1.BÖLÜM

50 5 1
                                    

Sanırım ben bittim!

Kapı tıkladı ve İlke,
"Ece benim aç! " dedi.
Yataktan kalktım ve çökmüş halimle kapıya doğru yürüdüm, kapıyı açtım ve içeriye buram buram parfüm kokusu yayıldı.
Şaşırdımmı?
Tabiki hayır, çünkü İlke'den bahsediyoruz . O ve süslenme takıntısı.
"Aa Ece ne oldu sana ıyımısın? "
"İyiyim ama büyük bir sorunumuz var "
O içeriye girip koltuklardan birine kendini attığında yanına gittim ve kucağına yatıp anlatmaya başladım,
"Yarına yetiştirmem gereken bir maket ödevim var ve bu ödev sınav için ve biliyorsun ki yüksek not almam lazım fakat! Bu ödevi yapmam için bana 1 gün yetmez. "
Mimarlık okumak sanıldığı kadar kolay değil , bazen o kadar zor ödevler verilir ki okul birincisi bile olsanız 1 günde bitiremezsiniz . Ve ben malesef ki şuan bunun içindeyim.
"Nasıl yani bir günde yetişmezse neyapacaksın. Yani düşük not alır-"
"Öyle bir şeyin olmasına izin veremem İlke bu yüzden sende bana yardım edeceksin . Şimdi karşıya odana gideceksin ve üstünü değiştireceksin ve bizim çocukları arayıp durumu izah edeceksin ve alışverişe çıkacağız ama kırtasiye alışverişine"
" Bi an umutlandım kıyafet alışverişine gideceğiz diye,neyse tamam o iş bende. İçin rahat olsun yetiştiririz."
Arkadaşlarımı çağırmam çok bir işe yaramayacaktı ama olsun en azından yanımda olmaları iyiydi.
İlkeyi odasına doğru yolladım ve bende odada maketi yapmak için mekan hazırlamaya koyuldum.

Ben klasik bir mimarlık fakültesi okutan Ece Erdinç. Geceleri farklı sabahları farklı bir insanım . En sevdiğim (!) özelliğimse ödevlerini her zaman son zamana bırakmak.

Saat 12 gibiydi. İlke kapıyı çaldı ve içeri girdi, ondan yaklaşık bir 10 dakika sonra Uraz ve Damla geldi. Onlar ve daha sonra gelecek olan Gizem ve Eren İlke'den sonra en sevdiğim arkadaşlarımdı. Onlar her ne zaman yardıma ihtiyacım olsa gelirlerdi ve şimdide burdalardı.
Damla ve Uraz 'ı içeri davet ettim. Maket yapacağımız için koltuğu bir kenara itmiş yere yuvarlak bir kilim sermiş ve kenarlara yastıklar koymuştum.
"Ee Gizem ve Eren nerede ? "
Cevap veren Uraz oldu,
" Onlarda birazdan burda olur markete uğramıştılar , atıştırmalık almak için . "
Uraz bunu söylemesinin ardından kapı çaldı ve Gizem ve Eren geldi.
İlke ve ben atıştırmalıkları hazırladık ve etrafına toplandığımız halını tam ortasına koyduk.
" ah ben ne unuttum, daha doğrusı nasıl unuttum kırtasiyeye gitmedim evde malzeme yok. Off! salaklığım üstümde yine. Siz oturun kendi eviniz gibi takılın yarım saate dönerim. " dedim ve odama koşup üstüme beyaz kalın askılı bir crop giydim ve altınada kot bir şort, üstümede mavi çizgili bir gömlek giyip çocuklara görüşürüz diyip evden koşarak çıktım.
Neyse ki kırtasiye evime yakındı.
Yanıma yüklü miktarda bir para almıştım çünkü mimarlık için kullanılan malzemelri aşırı pahalıydı. Kırtasiyeye girdim ve sevimli ve beni her hafta gören sevim abla ile karşılaştım. Hiç konuşmadan ona malzeme listesini verdim ve tek tek her şeyi almaya başladım. Saat tam biri gösterirken işim bitmiş ödemeyi yapmış kırtasiye den çıkmıştım. Yurdun girişine doğru yürürken elimdeki listeden eksik varmı diye kontrol ederken bi anda kafam b sert bir yere çarptı ve elimde ki şeyler yere dağıldı. Kafamı kaldırmadan saydırmaya başladım. "HAY BEN SENİN ,,,Ya mal mısın kardeşim önüne bakarak yürüsene! " bir yandan kafamı tutuyordum. "Madem yürümeyi bilmiyorsun niye sokağa çıkıyorsun,insanların başına ne geliyorsa sizin gibiler yüzünden geliyor"
"Özür dilerim hanımefendi. Bu kadar abartacak bişey yok. " şaşırdım çok şaşırdım ve kafamı kaldırıp adama baktım sonra bana doğru uzattığı elini tutarak yerden kalktım adamın boyu 1.90 civarıydı ve ben yanında çok kısa kalıyordum. Üstümü sildim ve "daha dikkatli ol" dedim sonra yere eğilip malzemelerimi toplamaya başladım . Aynı andı oda benle eğildi ve "Bu kadar abartmaya gerek yoktu. "dedi ve ayağa kalkıp yürüdü. Bir an dediklerim için pişmanlık duymuş gibi oldum ama yardım etmeden gidince ne pişmanlık kaldı ne bişey.
Bu çok kabaca bir hareketti. Tamam bende bir tık hatalıyım önüme bakmadan yürüyordum ama sinirlendim ne yapabilirim.
Ben eşyaları toplamaya yardım edecek sanar ken o bişeyler geveledi ve yürüdü.
Yolun geri kalanı içimden saydırarak geçti ve sonunda 1+1 odama ulaştım.

GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin