GÜNAHSIZ AŞKIN KURBANLARI

14.BÖLÜM

Bornoz?
Başak?
Doruk?
Bağımsız kelimelerin birleşmesi ile oluşan mantıksız bir olay.
"Senin ne işin var burda? Bu kılıkla!"
Sesim haddinden yüksek çıkmıştı.
Doruk arkadan görüş alanıma girdi.
"Ne diyorsun sen be ne ima etmeye çalışıyorsun? "
Doruk,
"Ece'm sakin ya sakin. Geç içeriye. "
Başak,
"Ece'm mi? Ne ara bu kadar yakın oldunuz siz? "
Doruk,
"Canını seviyorsan konuşma Başak seni ben bile kurtaramam. "
Burda ne dönüyordu bu kız niye hala bana laf yetiştiriyordu .
İçeriye adamımı atacakken abim aradı,
"Efendim, "
"Kızım nerdesin bekliyorum bir saattir."
"Geliyorum."
"Bişey mi oldu kuzum? "
"Yok geliyorum. "
Doruk'a döndüm,
"Umarım bana güzel bir açıklama yaparsın Doruk. Hadi size iyi eğlenceler. "
"Ece nereye? Ya yanlış anladın kızım saçma  sen bana güvenmiyor musun? Nereye? "
"İşim var gidiyorum. "
"Bir şey yapmadım. "
"Yapmadım diyorsan yapmamış sındır ama sakinleşmeden konuşmayalım. "
Arkama bakmadan yürümeye başladım.
                              ***
"Ece iyi misin? Gelenden beri tek kelime etmedin. Birşey mi oldu? "
Damla her zamanki gibi anlamıştı.
"İyiyim bir şey yok. "
Abim bana bir şey varmı der gibi baktın bende kafamı sağa sola sallayıp gülümsedim.
   "Ee ne  yapsak ben gelmişim ta Rize'den dolaştırmayacak mısınız beni? "
   "Dolaştırırız tabi abim nereye gitmek istersin. "
   "Bilmem ki onu siz bileceksiniz. "
   Abimin telefonu çalınca masadan kalktı kesin işim var deyip gidecekti.
   "Ee benim işim çıktı da artık başka zaman gezeriz ben kaçtım size iyi eğlenceler. "
   "Abi, "
   "Efendim "
   "Ne zaman geleceksin? "
   "Bilmiyorum."
   "Tamam, çok özle beni. "
   "Hıhı kesin özlerim. "

   Abim gittikten sonra bizde dağılmıştık . İlke'nin odasına gelmiştim.
   "Ece artık anlatacak mısın? "
   "Ya kızım içim içimi yiyor ya sabah Başak cadısını gördüm. "
   "Ama nerde gördün? "
   "İşte iş orda başlıyor. Doruk'un odasında bornozla. "
   "Ne diyorsun kızım ya ? "
   "O yürüyen bacak ne alaka ki hemde bornozla? "
   "Doruk'la konuşmadım. Nasıl bir açıklama yapacak bilmiyorum. "
   "Hadi git o zaman, "
   "Nereye? "
   "Kızım salak mısın? Doruk'un yanına git! Konuş hem mantıklı bir açıklaması vardır . "
   "E gidiyim o zaman. "
   "Git, sonra yanıma gel meraktan çatlarım. "
   "Tamam, "
   İlke'nin gazıyla odadan çıktım ve Doruk'un odasına doğru yürüdüm.
   Doruk'a  güveniyorum bişey yok diyorsa yoktur ama Başak'a güvenmiyorum o her şeyi yapabilir.
   Kapıya geldim ve kapıyı tıkladım.
   Hemen açıldı,
   "Gülüm, gel geç içeriye. "
   Doruk'la göz göze gelmemeye çalışarak yürüyüp koltuğa oturdum.
   "Ece'm, sen her şeyi çok yanlış anladın ben bişey yapmadım. Başak buraya gelirken bi hırsız çantasını çalmış peşinden koşarken bu da çamura düşmüş. Yakın olunca buraya geldi, klasik Başak yani . "
   Ben hiç bir şey sormadığım halde Doruk bir anda her şeyi anlatmıştı.
   "Kızdın mı? "
   Gülümseyerek Doruk'a döndüm . Yanağına bir öpücük  bırakıp,
   "Kızmadım sevgilim, sadece sinirlenince... Neyse ne. "
   Diğer yanağını da öpüp geri çekilecektim ki Doruk belimi kavrayıp beni bir anda kendine çekti. Burunlarımız birbirine değiyordu. Aldığı her nefesi iliklerime kadar hissediyorum.
   Doruk'un başı yine boynumun grintisini bulunca durdu,
   Boynuma bir öpücük bırakıp tekrardan yüzüme baktı,
   "Sanırım benim sana anlatmam gereken bir şey daha var, mesela dün gece gibi... "
  

✨yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın... İyi okumalar✨