1.2

34 4 2
                                    

Selamlarrr!!!

Yeni bölümümüze hoşgeldinizzz!!!

Ben sizi daha fazla tutmayayim

İyi Okumalar!

Bu arada yeni bir kitap yazıyorum ve şöyle bir karar verdim.

Her Çarşamba günü CANARALAR'a yeni bölüm,

Her Cumartesi ACI BADEM'e,

Her Pazartesi İZLERİMİZ'e yeni bölüm gelecek.

Diğer kitabımı da okumanızı isterim!

Neyyyssseee iyi Okumalar!

Anıl Emre Daldal M.

💌

Bilmem kaçıncı rüyamdayken kapı çalma sesiyle uyandım. Daha doğrusu yatağımdan sıçradım. Çünkü kapıyı çalan kişi hem zile basıyor, hemde kapıyı yumrukluyordu. Kapının oraya doğru koşturdum. Annem, babam ve ablam kapının önünde duruyorlardı. Annem, "Kim ya bu saatte?" Dedi uykulu sesiyle, kapının kilitlerini açarken.

Annem kapıyı açacakken babam, annemi kolundan tuttu ve geriye çekti. "Ben bakayım hayatım." Dedi babam ve kapıyı açtı.

Önce karanlıktı ancak kapının önündeki kişi, elini kaldırdı ışığa doğru ve ışık açıldı.

Karşımızda ki kişi, Sademdi.

Sadem'i bugün terslemiş ve engellemiştim.

Neden gelmişti?

Babam, Sadem'e "Buyurun?" Diye sordu. Sesi hiç iyi gelmiyordu.

Sadem, beni göstererek, "Kardelen ile konuşmam lazım." Dedi. İşte şimdi ayvayı yemiştim. Ablam ve annem şaşkınca bana doğru döndüler. Ancak babam bana bakmaya bile tenezzül etmedi.

Babam, "Ben seni daha önce de Kardelen'in yanında gördüm." Dedi babam Sadem'e. Sadem, kafasını salladı ve "Evet efendim." Dedi. Babam bana döndü. Bana uzun bir süre öylece baktı. Ardından Sadem'e döndü ve "Bir daha ki sefere bu kadar geç saatte gelme, oğlum." Dedi.

Sadem babama gülerek, "Tamam efendim." Dedi. Tabii ben o sırada küçük dilimi yutacaktım şaşkınlıktan. Ablam ve anneme baktığımda onlarinda şaşkın olduklarını gördüm.

Babam bana döndü ve "Hadi kızım, arkadaşınla konuş gel. Daha fazla beklemesin çocuk." Dedi. Ben hâlâ babama şaşkın şaşkın bakarken ablam beni arkamdan ittirdi. Ablama da şaşkınca bakıyordum artık. Daha bu sabah benim Sadem'i engellememe sebep olan cümleleri o sarf etmemiş miydi? Şimdi ne olmuştu?

Ayaklarım benden bağımsız Sadem' e doğru ilerliyordu.

Sadem'in yanına ulaştığımda babam kapıyı kapattı. Ardından Sadem beni kolumdan tuttu ve sürüklemeye başladı. Ben daha yeni ayılmaya başlamışken Sadem'in bu hareketine karşılık veremiyordum.

Dışarıya çıktığımızda Sadem kolumu bıraktı ve bana baktı. Bende ona bakıyordum.

"Öylece bakışacak mıyız Sadem?" Dedim bıkkınlıkla. Sadem bana bakmayı sürdürdü. Bende hâlâ ona bakıyordum.

"Neden engelledin beni?" Diye sordu. Gözlerini gözlerime kenetlemişti. Ayırmıyordu bir saniyeliğine bile. Sadem'i değilde Yunus'u seçmiştim. Bu yüzden Sadem'in benden uzak kalması gerekiyordu. Aslında ortada gereken birşey yoktu. Zaten biz sadece hastanede karşılaşmış ve konuşmaya başlamış iki insandık.

Ve ben, Sadem'in benden uzak durmasını istiyordum.

Kelimelerimi bir bir seçtim ve bir silah gibi Sadem'e doğrulttum.

"Sadem biz seninle yakın bile değildik ki. Sadece konuşuyorduk o kadar. Ben seninle takılıyordum. Öyle bir samimiyet yoktu seninle aramızda. Hele ki tanışalı çok olmadı bile. Neden şuan seni engellediğim için bana hesap soruyorsun? Sen kimsin ki? Benim hayatımda nasıl bir rolün var senin?"

Sadem söylediklerimi teker teker dinledi. Dinledi ancak hazmedemedi sanki. Öylece durdu. Gözlerini bile kırpmadı. Sadece gözlerime baktı.

Birkaç saniyenin sonunda, "Öyle olsun Kardelen." Dedi ve yanımda duran elimi tuttu ve havada sabır bıraktı. Ardından konuşurken elime birşey bıraktı.
"Bunu sana aslında ilk gördüğüm zaman verecektim ama o an beni öyle bir büyülemiştin ki," Elini elimin üstüne koydu. Avucunun içine koyduğu şeyi hissediyordum. Sadem biraz bekledi. Beklerken elimle oynuyordu. "Adımı bile unuttum."

Ardından elini çekti ve benimle son bir kes göz teması kurdu. Ardından arkasını döndü ve gitti.

Avucuma bıraktığı şey, Yunus'u takip ettiğim gün bileğimden düşen bilekliğimdi.

Ben bileliğe bakmayı sürdürürken ne zaman cebime koyduğunu bilmediğim telefonumdan  bildirim sesi geldi.

Elimi cebime attım ve gekn mesaja baktım. Bilinmeyen numaradandı. Üstüne tıkladım ve sohbet sayfasına girdim.

Bilinmeyen numara: Sanırım hep bilekliğini düşürüyorsun.

Bilinmeyen numara: Neyse, sana son bir mesaj yazacağım. O gün hastaneye aslında seni görmek için gelmiştim. Bu mesajı okuyup sakin beni aramaya veya mesaj yazmaya çalışma.

Mesajı okuduktan sonra donup kalmıştım. Hemen Sadem'i aradım. Ancak çalmıyordu. Telefonu kapattım ve sohbet sayfasına girdim.

Beni engellemişti.




İZLERİMİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin