Selam. Nasılsınız?
İyi okumalar!Lotusx - Neredesin
💌
İnanılmaz bir baş ağrım vardı şuan. Kafamı kesip biçmek istiyordum. Elimdeki telefonumu bıraktım ve odamın kapısını açtım. Annem ve babam oturma odasında oturuyorlardı. Onların yanına oturma odasına geçtim. Annem bana baktı ve "N'oldu kızım?" Diye sordu endişeli bir şekilde. O kadar mı kötü görünüyordum ya?
"N'olmuş?" Diye sordum anneme. Sorarken ellerimi yüzümde gezdirmiştim. N'olur bir şey olmamış olsun. Yoksa hastaneye falan gitmez, evde paşa paşa açımı çekerdim valla. "Odandan çıkmışsın kızım. Daha ne olsun." Dedi annem. "Anne ya!" Diye çemkirdim hemen. Yeterdi artık. Kaç yıldır kızlarıydım alışamamışlar mıydı?
Babam, anneme döndü ve, "Karışma Nilüfer benim kızıma." Dedi ve bana öpücük attı. Babam her ne kadar 46 yaşında olsa da çok eğlenceli birisiydi. Yaşlı ama kafa dengiydi.
Bende babama öpücük attım. Annemin bize yandan baktığını yani kıskandığını anladığımda gülerek anneme döndüm. "Anne benim başım çok fena ağrıyor. Hastaneye gidip gelsem olmaz mı?" Dedim yalvarırcasına. Annem ağzını açtı ve konuştu. Annemle beraber konuşan birisi vardı. O da babamdı.
"Telefona bakmaktandır."
"Telefona bakmaktandır."
Babama bakarak onu ayıplarcasına cık'ladım. Babam bu hareketime güldü. "Selim! Dalga geçme benimle!" Dedi annem. Babama yine sinirlenmişti. Babam hemen elindeki kumandayı bıraktı ve annemin yanına oturup, annemin ellerini avuç içlerine aldı ve öpmeye başladı.
"Canım karıcım. Ben hiç öyle şey yapar mıyım?" Diye sordu. Hemen hayırlı bir evlat olarak atladım. "Yağcılar da inecek var!"
Annem bana ters bir bakış attı ve babama baktı. Koltuktan kalktım ve sevgili aileme seslendim. "Valla izin verseniz de vermeseniz de ben gidiyorum. " Dedim ve izin vereceklerine emin olduğum için odama ilerledim. Zaten annem izin vermese de babam annemi ikna ederdi.
Odama girip kapımı kapattım. Gardrobumun kapağını açtım ve kıyafet bakmaya başladım. Hastane zaten evimizin aşağısında olduğu için pembe kazağımı ve gri pantalonumu çıkardım dolabımdan. Hemen üzerime geçirdim. Havalar artık sıcakladığı için saçlarımı balıksırtı yaptım. BB kremimi sürdüm ve çantamı, telefonumu alıp çıktım odamdan. Dış kapıyı açtım ve spor ayakkabılarımı giydim.
"Anne baba ben çıkıyorum! Seviliyorsunuz aşkımlar!" Dedim ve cevap beklemeden kapıyı kapattım.
💌
Sonunda hastaneye gelmiştim. Baş ağrımdan dolayı insanlara çarpa çarpa gelmiştim. Acil kapısından girdim. Babam ve annem bu hastanede çalıştıkları için beni tanıyorlardı. Nöbette olan Burak'ın yanına yürüdüm.
"Naber lan hıyarto." Dedim ve sırtına vurdum Burak'ın. Burak gülerek bana döndü ve "İyidir lan Kardelen." Dedi ve sırtına vurdu. Hayvan herif ızbandut gibiydi ve eli ağırdı. Hiç beni düşünmüyordu.
"Burak lan, bana bir iğne sırası bulsana ya. Kısa olsun. " Dedim. Burak 'hay hay' dercesine kafasını salladı. " Bekle burada." Dedi. Tam giderken yeniden döndü ve yanıma geldi. "Ya da dışarıda bekle." Dedi. Tamam anlamında kafamı salladım ve bahçeye çıktım.
Dışarıda dururken bir anda birisi bana çarptı. Çarpan kişiye baktığımda elini bana doğru uzattı ve "Pardon." Dedi. Biraz garip görünüyordu. "Önemli değil." Dedim samimi bir şekilde gülümserken. Bir adım attı ama anında sendeledi. Hemen atılıp onu kolundan tuttum ve " İyi misiniz?" Diye sordum. Bir yandan yüzüne bakmaya çalışıyordum. Sonunda bana baktı.
Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Gözleri maviydi. Saçları dağılmıştı. Uykusuz muydu acaba? "Çantamda ilaçlarım var. Verebilir misiniz?" Diye sordu. Biraz geriye çekildim ve "Tabii." Dedim ve sırtındaki çantasını açtım. Arka bölmede birşey yoktu. Sadece birkaç kitap ve defter vardı.
"En öne bakın. Orada olacaktı." Dedi. En ön bölmeyi açtım ve elime ilaç kabı olarak farz ettiğim şey geldi. Hemen elime aldım ve çantayı kapatmadan
önüne geçtim. İlacı ters tuttuğunu fark ettim. Düz çevirecektim ki yabancı elini uzatıp ilacı almaya çalıştı."Teşekkür ederim ama ben açarım." Dedi. "Ne demek canım, yok ben açarım." Dedim ve çektim. O da inat edip çekince, "Bağırırım." Dedim ve elini çekmesini sağladım. İşte böyle aslan parçası.
İlacın önünü çevirdim. Ancak bu hiç ilaç gibi durmuyordu. Biraz daha inceledim. Ne olduğunu anladığımda yere düşürdüm. Gözlerimi yabancıya çevirdim. Şok olmuştum şuan. O, bir bağımlı mıydı?
İlacım diye söylediği şey, uyuştucuydu.