"Yok hiçbir yerde"
"Kuzey nerede bu kız?"
Dışarıdan gelen seslerden uykumun açılmaması için iyice çağlara sokulup yorganın tamamen altına girdim.
Telaşlı sesler iyice yaklaşırken odanın kapısı açıldı. Her ne kadar olan bitenin bilincinde de olsam uykudan gözümü dahi açamayacak durumdaydım.
"Çağlar"
"Çağlar uyan"
Bir yandan kapıyı tıklatıp bir yandan da bağırıyordu.
Çağların irkilerek uyanmasıyla uykum giderek açılmıştı.
"Ne oluyor abi?"
"Aslanım, çiçeği gördün mü?"
Daha fazla sese dayanamayarak yorganın altından kafamı çıkarttığımda saçımın başımın kabardığının farkındaydım ama umurumda bile değildi.
"Buradayım" Benim bile zar zor duyduğum çatallaşmış sesimle kuzey abim bir nefes almıştı.
Odaya bütün ev sakinleri dolarken oflayarak yatağa kendimi geri bıraktım ve çağlara sarıldım.
"Şuna bak ya beraber yatmışlar bir de fırsatçı çağlar" Ekin abimin konuşmasıyla gülümserken yandan bize bakan emiri elimle yanıma çağırıp kollarımı açtım.
Emir bir anda ikimizin ortasına zıplayınca yaptığım şeyden pişman olmadım desem yalan olurdu.
"Ekin homurdanıp durmasana oğlum git sen de kaçırma fırsatı" Annemin konuşmasıyla korkuyla yatakta doğruldum. Emir hadi neyse de ekin abim üstümüze atlasa 3 gün doğrulamazdım.
"Haydi bakalım yavaştan kahvaltıya inelim o zaman" Babamın konuşmasıyla herkes onu onaylarken yavaşça yataktan kalkıp üstümü değiştirmek için odama doğru yürümeye başlamıştım.
Üstüme rahat bir eşofman ve sweat giyip saçlarımı güzel bir topuz yaptım. Tamamıyla hazırlandığımda telefonumu da elime alıp aşağıya inmek için odamdan ayrıldım.
Mutfağa gidip taşınması gereken birkaç kahvaltılığı elime alarak yemek odasına doğru ilerlediğimde içeride koyu bir sohbet dönüyordu.
"İkinizin tarafı birden mi gelecek?" Kim geliyordu yahu
"Yok oğlum sadece babaannenler geliyor. Anneannenlere yazın biz gideceğiz"
"Peki amcamlar, halamlar?"
"komple"
"Çağrı da mı?"
"Emir saçma sapan konuşmasana oğlum çocuğu orada bırakacak halleri yok ya"
"Keşke"
Sandalyeme otururken bir yandan da onları dinliyordum. Babamın bana dönüp gülümsemesiyle ben de ona karşılık verdim.
"Çiçeğim dedenler seni görmek istiyordu uzun süredir. Sen alışana kadar erteledik ama daha fazla dayanamadıkları için yarın buraya geliyorlar."
"Yarın mı?" Tamam panik olmadım desem yalan olurdu.
"Evet anneciğim ama sakın endişelenme çok iyi insanlardır."
Herkesin gülmesiyle içimi iyice korku salarken, salak gibi etrafa bakıyordum.
"Tabi sen yine de babaannemin her yedirdiğini yememeye çalış" Kuzey abimin dediğiyle şok içinde ona dönerken içimden O NE DEMEK YA O NE DEMEK diye haykırıyordum.
"O ne demek?"
"Bir şey değil ya şifalı diye bal, kaymak, kuşburnu, keçi boynuzu bulduğu her şeyi yedirmeye çalışacak ondan bahsediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçek
General FictionAcaba diye sordum kendime. Acaba aile sevgisi kalbimdeki boşluğu doldursa ne olurdu? Bu kurguda eşcinsel karakter bulunmaktadır. Lütfen rahatsız oluyorsanız okumayın.