GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI

16.BÖLÜM

"Memur bey bakın ben doğru olanı yaptım. Bıraksaydım da adam kadını dövsemiydi! Hem memur bey nerde o şerefsiz? Hapise giricek dimi? O kadına kim bilir daha neler neler yapmıştır. Ama ben az bile vurdum  o adama. "
"Hanımefendi lütfen biraz susar mısınız. Tek nefeste nasıl bu kadar konuşa biliyorsunuz anlamadım. "
  Yaklaşık bir buçuk saattir karakoldaydık. Doruk , ben ve kadın ifade vermiştik. Ama sonra nedense beni ve Doruk'u göz parmaklıkların arkasına koydular.
Ama suçlu olan biz değildik o şerefsizdi.
"Ece biz ne yaşıyoruz ya? Şaka gibi ama nezarethane deyiz . "
"Memur bey biz ne zaman çıkıcaz burdan? "
Cevap vermedi.
Doruk'la aramızda parmaklıklar vardı ama yan yana oturmuştuk.
Babam ve abim görüş alanıma girince toparlanıp ayağa kalktım.
Abim kimliğini cevap vermeyen memura gösterdi ve yanımıza yaklaştı.
"Abi, baba. Abi lütfen çıkart bizi burdan, suçlu ilan biz değiliz. "
  Gelip nezarethanenin kilidini açtılar hemen abime sarıldım.
Abim kollarımı boynundan çekip beni kenara çekti,
"Kızım senin ne işin var burda adamı tahtayla dövmek ne demek ya! Ne yaptın sen! "
"A.. Abi adam kadını dövüyordu, kadın yardım edin diye bağırıyordu nasıl dövmeseydim adamı. "
Doruk sadece susup bizi dinliyordu.
"Baba Allah aşkına sen birşey de yanlış bir şey mi yaptım? "
"Hayır kızım sen haklısın ama adamı ölesiye dövmek yerine polisi arasaydın keşke. "
"Abi lütfen , lütfen abi çıkart bizi burdan. "
Abim yanımızdan ayrıldı ve yaklaşık 20 dakika sonra geri döndü,
"Serbestsiniz, "
"Adam, ona ne oldu? "
"Kadın şikayetçi olmuş gerisi artık mahkemeye bağlı. "
Doruk 'a kısa bir bakış attım.
Babam,
"Oğlum sen kimsin? "
"Ben kızınızın okuldan arkadaşı, "
"Maketi birlikte yapıyor baba, canımız sıkılnca dondurma yemeye gidelim dedik ama başımıza gelmeyen kalmadı. "
"Neyse ne hadi sizi yurda bırakalım."
Yurda döndüğümüzde saat çok geçti haliyle içeriye gizli girecektik ama babamlar varken gerek yoktu.
  Babam,
"Barış hadi, "
"Kardeşimin mis gibi odası varken oteldeki kalıcam hayatta olmaz. Hem zaten onu gördüğüm saatler kısıtlı sen git baba. "
Doruk'la kısaca bakışıp vedalaştık ve odalarımıza girdik.
Kapıyı kapatıp yürüdüm.
Abimden hiç ses çıkmıyordu.
"Abi, "
"Efendim, "
"İyi misin? "
"İyiyim. Neden sordun. "
"Bi' durgunsun da ondan sordum. "
"Aslında bi'şey oldu, "
"Noldu abi ? "
"Bahar nişan attı, "
"Hangi Bahar'dan bahsediyoruz, umarım Bahar abla değildir. "
"Kızım salma saçma konuşma. Benim nişanlım olan Bahar nişan attı. Ayrılıyoruz dedi! "
 
Hiç bir şey demeden abime sarıldım.
  Abimle Bahar ablanın ilişkisi çok farklıydı, ben hayatımda onlar kadar aşık olan hiç kimse görmedim.
Nişanlandıkları gün o kadar mutluydular ki ama şuan Bahar'ın bunı yapması insanı merak a sürüklüyorsun. Çünkü bu kadar derin bir aşkı bitirmek küçük bir kavgayla olacak iş değildi.
  Sarılmayı bırakıp koltuğa oturduk,
"Abi, neden? Yani Nasıl desem Bahar ab-"
"Artık adını bile alma ağzına! "
O kadar yüksek çıkmıştı ki sesi korkarak irkildim.
"Ta.. Tamam. Anlatmak istersen dinlerim. "
"İsterim ama şimdi değil. Hem yarın erken kalkıcaz. Nerde yatacağım ben? "
"Sen benim odam da yat ben burda uyurum. "
"Yok olmaz ben burda uyurum se yerinden etmiyim. "
"Sen sığmazsın bu koltuğa, gel benim odama. "
"Doğru."
   
Abimin çoktan uyumuştu. Bense salonda tavanı izliyordum.
O kadar uzun bir gündü ki karakola bile düşmüştüm.

  Alarmımı kurmak için telefonu mu elime aldım. Doruk'dan mesaj vardı.
     'Uyudun mu? '
            'Uyumadım. Saat çok geçti sen neden uyumadın? '
     'Seni düşünüyordum uyku tutmadı. '
           'Bende abimin horlamasından uyuyamıyorum o kadar sesli horluyor ki duvarlar sarsıyor olabilir.'
     'Abim geceleri uyanır mı? Yani nasıl desem yokluğunu fark eder mi? '
            'Abim çok deliksiz uyutmadığı dünya yansa uyanmaz. Neden sordun ki? '
     'Gülüm, Canım, Bir tanem,Güzelim, Minnoşum, laz kızım bu gece bana teşrif etmek ister miydiniz? '
Bana verdiği sıfatlara gülmemek için kendini zor tutuyordum.
  Sanırım Doruk'un teklifini kabul edecektim.
   Bir keresinde aslında bir keresinde değil abim her evdeyken, ben çoğunlukla arabada yatmak zorunda kalıyordum.
Çünkü abim deprem yaratır gibi horluyordy ve odalarımız yan yanaydı.
   'Ee cevap yok mu Gülüm? '
         
          'Ee geliyim bari, gelmezsem duyma yetimi kaybedebilirim. '
  
  Pijamalarımı alıp sessiz adımlarla odadan çıktım.
Abim hiç bir şey anlamamıştı. Kapıyı da kapatıp sessiz adımlarla Doruk'un odasına  yöneldim.
   
  Doruk zaten kapıda beni bekliyor du,
"Hoşgeldin sevgilim,"
İlerkeyil Doruk un kapıyı kapatmasını bekledim.
  "Abim umarım fark etmez. "
"Anlarsa İlke'de kaldım derim. O Horlama sesine katlanmak yerine sokakta bile yatarım. "
"Sokakta daha sonra yatarsın bu ben benim kollarımda yatıcaksın. "
"Dikkat et alışmıyım sonra abim her horladığında o kollarda uyumak isterim. "
"Abin horlamasa da gel Gülüm, "
 
  Saat çok geçmişti bu yüzden hemen uyumam lazımdı aksi takdirde sabaha yüzüm balon gibi uyanırdım.
  Doruk yatakta beni belimden kavrayıp kendine çekince sırtım göğsüne yaslandı.
Çok geçmeden kendimi derin bir uykuya bıraktım.
Sabah çalan alarmla uyandım ama Doruk uyanmadı.
"Doruk, kalk hadi geç kalıcaz kalk! "
"Tamam kalkıcam, sen üstünü değiştir ben kalkıyorum. "
Doruk'un odasından çıkıp kendi odama yöneldim.
Odaya girdiğimde abim hala uyuyordu.
Sessizce dolaptan kıyafetlerimi aldım ve banyoya girip üstümü değiştirdim.
Geçen seferki gibi abime yakalanmamak için bolca parfüm sıktım.
Makyaj masama oturup saçlarını yaptım sonrada hafif bi  makyaj yaptım.
"Abi, abi! "
"Hı, "
"Ben çıkıyorum dersim var. "
"Tamam bende çıkıcam birazdan."
Odamdan çıkıp İlke'nin kapısını çaldım.
"Günaydın, "
"Günaydın hazırsın dimi? "
"Hıhı hadi çıkalım. "
İlke ile birlikte otoparka inip arabaya doğru yürüyorduk,
"Günaydın güzellikler beni almadan, uyandırmadan nereye? "
"Ben sana kalk dedim kalkmadın gerisi benim sorunum değil Doruk bey. "
İlke,
"Az dün gece beraber mi uyudunuz."
"Abim sağolsun , evet. "
"Bende diyorum bu ses nerden geliyor meğer abinmiş. "

  Arabalara bindik ve okulun yolunu tuttuk. İlke'yi bırakıp yola devam ettim.
 
   Dersler herzaman ki gibi sıkıcıydı. Ne kadar çalışkan olsamda dersleri hep sıkıcı bulucam.

  Ders bitincence Doruk'la sohbet ettik sonrası yine aynı sıkıck dersler işte.

                              ***
Akşam olmuş İlke, Ediz ve ben Doruk'un odasında toplanmıştık. Biz maketi yaparken onlar sabundan diş yapıyordu.
  Doruk'la yan yana oturduk,
Doruk,
"Hadi bişey yapalım artık sevgili olsun şunlar Ediz her gün salya sümük ağlıyo beni sevmiyor diye. "
"Ağlıyo mu? Gerçi İlke'de de durum farklı değil. Ee ne yapsak ki, "
"Ece dikkat et elini keseceksin. "
"Ay.. Dalmışım. "
   Kaç saat oturup markete uğraştık bilmiyorum ama çok yorulmuştuk.

  Telefonumun çalması ile sessizlik bozuldu.
"Alo baba, bişey mi oldu? "
"Kızım yarına şirkette acil bi durum çıktı seni görmeden dönmem zorunda kaldım. "
"Gidiyor musun? Keşke görseydim seni, neyse artık yapıcak birşey yok. İyi yolculuklar dikkat et. "
"Görüşürüz kızım. "
Telefonu kapatıp saate baktım.
Saat sekiz buçuktu.
Doruk,
"Gülüm bir bakar mısın? "
"Hı? "
"Ben eksik bir şey göremiyorum sen de görmüyorsan yarın götürüp sinan Hoca ya gösterelim oda bir gözden geçirsin. "
"Bencede bir eksik yok hatta fazlalık var. Çok güzel oldu hemde çok sağlam. "
Doruk,
"Sizin işiniz bitti mi? Bittiyse dışarıya çıkalım. "
İlke,
"Bitti sayılır, "
"Benimde."
Onları da işlerini bitirince yurttan ayrıldık.
Sahile gidip kumların üstüne oturduk.
Gelirken yanımıza içecek atıştırmalık falan almıştık.
Biz onalrı yanlız bırakmak adına yanlarından ayrılıp yürümeye başladık. Onlardan tamamı ile uzaklaşmıştık.
  Doruk aniden arkamdan bana sarılınca irkildim.
"Sakin, "
"Bi an korktum. "
"Doruk bir şey sorucam  ne zamandıe yarışlardan mesaj almıyorum bir şey mi oldu? "
Doruk hala kafaı boynunda bana sarılıyordu.
Cevap vermedi.
"Doruk cevp versene bir şey mi oldu? "
"Olmadı ama galiba olucak. Ama şuanımı bunları düşünerek harcamak istemiyorum. "
Nefesi boynuma çarpıyordu.
Bi bağırma sesi geldi.
"Doruk duydun mu ? "
"Evet, "
"Hadi gidip bakalım Ediz'le İlke orda. "
"Bi şey olmaz onlara, boşver. "
"Doruk lütfen. "
"Öf tamam ya. "
Biraz yaklaşınca Ediz'in ilke'ye bağırdığını gördüm.
"Çok seviyorum seni  anla artık! "

✨yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın... İyi okumalar✨