağa benziyordu. O koca adamın sadece beni görmesiyle bile aklını oynatmasına sebep olan Jungkookla, şu an bana sevgiyle gülen Jungkook aynı kişiydi değil mi?
*****
Derslerim erken bittiğinden eve gelmiştim. Kapıdan içeri girmemle evi sarmış lezzetli kokular bana adeta hoş geldin diyordu. "Ben geldim annee, ellerine sağlık çok lezzetli kokuyor ne yaptıysan" "Merhaba canım, yemek oldu sayılır ellerini yıka da gel" "Pekiii"
Kokusu kadar hatta daha bile lezzetli olan yemeklerden yerken annemin gülümseyerek beni izlediğini fark ettim. "Noldu anne?" "Hiçç yüzünü bu denli güldüren çocuğu bir daha ne zaman görücem diye düşünüyordum" dediğinde ağzıma tıktığım koca lokmayla birlikte küçük çaplı bir boğulma tehlikesi yaşamıştım. "nE?" "Anlamadığımı mı sanmıştım oğlum?" "Nası- yani neyi?" "Jungkook'tu ismi yanlış hatırlamıyorsam, akşam da o mu alacak seni?" "Evet yani şey..." "Hadi ama Jimin benden saklamayı düşünmüyordun ya heralde" "Yok da... Sen nasıl?" peçeteyle ağzımın kenarını silerken "Anneler anlar" diyen annemin suratındaki şevkatli gülümseme sakinleştirmişti beni. "Hadi yemeye devam et soğuyacak yoksa" "Peki annecim, seni seviyorum" "Ben de seni seviyorum oğlum"
*****
"Jiwon teyzeme bak sen yaa!" "Sorma valla şok oldum bi anda" "E sonra bir şey oldu mu?" "Yoo, baktığın zaman konuyla ilgili daha da konuşmaya gerek kalmamıştı" "Baya tatlı bi an olmuş bence" "Dimi? nedensiz bir şekilde içimde bi rahatlama oluştu, güzel annem benim" "Tamam len kıskandırma" "Senin annen farklı sanki Taehyung" "O da doğru, candır benim annem can"
Taehyung'la konuşmamızı Namjoon hyung kesmişti. "Ne fısıldaşıyorsunuz siz bakayım orda" "Hiiç, yardım lazım mı hyung" "Yok hallettik her şeyi"
Elinde çerezlerle salona giren Jungkook, Taehyungla aramıza oturmuştu. Bunu yaparken Taehyung'u biraz ezdiği için -kendisi görmediğini söylüyordu ama bilinçi olma ihtimali oldukça yükseti- Taehyung söylenirken, ben de sessiz kıkırtılarımı içimde tutmaya çalışıyordum. Söylenmeye devam etmekte olan Taehyung'u görmezden gelip "Çerez?" diye sormuştu elindeki tabağı uzatırken. "Aaa bu cipse bayılırımmm" "Biliyorum" "Nerden aldın, her yerde satılmıyor bu" "Buraya gelmeden önce iki market ve üç bakkal gezdik Jimin" diyen Jin hyungla, elimi ağzıma götürmüştüm. Jungkook'a bakarak "Gerçekten mi?" diye sorduğumda bana cevap vermeden "Hyung yapılır mı bu ama?" demişti Jin hyunga. "Senin bize yaptıklarına ne demeli? Hem de Jin hyung kırk yılın başı gelmişken" diyen Hobi hyung susturmuştu Jungkook'u.
*****
İzlediğimiz film bittikten sonra birbirlerini gaza getiren Jungkook ve Yoongi hyung, Namjoon ve Jin hyung'u da alıp yakındaki sahada bir el basket maçı yapmaya gitmişti. Kaybeden takım herkese pizza alacaktı. Bu durumda Taehyung, ben ve Hobi hyung her türlü kazanan taraf olacağımızdan yerimizde yayılıp kalan çerezlerin dibini sıyırmaktan başka bir şey yapmıyorduk.
"Bu arada karar verebildin mi Jimin?" diyen Hobi hyungla anlamaz bir şekilde "Neye hyung?" diye sordum. "Konuyu daha açmamıştım ben" diyen Taehyung'a döndüğümde "Haftaya haftasonu bir dj konseri var, Hobi hyung sen derstteyken instagramdan duyuru postunu görünce bize gösterdi, herkes gidelim dedi tabi ama ben Jimin'e de bi sorayım dediğimde Jungkook 'ben gelmicem ve Jimin de gelmicek' dedi, ben yine de bir şansımı deneyeyim diyince de 'kasmayın gelmecek işte' diye susturdu beni" demişti. "Dj konseri demek..." "Yani ben de geleceğini pek düşünmedim ama sormazsam da olmazdı sonuçta, o gorile laf anlatamıyor ki insan" "Beni düşündüğünden öyle tepki vermiş olmalı" "Biliyorum bebeğim biliyorum, neyse ne dersin peki?" diye sorduğunda Taehyung, "Bence gelmelisin Jimin çok eğlenicez" diye araya girmişti Hobi hyung. "Yani istemiyorsan senin seçimin tabi canım" "Evet evet zorlama yok kesinliklee" "Saolun hyung, kulağa ilginç gelmiyo diyemem daha önce dj konserine gitmedim hiç, hem üstelik bazen o tarz müzikler dinliyorumda... bunu bir düşüniyim ben"
*****
Yatağa girdiğimde Tae "Hala tık yok mu?" diye sormuştu.
Evet bu sefer Hobi hyung ile Taehyung ne yapmış ne etmiş hepimizi onlarda kalmaya ikna etmeyi başarmıştı. Gerçi basketbol maçı yüzünden yorgun düşen hyunglar ve Jungkookla bu çok zor olmamıştı. Pizza yemeye halleri bile kalmamış ve oldukları yerde sızmışlardı. Pizzaları güzelce mideye indiren Taehyung'da, Jungkook'un koltukta uyuya kalmasını fırsat bilip ikimiz yatalım diye yatağını açmıştı.
Koca sevgilimin üstüne battaniye örtüp, iyi geceler öpücüğü bırakırken duyamayacağından emin bir şekilde "Biliyorsun bunda senin de suçun var, sonuçta tek başına koltuğu kaplamasaydın yanına sığışmaya çalışabilirdim Jungkookshi" diye fısıldamış ve Taehyungla odasına geçmiştim.
"Ne yok mu?" "Hala yapmadınız mı yani?" "Taehyung! Bi duyan olucak" "Cevap ver sen" "Hayır" "Garip... çok garip" "Garip diyip durma Taehyung ya" "Aman peki" "Beni o şekilde çekici bulmuyo mu sence?" "Saçmala Jimin, sana yanıp bitiyo bence o yüzden garip diyorum ya" "Pofff" "Neyse takma kafana sen ben öylesine sordum, hadi yatalım artık" "Peki iyi geceler"
"İyi gecelerr" diyip kafasını yastığa koyar koymaz horlayarak uyumaya başlayan Taehyung'un sırtını izlerken kafam hala doluydu.
Yani sonuçta istekli durduğu bir gerçekti, değil mi? Sertleşmişti resmen sonuçta. Belki de sadece fiziksel bir tepkiydi... Bir yandan da boyutu... hissettiğim kadarıyla epeyce... ahh uyumam lazımdı artık. Gözlerimi sıkıca yummuş ve uyumaya hazırlamıştım kendimi artık gerçekten yatmam lazımdı.
__________
Final haftam bitti ve koşarak buraya geldim. Daha dün yılbaşıydı sanki ama ocak ayı bitmek üzere, zaman gerçekten çok çabuk geçiyor. Zamanınızı iyi değerlendireceğiniz, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir yıl diliyorum hepinizee, Bir de bol bol şans hehe. Hepinizi çook öpüyoree
İyi okumalarr
(22.01.2024/01.04)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love U Playboy
FanfictionPlatonik bir jimin ve playboy jungkook (düz yazı + texting)