İçimdeki mutluluk

7K 315 35
                                    

"Bu formalar neden bu kadar garip ya"

Deneme kabininin önünde bana bakan dört biyolojiğime bakarken bir yandan da homurdanıyordum.

"Babam da bu dediğini duysa keşke" Çağların söylediği şeyle ona döndüm.

"Ne alaka?"

"Gideceğin okul bizim okulumuz" Kaşlarımı çatarak ona bakarken bir yandan da algılamaya çalışıyordum. Tamam zengin oldukları her hallerinden belliydi ama okul biraz şov değil mi ya

"Ben çok dedim bim kasiyerine benziyoruz bu ne diye ama pek takmadı" emirin gülerek söylediği şeyle ben de gülmüştüm. Gerçekten de lakoslar bim çalışanlarının üniformasından halliceydi.

Lakoslar hem kırmızı hem de beyaz olmak üzere iki farklı renkti. Alt olarak da hem etek hem de pantolon vardı.

Üniformalarımı aldıktan sonra çanta ve ıvır zıvır almak için gezinmeye başlamıştık. Herkesin yeni öğreneceği bir özelliğimi ortaya çıkartıp kalem bakarken kendimden geçmiştim. Bu bir nevi alışkanlık gibi bir şeydi. Teker teker kalemlere bakıp ne kadar pahalı nidaları atmaya bayılıyordum ancak bu sefer işler yolunda gitmemiş ne zaman "ay bu ne kadar pahalı" desem deniz abim onu sepete attığı için hevesim kursağımda kalmıştı.

Bütün işlerimiz bittiğinde yemek katına çıkmaya başladık. herkes ne yemek istediğine karar vermek için çabalarken benim favorim zaten şimdiden belliydi.

"İskender mi yesem acaba" Ekin abinin ortaya attığı lafla herkes omuz silkti. Sanki bu kararsızlık hep yaşadıkları bir şeymiş gibiydi.

"Ama lahmacun üzülür"

"Of hamburger de fena"

"Ben hamburger yiyeceğim" Emirin konuşmasıyla herkes kafasını salladı.

"Ben kumpir yiyeceğim" Çağların dediği şeyle şok olmuş bir şekilde kafamı ona döndürürken bir anda yaptığım hareketle herkes bana dönmüştü.

"Ben de kumpir istiyorum"

"Tamam o zaman herkes yemeğini alsın burada buluşalım" Deniz abimin dediğiyle onaylar bir biçimde kafamızı salladığımızda çağlarla birlikte ilerlemeye başladık.

"İçerisinde mor lahana seviyor musun?"

"Çağlar kafayı mı yedin mor lahanasız kumpir mi olurmuş"

"Heeeyt bee"

Gülüşürken siparişimizi vermiş şimdi ise hazırlanmasını bekliyorduk.

Arkamızdan gelen gülme sesleriyle o tarafa döndüğümüzde aynı zaman içerisinde çağların bedeninin kasıldığını fark ettim. Bizim yaşıtımız çocuklar yanımıza yaklaşırken çağlar kolumu tutup beni biraz arkasına çekmişti.

"Oooo çağlar ne yapıyorsun burada?"

"Git işine seninle uğraşamam"

"Niye ya? kim bu kız" Arkadaşları iğrenç bir kahkaha daha attığında çocuk konuşmaya devam etti.

"Kız arkadaşın desem tch mümkün değil. Eee senin durumlar malum"

"Daha ne kadar devam edeceksin çok merak ediyorum tolga"

"Bilmem ya eğlenceli böyle. Hem biliyorum senin de çok hoşuna gidiyor." Yine iğrenç bir gülme seli yaşanırken çağların elinden tutup kendime döndürdüm.

"Hadi çağlar gidelim artık" Beni onaylamasıyla tepsiyi alıp ilerlemeye başladık.

"Kimdi onlar?"

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin