"Sizi tebrik ediyorum kurtlar, benim gücüm sadece açık yaraları iyileştirmek üzerinde denendi, bunu iyileştiriceği kesin değil!"
"Ya napalım bu salak büyücülerden birini kurtarıcam diye kendini riske attı. Normalde birkaç saate geçer gücümün etkisi ama kurt formunda değilken duydu ulumamı."
"Ben sizin yapıcağınız işe var ya!"
"Sakin Lix, küfür yok!" Rose yenıma gelip sırtımı okşamıştı.
Gücümü kullanıp ellerimi kulaklarına koydum kurdun. Biraz fazla uğraşmam gerekiyodu, bi süre bu pozisyonda beklememiz gerekiyo.
(Hyunjin)
Odaya geçmemiz gerekiyomuş, Felix'i almak için perilerin ortak odasına doğru yürüyodum. İçeriden kurt kokusu geliyodu, uffff!
Kapıyı açıp içeri girdiğimde kurtları ve Felix ve bi kurdun olduğu durumu gördüm. İçimdeki kurtlara karşı olan öfke artmıştı.
Çatık kaşlarla içeri girip Felix'in yanında durup elimi omzuna koydum. Birden gözleri açılıp mavi parlak gözleri beyazlarını da ele geçirdi ve birden bayıldı.
"FELİX!" o düşerken belinden tutup kucağıma almıştım.
"Ne olduğu hakkında en ufak bi fikrim yok ama sen ona dokununca bi güç patlaması yaşadı. Bunu araştırıcam, şimdi onu odanıza götür ve yatağına yatır. Dinlensin." başımı sallayıp hızla odamıza çıktım.
Kapıyı açıp içerideki yatağa onu yatırdım kendi tabutuma geçicekken birden kollarını boynuma dolamış ve beni kendine çekmişti.
"Gitme." rüya görüyodu sanırım, ya da uyanıklık ve uyku arasında bir yerdeydi ama gitmemi istemiyosa gitmezdim.
Yanına yattığımda iyice bana sokulmuştu. Kafasını boynuma gömmüş, ellerini göğsüme koymuştu.
Düz yattığımda kafasını göğsüme yaslayıp kollarını bedenime sardı ve üstüme yattı.
O uyuyodu, ilk defa yatakta uyicaktım, bu ilki Felix ile yapmak çok güzeldi. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uyandığımda göğsümdeki beden hala olduğu yerde duruyodu, dudakları adeta beni öp diyodu ama korkuyodum ya uyanırsa diye.
Küçük bi öpücükten ne zarar gelirdi ki? Eğilip dudaklarına küçücük bi öpücük kondurdum ve geri çekildim.
Tekrar öpmek istiyodum ama devam edersem asla duramazdım.
Kıpırdanıp yavaşça gözlerini açtığında başta etrafına bakındı. Sonra kafasını kaldırıp boncuk boncuk bana baktı.
Sonra yattığı yere baktığında kızardı. Ama kalkmadı da, benim için hava hoş, benim işime gelirdi.
"Rahat uyudun mu çillim?"
"Hmhmm." yicem artık seni ya!
Ellerimi beline koyup yerlerimizi değiştirdim ve onu gıdıklamaya başladım.
"Yicem seni artık ya!" gülmeleri bi süre sonra kahkahaya dönüşmüştü.
Birden kapı açılıp içeri Minho, Rose ve Jimin girmişti. Girmeleriyle oldukları yerde ağızları beş karış açık bize bakakalmışlardı.
"Biz çıkalım." Rose, Jimin ve Minho'nun elinden tutup dışarı çıkarmaya çalışmıştı ama Minho direniyodu.
"Lan Hwang adamı, Lix'imin bakireliğini mi aldın lan!"
