Geri dönüş

8K 431 4
                                    

Ayaklarımı kendime çekmiş, ellerimi bacaklarıma sarmış bir yandan ısınmaya çalışıyor bir yandan da, kuru ekmekle karnımı doyurmaya çalışıyordum.

"Keşke telefonum yanımda olsaydı şarkı falan dinlerdim"

"Ya da param olsaydı da çiğköfte yeseydim"

Kendi kendime konuşurken tek tük insanın olduğu caddede bir anda arabanın hızlıca durma sesi yankılanınca kafamı kaldırıp bakmak istesem de üşüyen bedenimi bunun için yormak istememiştim.

"Çiçek!"

Adımı duymamla titreyen bedenimi arkama çevirdiğimde polis aracını ve abi takımını gördüm.

Benim gitmemi bas bas bağıran en büyük adama baktığımda gözleri elimde tuttuğum kuru ekmeğimdeydi.

İstifimi hiç bozmadan elimdeki ekmeği poşetin içerisine koydum ve banktan kalkıp önlerine geldim. Herkes bana endişeli bir biçimde bakarken yanlarından geçip polis aracının yanına ilerledim.

"Polis abi bir şey diyebilir miyim"

"De bakalım küçük hanım. Bizi çok endişelendirdin."

"Yetimhaneye gitmem mümkün mü?

"Yani nasıl gidebilirim? ben bugün bayağı düşündüm ama başvuru mu yapmam gerekiyor bilemedim."

Annemin fotoğrafını gösterip tanıttığı adam, Deniz yanıma geldi.

"Kerem kardeşim çok teşekkür ederiz bundan sonrası bizde artık. Kardeşimizi eve götürüyoruz."

Polis bey bir bana bir de denize endişeli bir şekilde baktı.

"Emin misiniz abi?"

"Eminim kardeşim her şey için teşekkürler"

"Eyvallah"

Adam polis aracına binip gittiğinde bir süre arkasından bakıp daha sonra denize döndüm.

"Ben sizin kardeşiniz değilim."

"Öylesin"

"Değilim"

"Tamam hadi biraz da arabada kardeşimiz olma"

"Yok sağ ol huzurunuz falan bozulur şimdi" Kuzeyin gözüne bakarak konuşmama devam ettim.

"Ne olduğu belli olmayan bir kızı evinize sokmanız doğru olmaz."

"Yeter bu kadar. Binsin herkes arabaya" kuzeyin konuşmasıyla sinir bozucu bir gülüş bıraktım.

"Bir kovuyor bir de zorla geri getirmeye çalışıyor. Bir de bana deli derler"

Soğuktan üşüyen bedenimi daha fazla dayanamadan arabanın içine soktuğumda herkesin burada olması beni aşırı güvensiz hissettirmişti.

"Aç mısın sen? yemek yiyelim mi eve gitmeden" Konuşanın kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığımda kaanla göz göze geldim. Hayat gerçekten çok garipti ya

"Teşekkür ederim. Ben yedim"

"Ne yedin?" Kuzeyin elimdeki ekmeği gördüğü halde bu şekilde davranıyor olması benim canımı aşırı derecede sıkmaya başlamıştı artık.

"Sana ne?"

"Düzgün konuş benimle. Abinim ben senin"

Gür bir kahkaha attığımda arabadan çıt çıkmıyordu.

"Hiç sanmıyorum"

Arabada ölüm sessizliği varken kafamı cama yaslayıp yolu izliyordum. Arabayı yavaşça park ettiğinde kafamı kaldırıp nereye geldiğimize baktım. Kebapçıya geldiğimizi görünce gözlerimden ışık hızında bir pırıltı geçse de benden nefret ettiğini bildiğim insanların yanında iştahlı iştahlı yemek yemeyi planlamıyordum.

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin