Doruk'la koltuğa geçip oturduk.
Adı yazan zarfı ona uzatıp kendi zarfımı açtım.
' Yarış bildirimi yaptığımız mesaj yöntemi güvenlik dolayısıyla kaldırılmış tır. '
Not kısmını okudum ve asıl kısma geçtim.
'Son yarışta yaşananlar nedeniyle polisten baskın yemiş ve yarışlara ara vermiştik.
Sezonun son final maçı siz Ece Erdinç ve Orhan Kaya arasında olacak zorlu ve bilinmez tuzaklardan oluşan bir yarış olacaktır. Her zaman olduğu gibi yarışa katılmak zorunludur.
2 gün sonra saat 02.30'
Orhan kaya kim be?
Doruk bana dönünce yüzü kireç gibiydi,
"Noldu iyi misin? "
"Orhan kaya yarışları yapan adam yani bütün tuzakları, pistin hey yanını o biliyor. Kendi arabası da seninkiyle asla bir tutulamaz. Ezer geçer seni. Bu işte bi şey var. "
"Ama neden ben? Yarışları yapan adam yani Orhan neden benle yarışmak istesin ki. O yarışlara gelen insanlar araba kullanmayı zaten çok iyi bilmiyorlar genellikle içkili geliyorlar. Yoksa ben asla birinci olamam o kadar iyi bi şoför değilim. Ya tuzaklara yakalanırsak. "
"Senle bi derdi yok, derdi benle "
Ne? Doruk'la ne derdi olabilirdi ki.
"İyi de senle ne derdi varki. "
"Boşver sen. Yarışa sen gelmiycek sın ona istediğini vericem ben tek başıma gidicem. "
"Boşver mi? Doruk ben artık sıkıldım bu boşver lerden. Ben aramızda gizli olsun istemiyorum bir sorun varsa da beraber çözelim istiyorum. Ayrıca da o yarışa benim geleceğimi herkes biliyor. Şimdi anlat dinliyorum. "
Nefesim kesilmişti konuşmaktan.
Doruksa göz göze gelmekten kaçınıyordu. Anlatmak istemiyordu."Anlatırım ama bir şartla. Benimle gelmiyceksin! "
Onu orda yanlız bırakacağımı mı sanıyordu. Asla!
"Anlatma o zaman eninde sonunda ankatırsın. "
"Ece anlamıyorsun, başına bir şey gelebilir ben bunu göze alamam. "
"Ya sana bir şey olursa orda ölür kalırsın kimse de geçmiyor ordan. Bende gelicem bir şey olursada ikimize olsun... "
"Of Ece of sana laf anlatamıyorum. Gel tamam gel. Ama bi şartla, "
"Yine ne oldu? "
Yaklaş işareti yaptı bende koltukta ona doğru yanaştım.
Gözleri tekrardan dudaklatımk bulunca bu sefer hiç beklemeden dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Kendimi ona bırakmıştım. Ellerim ensesine gidince o da ellerinin birini yanağıma birini belime koydu, belimde olan eli bir anda beni kendine çekti ve kucağına oturttu.
Nefes nefese kalınca ayrıldık.
Kafasını her zaman yaptığı gibi boynumun girintisine soktu.
Telefonumun titremesiyle elimi telefona uzattım .
Abim arıyordu.
"Alo abi. "
"Ece'm yurtta mısın? "
Doruk bi anda boynuma üfleyince cevap veremedim, gıdıklanıyorum.
"Yu... Yurttayım abi, sen ne zaman geliyorsun? İyisin dimi bi yerinde bir şey yok. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI
Novela Juvenil𝘒𝘪𝘮 𝘣𝘪𝘭𝘦𝘣𝘪𝘭𝘪𝘳𝘥𝘪 𝘬𝘪 𝘨𝘪𝘻𝘭𝘪𝘤𝘦 𝘨𝘪𝘵𝘵𝘪𝘬𝘭𝘦𝘳𝘪 𝘰 𝘢𝘳𝘢𝘣𝘢 𝘺𝘢𝘳ı𝘴̧ı𝘯ı𝘯 𝘰𝘯𝘭𝘢𝘳ı 𝘣𝘪𝘳 𝘣𝘪𝘳𝘪𝘯𝘦 𝘣𝘢𝘨̆𝘭𝘢𝘺𝘢𝘤𝘢𝘨̆ı𝘯ı. 𝘉𝘪𝘳 𝘱𝘳𝘰𝘫𝘦 𝘰̈𝘥𝘦𝘷𝘪𝘯𝘪𝘯 𝘬𝘢𝘭𝘱𝘭𝘦𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘬𝘪 𝘣𝘰𝘴̧𝘭𝘶𝘬𝘭𝘢𝘳ı 𝘥�...