Yalnız değil, yanlış değilsin

3.4K 294 39
                                    

Çatı katına açılan merdivenlerde yan yana oturmuş, herkesin derste olmasının verdiği sessizliği dinliyorduk. 

Ellerimi başımın arasına alıp kollarımı dizlerime dayadığımda kafam aşırı doluydu. İkizimin zorbalık gördüğünü öğrenmemin üzerinden bir ders geçmişti. Ne gördüklerimi ne de yaşadıklarımı sindirebiliyordum.

Uzun süredir sessiz bir şekilde yan yana oturduğum ikizime döndüm. Yüzü gözü kızarmıştı. Sanki ağlamak istiyor ama bunu kendine yediremiyor gibiydi.

Ona baktığımı fark etmiş olacak ki gözlerini son 1 saattir incelediği yerden kaldırıp bana döndürdü. 

İşte o an gerçekten de ikiz telepatisinin gerçek olmasını istedim. Gözlerine baktığımda her şeyini anlayayım, Ellerini tuttuğumda onu yargılamadığımı bilsin istedim.

Oturduğum soğuk merdivende biraz daha ona doğru dönüp sırtımı duvara yasladım.

"Ne zamandır?"

Sesim üç gün boyunca ağlamışım gibi boğuk çıkıyordu. Aldırmadım.

Aynı şekilde bana döndüğünde sırtını merdiven korkuluğuna yaslamıştı.

"Kendimi bildim bileli"

İstemsiz olarak gözlerim kapandı. Sindirmekte zorluk çekiyordum.

"Zorbalıktan bahsediyorum çağlar"

"2 Yıl"

Kafamı salladım. Ne kolaydı öyle iki yıl deyip geçmek. Kim bilir her gün neler çekmiş, nasıl zorlukların üstesinden gelmeye çalışmıştı.

"Nasıl öğrendiler sen mi söyledin?"

Güldü. Histerik bir gülüştü bu. İçerisinde milyon tane duygu barındıran benim de sık sık kullandığım bir gülüş.

"Hoşlandığım birisi vardı çiçek..."

"...kendimi keşfetmemi sağlayan kişiydi aslında"

Kafamı salladım. Onu dinlerken istemsizce yüzüme şefkatli bir gülümseme yerleşmişti.

"O da beni seviyordu. Yani en azından ben öyle sanıyordum..."

"...Bir gün Seda gördü bizi ama hiç öyle tahmin ettiğim gibi davranmadı"

Gözlerinden birer birer damlalar firar ederken ona yaklaştım. Ellerini sımsıkı tuttuğumda içimdeki bütün pozitif inançlarımın ona aktarılmasını istiyordum.

"Beni desteklediğini söyledi. Şaşırmıştım ama yemin ediyorum ki aklımın ucundan bile sorgulamak geçmedi. İkizimdi sonuçta o benim..."

"...Hep aramız iyi olsun istiyordum. Birden böyle bir destek görünce içten içe 'onun yapısı sert sadece ama bize değer veriyor' diye düşünüyordum."

Bana baktı. Ellerini tutan ellerimde dolandı gözleri. Dudaklarına yerleştirdiği gülümsemeyle konuşmasına devam etti.

"Şimdi anlıyorum bir ikizin nasıl olduğunu"

"...Neyse işte ben bütün gardımı indirdim Sedaya karşı. Buluştuğumuzda haber veriyordum, Eve döndüğümde günümü anlatıyordum. O kadar mutluydum ki sana anlatamam..."

"...Sonra bir gün okula geldiğimde hiçbir şey eskisi gibi olmadı Çiçek. Fotoğraflarımızı asmış bütün koridora..."

"...Okula ilk girdiğimde herkes fısıldaşıyordu. Hiçbir şey anlamamıştım sonra sınıfa doğru yürürken fotoğrafları görünce nutkum tutuldu..."

"...Kendimi bahçeye nasıl attım bilmiyorum. İlk işim onu aramak olmuştu. Çok arardım ama açmadı telefonlarımı..."

"...Teneffüste yanına gittim. Benim için insanların ne dediği hiç önemli değildi ki zaten. Merak ettiğim tek kişi oydu..." 

"...Suratıma bakmadı çiçek, Benimle hiç bir ilgisi olmadığını ispatlamak istercesine ağzımı burnumu kırdı herkesin ortasında."

Kendini tutamama sırası bendeydi artık. Duydukça daha da küçülüyordum olduğum yerde.

"...O ağzımı burnumu gözünü dahi kırpmadan kırarken, Ben elimi kaldırıp kendimi bile savunamıyordum..."

Bir anda kendini toparlamak istercesine yüzünü silip derin bir nefes aldığında ne kadar üzüldüğünü ve devam etmekte zorlandığını görebiliyordum.

"...Neyse işte sonrasını biliyorsun zaten"

Anlık içimden gelen sevgi patlamasıyla avucumun içindeki ellerini kaldırdığım gibi üzerine kocaman bir öpücük bıraktım.

"Seni çok seviyorum Çağlar. Sakın kendini kötü hissetme. Bugün bir kez daha iyi ki benim ikizimsin dedim."

"Gerçekten mi? Utanmıyor musun benden"

"Saçma sapan konuşma" Anlık olarak bağırdığımda ikimiz de gülmüştük.

"Sen benim gördüğüm en güçlü insanlardansın. Neden utanacakmışım ben kardeşimden?"

"Teşekkür ederim Çiçek. Benim için sınıfta yaptığın çok değerliydi."

Neşelenmemiz için yavaşça koluna girip yandan yana ona baktım.

"Hem zaten ne demiş Mabel Matiz 'Yalnız değil, yanlış değilsin' asla aklından çıkarmıyorsun bunu"

Benimle birlikte güldüğünde bir yandan da kendine hatırlatmak ister gibi cümleyi tekrarlıyordu.

"Yalnız değil, yanlış değilsin..."

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin