GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI

27.BÖLÜM

20 Gün Sonra

Tatil başlayalı yirmi gün olmuştu, 20 gündür Doruk'u görmüyordum.onu o kadar özlemiştim ki.

Sabah abimin hayvan gibi kükremesiyle uyandım.

Neymiş bu evde neden herkes geç kalkıyor muş?

Kendisi alışkın olduğundan her sabah altıda kalktığı için bizide altıda kaldırmaya çalışıyo.

Sabahın altısında bağırışmadan uyuyamayıp kalktım ve salona inip abime delici bakışlar atmaya başkadım.

"Ne oldu yani? Bizi sabahın bi köründe kaldırdın ne geçti eline? "

"Erken kalkmıyo sunuz. Hem kahvaltı hazırlayan yok acıkıyorum hemde sen yoksun birini sinir edemiyorum sıkılıyorum. "

"Bravo canım abicim sana bravo. Şimdi git kendine kahvaltı hazırla da ye! Anlarsın o zaman altıda kaldırmak neymiş. "

"Ya kızım saçmalama yap işte güzel bişeyler yiyim. Hadi ya. "

"Hala yemek diyorsun ya. Düş peşime pis abi! "

Saat sabah altı bile olsa bazı insanları kıramıyorum işte.

Mutfağa girip buz dolabına yöneldim. Peynir ve yağ çıkartıp abimle bana tost yapmaya koyuldum. Oda çay koyuyordu.

Tostları özenle hazırlayıp tabaklarımıxa koydum ve abimin hazırlamış olduğu sofraya geçip oturdum.

Bir yandan tostumu yiyor bir yandan
Doruk'la mesajlaşıyordum.

Ailesiyle birlikte dün akşam yola çıkmış bir yere gidiyordu lar.

Annemin mutfağa girmesiyle telefonu bıraktım ve anneme dömdüm.

"Günaydın annelerin en güzeli. "

Abim kadar yalaka bir insan görmeniz mümkün değil. Her bulduğu fırsatı değerlendirip araya illaki bir şey sokardı.

"Günaydın oluşum gene erkencisin bakıyorum. Ee bize tost yok mu? "

"Olmaz olurmu anniş ben şimdi yaparım sen geç otur. "

"Heh kızım heh. Bu gün rahat edeyim akşam işe başlıyacağım babanın eski bi dostu Rize'ye geliyormuş. Bir iki gün kalır diyor baban hazırlık yapıcam. "

"Kimmiş bu misafirler? Biz tanıyo muyuz? "

Abimin sorduğu soruyu o sormasa ben soracaktım ,

"Çok küçüktünüz hatırlamazsınız. Ben çok görmedim onları ama baban sürekli Bursa'ya gidip görüyor ya onlar geliyor işte. "

Babamın Bursa'ya gidip gördüğü biri mi vardı?
Ben bunu neden bilmiyordum.

Babamda mutfağa girince tostları önlerine bıraktım ve hepimize çay doldurup tekrardan masaya geçip kendime bir sandalye çektim.

"Abi sen niye çalışmıyosun ya? Niye anı görev falan yok. Sen bildiğin yatarak para kazanıyosun. "

"Ne alakası var kızım. Önemli bi ley üzerinde çakışıyoruz o yüzden operasyon yok. Hele bi bitsin işimiz o zaman başlıycal asıl operasyon. "

"Waaow iddalı. İyi bari. Ee baba seninde arkadaşlarin geliyormuş annem söyledi. "

Babam dolu ağzıyla konuştu.

"Evet yarın akşama burda olurlar. Çok yakın dostumdur Murat. Bizim ambalaj, plastik şeylerin reklamını onların şirketi yapıyor. Buraya gelmesinin nedeni hem görüşmek hemde sözleşmeyi yenilemek. "