Yolunmuş tavuk

7.2K 337 6
                                    

Yemek masasından kalktığımda emirin odasına doğru ilerlemek için merdinvenleri çıkmaya başladım. Odasının önüne geldiğimde kapıyı iki kere tıklatıp içeriden gelen sesle kapıyı araladım.

"Gelebilir miyim?

"Tabi tabi gel"

Bir yandan yatağında kenara kayıp bir yandan da bana bakıyordu.

"Nasılsın"

"İyiyim sen?"

"Emir. Ablacığım gözlerinin altı şişmiş hep"

"Konuşmak ister misin?"

Bir anda ağlamaya başlamasıyla benim de içim parçalanmaya başlamıştı. Emir gerçekten de o kadar duygusal bir çocuktu ki...

"Özür dilerim"

"Neden özür diliyorsun emir sen hiçbir şey yapmadın ki?"

"Morluklarını gördüğümde sana sormaya korktum "

"Sen aramızda kalsın dediğinde seni darlayıp öğrenebilirdim ama öğrenmek istemedim"

Bir yandan ağlayıp bir yandan konuşmasıyla benim de gözlerim dolarken eğdiği kafasını ellerimle kaldırıp suratıma bakmasını sağladım.

"Emir sorsaydın da söylemezdim. O an hazır değildim" Derin bir iç çekip gözlerine bakmaya devam ettim.

"Senin hiçbir suçun yok ki ablasının gülü ağlama böyle ne olur"

"Çok canın yandı mı?"

Dürüst olup kafamı salladım.

"Ama artık çok mutluyum. Artık size sahibim. Kocaman bir ailem var"

"İyi ki geldin abla"

Bir süre ona sarılırken aklıma gelen soruyla kafasına bir öpücük kondurup yeniden yüzüne baktım.

"Emir o kız sana ne yaptı?" Elleriyle yüzünü silerken bir yandan da duraksaya duraksaya konuşmaya başlamıştı. Sanki ağzından çıkan her cümlede aklına başka bir anısı geliyor gibiydi.

"Çok kıskanıyordu beni o yüzden yapmadığını bırakmadı diyebiliriz"

"Karanlık odaya kilitlemişti bir keresinde evde kimse de yoktu akşama kadar kaldım orada..."

"...O günden bu yana karanlıktan korkar oldum"

Histerik bir gülüş bıraktığımda bana bakmaya devam etti.

"Bu bizim kaderimiz galiba"

O da güldüğünde artık deli gibi gülen tek kişi ben değildim.

"Haydi kalk kalk yeter dışarıya çıkalım"

"Nereye gidiyoruz ki?"

"Ne formam var ne çantam hiçbir şeyim yok sen düşün durumu"

"Anlaşıldı başkan ben hazırlanıyorum o halde"

"Kabul edildi."

Gülerek odadan çıktığımda odasına girmek üzere olan bir çağlarla karşılaşmıştım.

"Pişt"

"he"

"Okul için alışveriş yapmam lazım. Emirle dışarıya çıkıyoruz sen de gelmek ister misin?"

Bir süre suratıma bakıp düşündüğünde kafasını onaylar bir biçimde salladı.

"Hazırlanayım aşağıya gelirim"

"Tamamdır."

Odama geçtiğimde uzun süredir evden dışarıya adım atmadığım için dolabın önüne geçip rahat ettiğim bir pantolon ve crop giyindim

Saçlarımı da düzelttikten sonra boydan boya parfüm sıkıp odadan çıktım. İkişer adımlarla merdivenden aşağıya inerken ekin abimi görmemle arkasından yavaşça yaklaştım.

"Böö"

"Allah"

Yerinden zıplarken korkuyla bana döndüğünde ellerimi havaya kaldırıp masum bir bakış atmaya çalışıyordum.

"Vallahi bu kadar korkacağını düşünmemiştim"

Deniz abimin de yanımıza gelmesiyle iyice masumu oynamaya çalışırken ekin abimin beni kolunun altına almasıyla çığırmaya başlamıştım.

"AAYY NABTIN SAÇIMI BOZDUN"

"Nasılmış bakayım abiyi korkutmak"

"NE BU İDAM MI KAFAMI KOPARTICAKSIN"

Ben kolunun altından kafamı kurtarmaya çalışırken herkes aşağıya inmiş bize gülüyordu.

"DENİZ ABİ YARDIM ETSENE BEN DE SENİ GÜÇLÜ BİR ŞEY SANMIŞTIM"

"Abi sakın karışma dur nolur"

"Beni güçlü mü gördün sen doğru gerçi bu aralar spora başladım"

"ABİ KONUMUZ ŞU AN BU MU SENCE KAFAMI KOPARTMAYA ÇALIŞIYOR BU"

"BU MU? BU MU?"

"HEEEE BU NABCAN BU"

"KIZ YEMİN EDİYORUM Kİ KAFANI KOPARTIRIM DENİZ ABİME BİLE DEDİN BENİM NEYİM EKSİK"

"KAFAMI KOPARTMAYA ÇALIŞMIYORDU DENİZ ABİM"

İkimiz debelenirken yere diz üstü düşmüştük ama hala beni bırakmamakta ısrar ediyordu.

"SİHİRLİ KELİMEYİ SÖYLE BIRAKAYIM"

"O NE BE"

"DÜŞÜN BUL"

Saçımın daha fazla bozulmasına dayanamayan beynim ağzıma komut yollamış ve ben abi diye çığırmıştım.

"BIRAKSANA BENİ ABİCİĞİM"

"YENİDEN DE"

"LA HAVLE VELA"

"BIRAKSANA BENİ GÜZEL YAKIŞIKLI ABİM"

Beni bir anda bırakmasıyla salonun duvarındaki aynadan kabaran saçlarımı görmem bir olmuştu. Ben bu saç için uğraşmıştım. İşte şimdi içimdeki çirkefle tanışma vakti gelmişti.

"YA ŞU SAÇIMIN HALİNE BAK NE YAPTIN SEN BANA"

Herkes ellerimle şok içinde kafama dokunmama gülerken ilk gülen kişiye tutuldum.

"ANNE NEDEN GÜLÜYORSUN OĞLUNA BİR ŞEY DESENE"

"Ay bence böyle de çok güzelsin" kendini tutamayıp kahkaha attığında şok olmuş bir biçimde ona bakıyordum. Herkes aşırı keyifli davranıyordu şu an.

"Durun bir fotoğraf çekinelim anı olsun" Deniz abimin sırıtarak telefonunu çıkartmasıyla bir adım arkaya attım.

"Abi hayatta olmaz"

"Anı anı bir şey olmaz."

"Hep böyle derler zaten" Ben cümlemi bitiremeden herkes yanımızda belirmiş deniz abim fotoğraf çekiyordu. Bu ailedeki ilk fotoğrafım yolunmuş tavuk misali olmuştu.

"Saçımı düzeltip geliyorum sonra çıkarız olur mu"

Herkes kafasını sallarken deniz abim bizi inceledi.

"Siz bensiz dışarıya çıkma cürretinde mi bulundunuz?"

"Sen de gel"

"Şimdiden kapıda bekliyorum bile"

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin