Hemen yattığım yerden kalkıp dolabımın başına geçtim ve üstüme giyeceğim kıyafetleri aramaya başladım.
Katıldığım yarışlar her ne kadar yasa dışı olsada bir o kadar da eğlenceli . Araba sürmek benim için basit bi eğlence değil benim için tamamı ile tutku.
Saat şuan 1 di yani oraya gitmek için bir buçuk saatim vardı.
Dolaptan ince dümdüz siyah bol bi sweatshirt çıkardım ve altına giymek için siyah bir eşofman. Üstüme giyinip ağzıma maskemi taktım sweatshirt ümün şapkasınıda taktım ve spor arabamı anahtarını alıp evden çıktım. Önce İlke' nin kapısını çaldım ve o açar açmaz" Yine mi yarış! " dedi ama bir çaresi yok hem eğleniuordum hemde bir kere bulaşmıştım bu işe.
Spor arabam daha doğrusu yarış arabam yarışların yapıldığı yerdeydi ve orası şehir çıkışlarındaydı bu yüzden kırmızı ve şirin mi şirin mini coperımla gidecektim. Saat bir buçukta yani bir saatim kalmıştı.
Tenha yolları tercih ederek yarış yapılacak alana ulaştım. Mini coperi park edip en sevdiğim şey olan kırmızı yarış arabama doğru ilerledim. Arbamın yanına gidip "özledin mi beni Fadimem ! " dedim. Evet arabamın ismi Fadime. Komik gelebilir ama arabamın ismi var. Bu arabayı ailemden gizli almıştım ve İlke dışında kimse yarışlara katıldığımı bilmiyordu. Eğer olurda birgün polislere yakalanırsak ben biterdim. Kimsenin beni görmemesini dileyerek arabama bindim ve yarış pistine doğru sürmeye başladım.
Yarış alanına gelince yanıma otur oturacak olan yönlendiriciyi beklemeye başladım. Her yarışta yanınıza bir yönetici almak zorundasınız.Ben bu kuraldan nefret ediyorum çünkü yaşıtlarıma göre kat be kat daha iyi araba kullanıyorum.
Sıra sıra herkesin yan koltuğu dolmaya başlıyordu ve sıra bana geldi. Kapıyı aynı benim gibi giyinen bi adam açtı ve oturdu. Yüzünü bana çevirdi ve önce şapka sını indirdi sonra maskesini.
Bir dakika böyle bişeyin olması imkansızdı.
Dona kalmıştım iyiki yönetmenleri tanımak için 15 dakika veriliyordu yoksa şimdiden yarışı kaçırmıştım.
Bi anda eli maskemi tutdu ve indirdi "Doruk? "
"E... Ece? "
Sanırım ilk defa biri sırrımı öğrendi ve o kişi çok yanlış bir kişi.Böyle birşeyin olması imkansızdı. Onu şimdiye kadar bir kere bile görmemiştim. Eğer burda yarışlara katılıyor olsaydı onu görürdüm.
" senin burda ne işin var? "Tam ağzımı açmış konuşacak ken işaret parmağı ile sus işareti yapıp dudaklarıma değdirdi ve bana yaklaşarak,
" Doğruyu söyle bunu yaptığını kimse bilmiyor dimi?"
Konuşma sırası bendeydi.
" kimin bilip bilmediği seni alakadar etmez ve eğer bu yarışlara katıldığımı birine söylersen bil ki aynı şeyi bende sana yaparım. " ikimizde sustuk yarışın başlamasına 5 dakika kalmıştı. " eğer yarışırken bana yönlendiricilik yaparsan çok kötü olur. Ben şimdiye kadar hiç bir yönlendiriciyi dinlemedim ve üç kez bu yarışmada birinci oldum. "
" Vay be! Amma da konuştun. Yok birnci oldum yok sana ihtiyacım yok falan. Ne bu Allah aşkına gülmem mi gerekiyor. Bu yarışa yönlendirici olarak geldim ve yapacağım. Şimdi önüne dönüp hazırlanırsan sevinirim. "
Ona bakıp"sen... Sen tam bir aptalsın, aptalın kelime anlamısın." Önüne döndüm ve hazırlandım.
Bu maç kolay olacaktı çünkü ön eleme maçıydı genellikle kolay olurdu ve ben de haliyle geçerdim.
5..4..3..2ve 1
Yarış başladı. İlk başlarda benden önde bir kişi vardı ama çok sürmeden onu geçtim ve en önde bendim.
Sağa dönüceğim sırada Doruk
" sağa dön " dedi. Tam şuan sağa değil sola dönesim ve direksiyonu onun kafasında parçalayasım geldi.
Sağa döndüm ve önüme bakarak konuşmaya başladım. " Bana ne yapacağımı söyleme, konsantre olamıyorum. " diye bağırdım. Ama sanırım o umursamadı çünkü hala konuşmaya devam ediyordu." ben görevimi yapmak için burdayım senin konsantre olman beni ilgilendirmiyor." dedi.
Önüme döndüm ve onun dediğini yapmak yerine kendi bildiğimi yaptım ve bir anda bişey oldu araba kontrolsüz halde ilerlemeye ve herkes bizi geçmeye başladı. Tam araba dışarı çıkacakken Doruk üstüme doğru eğildi ve direksiyonu konturollü bir hale getirdi. O kadar güzel toparlamıştı ki ben asla öyle birşey yapamazdım. İlk defa birini benden iyi araba kullanırken gördüm.
" öyle bakacağına arabayı sürmeye devam et. " dedi
Bir kaç dakika içinde tekrar en önde olmayı başarmıştım. Yarışın bitiş çizgisi uzaktan gözüküyordu. Yaklaşık 1 dakika içinde çizginin önünde buldum kendimi. Yarış çizgisini geçtim.
Yarış pistinde ışıklar yükselmeye başladı ve ve bir ses duyuldu.
"Kazanan FADİME dedi. " arabadan Doruk'la aynı anda çıktık ve ben sevinçle çığlık atmaya başladım. Aslında alışmıştım kazanmaya çokda bir sevinç vermiyordu.
Benim ardımdan diğer arabalarda sıra sıra dizilmeye başladılar. Saat sabah altıyı gösteriyordu. Buradan Doruğa gözükmeden ayrılmak istiyordum.
Arabayı park edip. Mini cooper ın yanına yürümeye başladım. Tam önüne geldiğimde arkamdan bir kol beni çekti ve
" Böyle kaçamayız Ece hanım."dedi.
" Acaba sadece bıraksan da gitsem. Yani benim hayatım seni ilgilendirmiyor ister yarışlara katılırım ister başka birşey yaparım. Sonuçta sen benim hiç birşeyim değilsin. Dimi haklıyım. "
" Amma boş yaptın ben onu mu söyliyecektim sanki. Sadece neden benim dediğimi yapmak yerine kendi bildikleri ne uydun ki bu az
kalsın yarışı kaybetmene neden oluyordu. Sadece neden? "
Bu soruya verecek bir cevabım yoktu çünkü sadece o an ona sinir olmuştum ve dediğini yapmak istememiştim.
Cevap vermek yerine arabamın kapısına yöneldim . Anahtara basıp arabanın kilidini açtım ve o bana bakmaya devam eder ken arabama yerleştim. Camı açıp ona baktım
" sadece sinir oldum"
Bunu dediğin anda gaza basmış ve yola koyulmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI
Teen Fiction𝘒𝘪𝘮 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳𝘥𝘪 𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘻𝘭𝘪𝘤𝘦 𝘨𝘪𝘵𝘵𝘪𝘬𝘭𝘦𝘳𝘪 𝘰 𝘢𝘳𝘢𝘣𝘢 𝘺𝘢𝘳ı𝘴̧ı𝘯ı𝘯 𝘰𝘯𝘭𝘢𝘳ı 𝘣𝘪𝘳 𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘦 𝘣𝘢𝘨̆𝘭𝘢𝘺𝘢𝘤𝘢𝘨̆ı𝘯ı. 𝘉𝘪𝘳 𝘱𝘳𝘰𝘫𝘦 𝘰̈𝘥𝘦𝘷𝘪𝘯𝘪𝘯 𝘬𝘢𝘭𝘱𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘣𝘰𝘴̧𝘭𝘶𝘬𝘭𝘢𝘳ı 𝘥�...