Evine hoş geldin

12.9K 491 99
                                    

 Ortamın sessizliğini annemin ufak çaplı çığlığı bozdu. Gözleri parlayarak kızının yanına giderken onları izlemekten kendimi alıkoyamıyordum.

Selim beyin "herkes kendi kızını alsın" önermesinden sonra, ki daha çok emir gibi geliyordu kulağa, gözlerim babama kaydı. Bana bir kere gözleri parlayarak baksın diye her şeyimi verebileceğim adam kendi öz kızına gözleri titreyerek bakıyordu. 

"Tamam" dedi "herkes kendi evladını alsın"

Kulaklarım uğuldamaya devam ederken oturduğum yerden kalkıp annemle babamın yanına koşar adımlarla ulaştığımda ellerimin ve dizlerimin titremesini durduramıyordum.

"Bu kadar mı?"

Annem anlamsız gözlerle benim suratıma bakarken babamın uzatmamamı istediği her halinden belliydi.

"Ya bu kadar basit mi her şey bunca yıl kızınız olarak büyüttüğünüz insandan sıçtığımın bir kağıt parçası yüzünden nasıl vazgeçebiliyorsunuz??"

Sesim yılların yorgunluğu ve diğer insanları tanımamamın verdiği korkuyla bütün hastane odasında yankılanırken ellerimi hızlıca saçlarımdan geçirip odanın içerisinde tur atmaya başladım.

"Ya anne bana bir kere şu şekilde bakmadın. Bir kere şu şekilde saçımı okşamadın."

Babama döndüğümde ona ne söylersem söyleyeyim içimdeki sinirin geçmeyeceğinden emindim.

İşaret parmağımı ona uzatmış bir şekilde konuşmayı beklerken ağzımdan tek bir cümle çıkmamış. Onun yerine gözlerimden birer birer damlalar firar etmeye başlamıştı.

Tam tutunacak bir yer ararken adını bile bilmediğim biyolojik annem ellerini belime koyup

"Hadi anneciğim biz de evimize gidelim." Dedi. Başka şansım da yoktu zaten. Hafifçe kafamı salladım ve ona yaslanıp beni hastane odasından çıkarmasına izin verdim.

Oldukça büyük duran evin önünde durmuş kapının açılmasını bekliyorduk. Orta yaşlı bir kadın gülümseyerek kapıyı açtığında içimdeki gerginliğin daha ne kadar artabileceğinden emin değildim. Her ne kadar iyi insanlara benziyor olsalar da zaten her aile dışarıdan iyi gözükürdü. Bunu yıllar boyunca en yakından tecrübe edebilme fırsatım olmuştu.

"Hoş geldiniz" dedi annem ve babama bakarak.

Daha sonrasında hafifçe bana dönüp "Siz de hoş geldiniz çiçek hanım" dedi.

"Çiçek yeterli. hanım demenize gerek yok benden büyüksünüz sonuçta" dediğimde karşılaştığımızdan bu yana ilk defa bu kadar sakin bir cümle kurduğumdan olacak ki hepsinin bakışı uzunca üstümde oyalandı.

 Benden küçük duran oğulları derin bir nefes alıp "Daha fazla dayanamayacağım." diyerek içeriye girdiğinde diğer çocuk da homurdanarak arkasından içeriye girdi. Ay harikaaa burada da istenmiyorum!

Sırtımdaki elin desteği ile eve girdim. Salona doğru yönlendirilmem ile bir koltuğa oturdum. Tam etrafı incelemeye dalmışken yanımdan gelen ses ile irkildim.

"Ayy ben sana kendimi tanıtmayı unuttum heyecandan inanmıyorum!" sonunda annemin ismini öğrenecek olmanın verdiği gariplikle ona baktım. "Neslihan ben Neslihan Anday senin annenim. ay inanmıyorum senin annenim cidden.!! Selim baksana benim kızıma ne kadar da çok bana benziyor. Çünkü ben doğurdum onuu" 

Selim beyin ağzından tatlı bir kahkaha duyduğumda iyice şok olmuştum. Tamam ilk günden kötü bir davranış beklemiyor olabilirdim. Ama beni tanımamasına rağmen benimle bu kadar gururlu konuşması içimde bir şeylerin akmasına sebep olmuştu.

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin