GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI

28.BÖLÜM

Sarılıp kokusunu içime çekmeyi o kadar istiyordum ki şuan. Boynuna atlamayı doya doya  öpmeyi...
Şuan yapamadım  ama elbet yapıcam.

Doruk'la uzun süren bakışmamızı abim böldü,

"Hoşgeldiniz hoşgeldiniz. Ece senin okuldan arkadaşın değil mi? Maket yaptığınız. "

Şaşkınlıktan cevap veremiyordum.

Annem,

"Ee hadi dışarda kaldınız buyrun geçin. "

"Evet abi öyle . baba sende hatırlıyorsun dimi? "

"Doğru ya. Ya oğlum ne kadar değişmişsin en son seni çok küçükken görmüştüm tabi tanıyamam. "

Babam Doruk'un babasıyla sarılmaya ve hasret gidermeye başlamış ve Doruk'la bizim küçük çaplı göz altı olayımızı anlatıyordu.
Annemde Doruk'un annesiyle konuşurken bende Doruk'a yaklaştım.

"Neden söylemedin geleceğini? "

Fısıldayarak,

"Önemli mi, süpriz olsun istedim . Ece o kadar özledim ki seni şuan seni alıp kaçırmamak için zor duruyorum. "

"Sanki geleceğini hissettiğim
Tamda  -"

"Menemen... Menemen yapıyordun."

Neden bilmiyorum ama aşırı duygusallaşmıştım. Sadece küçük bi gülümsemeyle cevap verdim.

Annemin sofra hazır yoldan geldiniz demesiyle hemen mutfağa koştum ve mis gibi kokan menemenin altını söndürdüm.
Menemeni alıp sofraya geldim ve Doruk'a yakın bir yere koydum annemde çayları dökünce yemek yemeye başladık.

Doruk'la sürekli göz göze geliyordum ve ben sırıtmadan duramıyordum. Abimin gözlerini üzerimde hissedince kendime hakim olmaya çalıştım.

Doruk'un babası bana dönüp,

"Ee kızım sizin bu maket yarışma işi ne zaman belli olucak. Çok uğraşmışsınız özelliklede sen Doruk öyle söyledi. "

Doruk onlara benden mi bahsetmişti.

"İkimizde çok uğraştık. Sonuçlarda bir iki haftaya belli olacak diye biliyorum Murat amca. "

"İyi kızım umarım birinci sizsinizdir. Bu arada siz ne zamandır böyle yakın arkadaşsınız. Daha doğrusu yakın arkadaşmısınız? "

Tam ağzımı alacakken Doruk atıldı.

"Ben okula başladığım ilk zamanlardan bu yana biz yakın arkadaşız. "

"Evet öyle oldu ortak arkadaşlar falanda olunca."
Diye saçmalayarak devam ettim.

Gözlerim Doruk'un annesi Melike teyzeye kaydı annemle çok derin bi sohbet halindeydi.

Doruk'un masanın altından ayağıma vurmasıyla bir anda irkilip
"Hiihh" diye bir nida kaçırdım ağzımdan. Tabi herkes bana baktı.

Doruk'un annesi,

"İyi misin kızım ne oldu? "

"Bişey yok bi an ayağıma bi ağrı girdi. Neyse ben çayları tazeliyeyim."

Doruk,

"Bana da lavaboya gösterir misin? "

"Hımhım"

Masadan kalktım Doruk'da arkamdan geliyordu. Salondan çıkıp lavabonun olduğu yere geldiğimizde kimsenin olmadığından emin olup arkamı döndüm ve hemen Doruk'un boynuna atladım.

"Çok özledim seni... "

Kolları hiç bırakmak istemiyormuşcasına beni sardı ve oda kulağıma fısıldadı, "seni çok seviyorum bir tanem. "Dedi 'm' yi uzatarak. Boynuna uzunca bir öpücük kondurarak Doruk'tan ayrıldım.