İyi Okumalar!
Dolu Kadehi Ters Tut - Yangın
💌
Uyandığımda telefonumdan sesler geliyordu. Dün gece Sadem bana şarkı söylerken uyumuştum ve telefonum yatakta kaybolmuştu. Yatakta ki telefonumu buldum ve kulağıma götürdüm.
"Sadem, kalk oğlum hadi." Dedi bir erkek sesi. Sadem'in mırıldanma sesini duydum. İstemsizce gülümsedim. "Sadem kalkmazsan ayaklarından tutup seni çekerim!" Dedi babası olarak düşündüğüm kişi. Sadem, "Ya baba, of!" Dese de kalktı. Ve bir anda, "Siktir." Diye küfür etti. Büyük ihtimal ile telefonun açık olduğunu görmüştü.
Zaten sonra telefonun kapanma sesi geldi. Bende gülerek yataktan kalktım ve yatağımı topladım. Sonra elimi yüzümü yıkadım ve sevgili sülalemin yanına gittim. Elif Teyzemler, annemler, Tuğba Teyzemler ve Dayımlar burada yatıyordu. Oturma odası baya bir büyüktü.
Anneannemler yatak odasında yatıyorlardı herhalde.
"Günaydınlar, sevgili sülalem!" Diye bağırdım ve hepsinin uyanmasını sağladım. Yakup Dayım, "Kardelen senin ağzına sıçayım!" Dese de oda kalkmıştı.
Kahvaltı yaptıktan sonra köye gezintiye çıkmıştık. Yani sülalemi otlatmaya çıkarmıştım.
Yusuf Abim, Yunus Abim ve Muhammed Emin Abim benim yanımdalardı. Diğerleri önümüzde yürüyorlardı.
"Kardelen, kızım sen hiç bizi aramıyorsun ha. Kırılıyoruz." Dedi ve küçük bir çocuk gibi hareketler yapmaya başladı Yunus Abim. Yusuf Abim ensesine vurdu ve "Yoo, hiç kırılmıyoruz. Hem sen kız mısın da kırılacaksın." Dedi. Sanki sadece kızlar kırılıyorlardı. Bunları ben aşık olduklarında görecektim.
Biraz daha gezdikten sonra yeniden eve dönmüştük. Üzerimi değiştirdikten sonra film izlemek için mısır falan patlatmıştım. Balkona geçtim ve kapıyı kilitledim. Artık kimse giremezdi.
Filmimi izledim ve bolca ağladım. Çünkü filmin sonunda kız adamı unutuyordu.
Burnumu peçeteye sümsürdüm ve yeni bir peçete aldım. Burnumu sümsürdüğüm peçeteyi de karşıma aldığım çöp kutusunun içine attım.
Telefonuma gelen bildirim ile bildirime tıkladım.
Şıllık: Ne yapıyorsun?
Siz: Agliorum.
Çok geçmeden Sadem'in araması ekrana düştü. Cevapladım ve kulağıma götürdüm.
Sadem, "Kardelen, iyi misin? Ne oldu?" Gibi soruları sıralıyordu ama ben o sırada burnumu çekip zırlamakla meşguldüm.
"Bir şey yok." Dedim zar zor. Sonra bir anda, "Ya nasıl unutur adamı ya! Nasıl!" Dedim ve daha çok ağladım. Sadem anlamamış olmalı ki "Kim kimi unutmuş?" Diye sordu.
"Ya ben şimdi bir film izledim," dedim ve burnumu çektim. "Filmin sonunda kız adamı unutuyor. Ona ağlıyorum." Dedim ve daha dok ağladım.
Gözyaşım kalmamıştı vallaha.
"Güzelim, sakın olur musun?" Dedi Sadem. Bir anda ağlamam durmuştu.
Güzelim? Gerçekten mi?Sadem bana seslendi ve kendime geldim. Yatağımı zaten sermiştim. Yataktan kalkıp eşyalarımı yere koydum ve üzerimi yarıya kadar örtüp uzandım. Yine balkonda yatıyordum.
"Sadem, bana şarkı söyler misin?" Diye sordum. Gözlerim acıyordu. Ağladığım içindi herhalde. Zaten uykum vardı. Sadem şarkı söyleyince direkt uyurdum.
İkindin vaktiydi ama olsundu. Ben zaten bu saatlerde yatmayı severdim.
Sadem yine güldü ve şarkıya başladı. Bu sefer sözlerine bakmamıştı.
"Yine odamda bir başıma
Sensiz uyandım
Uyanmaz olaydım
Yanı başımda bir fotoğraf
Gülen bir kadın
Ah, o kadınYangın yine başımda
Yine bir sabah bile bile ateşe uyandım
Yangın dört yanımda
Tutuşacağımı bile bile ateşe uzandım."Uyku ile uyanıklık arasındaydım. Sadem'in son söylediği şeyi duydum ve uykuya daldım.
"Kardelen, sen beni hiç unutma, olur mu?"