0.8

52 5 0
                                    

İyi okumalar!

Yalın - Deva Bize Sevişler

💌

Kurban Bayramı'ndan nefret ediyordum! Neden hep böyle oluyordu ya!? Sevmiyordum et doğramayı. Ama sevgili anneannem sağolsun doğruyorum.

"Anneanne, bitmedi mi? Yeter yoruldum!" Diye söylendim anneanneme. "Daha ne bitmesi? Daha ne yaptık ki?" Diye sordu sanki hiç birşey yapmamışız gibi. "Anneanne, 3 ailenin etini çıkardık, daha ne yapalım." Dedim. Anneannem ciğerlerle uğraşıyordu.

Tuğba Teyzem,"Kardelen, sen yukarı gidip küçük, yuvarlak tepsiyi getirsene, hadi kuzum." Dedi ve elimdeki bıçağı aldı. Oturduğum yerden kalktım oflayarak. Anneannemlerin köydeki evinin bir tane alt katında mutfak, bir tane de üst katında mutfak vardı.

Merdivenlerden tırmandım ve direkt balkon karşıma geldi. Balkon, büyüktü. Balkonun sağ tarafında ki kapıdan da içeriye giriyorduk. Mehmet Dayım balkonda oturuyordu. Mehmet Dayım'ı çok sevmesem de son olanlardan sonra sevmeye başlamıştım.

Biz Sadem ile konuşurken babam gelmişti ve bana, "Senin sevgilin mi var?" Diye sormuştu. Mehmet Dayım' da arkasından gelip, "Hadi geç kalıyoruz!" Deyip babamı yukarı çıkarmıştı. Bende Sadem'e görüşürüz deyip, yukarı çıkmıştım.

İçeri geçtim ve koridordan sola dönüp, mutfağa geçtim. Musluğun üstündeki dolapta tepsiler vardı. Dolabı açtım ve küçük, yuvarlak tepsiyi alıp kapattım . Mutfaktan çıkıp oturma odasına gittim. Kuzenlerim koltukta oturup dizi izliyorlardı.

"Ya bu Nihan ile Kemal imkansız!" Demişti Yusuf Abim. Bizim aile Kara Sevda bağımlısıydı. Tabii ki bende öyle. "Hoşt, ağzını hayra aç!" Diye kızdı Sude ablam.

Kapının orada durdum ve onlara baktım. Hayırlı bir kuzen olup, onlara sonunu söyleyecektim. Zaten onlar biliyorlardı. Bilmemezlikten geliyorlardı. "Evet, imkansızlar. Hatta bu Kemal, finalde ölüyor!" Diye bağırdım ve direkt balkon kapısına koştum.

Arkamdan Yunus Abim, "Seni elime geçirmeyeyim Kardelen" Diye anırdı. Ama ben takmadım ve aşağı mutfağa geçtim.

Tuğba Teyzem'e tepsiyi verdim ve geri yerime geçtim. Telefonumdan bildirim sesi gelmişti. Elime aldım ve baktım. Sevdiğim dizinin bugün yeni bölümü vardı ve ben kaçırmıştım! Çığlık attım ve annemlerin bana dönmesine sebep oldum.

Ama ben bu bölümü izlemeyi çok istiyordum! Allah kahretsindi!

"Ne oldu Kardelen?" Diye sordu annem. Elif Teyzem' de "Evet ne oldu? Niye bağırdın?" Diye sordu. Annem ve Elif Teyzem ikizlerdi ama hiç benzemiyorlardı.

"Dizimin yeni bölümünü kaçırdım!" Dedim ağlamaklı bir sesle. Ben o bölümün fragmanını elli kere izlemiştim!

Anneannem ciğerlerle uğraşırken  durdu ve bir anda kafama ciğer attı. Alnıma gelmişti. Hemen aldım ve yere attım. İyi ki saçıma gelmemişti.

"Orospu kançık seni! Biz sana ne diyoruz sen ne diyorsun!" Anneannem bu küfürü ilk kez, namaz kılarken kullanmıştı. Çünkü biz Ablam ile oklavayı çekiştirirken arkamda anneannem namaz kılıyordu.  Ve ablam bir anda bırakınca oklava anneannemin poposuna girmişti. Anneannem namazını bozup bu küfürü söylemiş, ve "Bir daha gelmeyin!" Adlı şiirini okumuştu. Ama ertesi yıl yine bizi  onlarda kalmamız için çağırmıştı.

💌

Bilmem kaçıncı rüyamda iken telefonumun çalan sesini duydum ve elimi telefonuma attım. Bu saatte kim arıyordu beni? Telefonu açtım ve kim olduğuna bakmadan açtım. Üstümü iyice örtmeye çalıştım. Balkonda uyuduğum için hasta olma ihtimalim yüksekti. Annem her ne kadar içeride yat dese de sıcağa alerjim olduğu için balkonda yatmıştım.

"Alo?" Dedim uykulu sesimle.

"Alo." Dedi karşıdaki kişi. Sadem.

"Sadem? Ne oldu bu saatte?" Diye sordum. Gecenin köründe ne olmuştu?

"Hiç, arayayım dedim. Uyuyor muydun?" Diye sordu. Arkadan sesler geliyordu. "Sorun değil. Sadem, sesler geliyor iyi misin?" Diye sordum.

Sadem, "İyiyim iyiyim. Annem kardeşime bağırıyor. Telefonu bırakması için. Gece geç saatlere kadar uyumuyor. O yüzden annemler izin vermiyorlar." Dedi. Benim annemde bana bağırıyordu.

"Anladım." Dedim. Sonra aklıma gelen şey ile sordum. "Sen neden geçen gün bizim eve gelmiştin?" Diye sordum.

"Annen bana senin küçüklük fotoğrafını göstermişti. Bende kaldı. Bende sana vereyim dedim." Dedi. Elimi alnıma götürdüm ve ovaladım.Annemin beni tanımadığı insanlara anlatmasından nefret ediyordum. Gerçi annem hiç tanımadığı insanlara hayat hikayesini anlatıyordu. 

"Anladım." Dedim. Uykum olduğu için dalıp dalıp gidiyordum.

Sadem anlamış gibi, "Uykun var galiba?" Diye sordu. "Hm-hm" diye onaylayan bir ses çıkardım. Güldü. Uykum olduğu için mi bilmiyorum ama gülüşü hoşuma gitmişti.

"İstersen sana şarkı söyleyebilirim. Sesim güzel. Yani öyle söylüyorlar." Diye biz fikir sundu. "Hm-hm." Dedim bende. Yeniden güldü. Ardından klavye sesleri geldi. Galiba şarkı arıyordu. Uzun sürmedi ve Sadem'in sesi geldi kulağıma.

"İstemem, istemem,
Solsun ümitlerin.
Camdansa sözlerim.
Bileği bükülmez Adalet'in.

Sesi çok güzeldi. Sesi huzur doluydu.

Yemin olsun,
Yemin olsun,
Hiç unutmadım sevgilim,
Teninse Cehennemim,
Düşünmem koşarak gelirim.

Hayatın içinde herşey varsa,
Benimde içimde sen varsın.
Saparsam kaçarsam,
Tut, bırakma,
Yükümde derdimde aşktır."

Onu dinlerken uykuya dalmıştım. Ve uyuduğum en huzurlu uykuydu.















İZLERİMİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin