Derin dostluk

3.6K 249 6
                                    

"YOOK BABAANNE BİZ BÖYLE ANLAŞMAMIŞTIK"

Emir masadan kalkmış merdivenin önüne kadar koşmuştu. Babaannem de arkasından elindeki pekmezli kaşığı sallayarak koşturuyordu.

"GEÇEN YAZ KONUŞMUŞTUK BU SONDU"

"Evladım o geçen senenin son pekmeziydi"

Emir mızmızlanarak masanın diğer tarafına kaçıp annemin arkasına saklanırken gülmemek için resmen kendimi sıkıyordum.

"BABAANNE NOLUR BIRAK BENİ YA VALLAHİ MİDEM BULANIYOR"

"Oğlum şifa bu şifa kan yapar gel bakayım buraya"

Sonunda dayanamayıp gür bir kahkahayı dudaklarımdan salıverdiğimde salonda buz gibi bir sessizlik olmuştu. Sıçmıştım.

"Çiçeğim sen de yiyeceksin sıranı bekle"

"Ama ben-"

"İLK ÇİÇEK YESİN O ZAMAN HEM O BENDEN BÜYÜK"

"YA NE ALAKA EMİR BUNUN YAŞLA NE İLGİSİ VAR"

Babaannem bana doğru geldiğinde kaçabilecek yerimin olmadığının farkındaydım. Gözlerimi sımsıkı kapatıp ağzımı sonuna kadar açmamla metal kaşığın boğazıma kadar sokulması bir olmuştu.

"Şifa olsun benim güzel torunuma"

"Teşeküreğyy ay teşekkür ederim"

Yediğim kazıkla kalktığım koltuğa yeniden oturduğumda herkese intikam bakışımı fırlatıyordum.   

"Amcacım iyi misin mideni mi bozdun?"

İlk başta üstüme alınmasam da herkesin bana bakmasıyla parmağımla kendimi göstermiştim.

"Ben mi?"

"Evet yemek midene mi dokundu acaba"

O benim intikam ateşiyle tutuşan gözlerimdi... Herkes telaşlı telaşlı suratıma bakarken bahçeye çıkıp kafamı çitlere vurmak istiyordum.

"Haa yok yok iyiyim ben. Bir şey düşünüyordum sadece ondan" Gözlerim cümlemin sonuna doğru emire kaymıştı.

"Vallahi hiç bakma bana öyle abla sen olsan sen de aynısını yapardın"

Doğru, yapardım vallahi.

Karşı koltukta oturan Derinin bana kaş göz yapmasıyla kaşlarım çatılmıştı. Ne diyordu be bu? Bir süre daha gözleriyle bir şeyler anlatmaya çalıştığında benden bir bok olmayacağını anlamış olacak ki bir anda ayağa fırladı.

"AYYY ÖFF"

Ben de dahil ortamdaki herkesin boşluğuna gelmiş, herkes konuşmayı kesip Derine dönmüştü.

"Babacım geri zekalı mısın aklımı aldın"

"Aşk olsun baba ya kaç kere diyeceğim geri zekalı deme diye..."

"...Çiçek gelsene biz seninle birlikte odana çıkalım"

Ne demek istediğini yeni yeni anlarken kendi kendime "heeee" diye mırıldanıyordum. Oturduğum yerden kalkıp derinin yanına adımladığımda Çağrı ve Emir de aynı anda ayaklanmıştı.

"Hayırdır siz nereye?"

"Ben ablamların yanına geliyorum ama bu herife gerçekten de hayırdır ya"

"Emir" Uyarıcı olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla ona baktığımda susmuştu.

"Emir hiç değişmeyeceksin di mi lan?"

"Hee sorun mu var?"

"ÖÖÖFFF YETER BE" Derin yeniden bağırdığında yavaş yavaş onu tanımıştım. O her şeyi üst volümde yaşayan bir insandı. Ben ve kulaklarım buna hazır mıydık her ne kadar emin olamasam da yavaşça odama doğru çıkmaya başlamıştık.

"Vallahi seninle işimiz var"

"O niyeymiş?"

"Aşkım 3 saattir kaş göz yapıyorum mal gibi bakıyorsun suratıma"

"Derin kör oldun sandım bir an. O nasıl odaya çıkalım demek öyle ya?? hem deseydin çıkardık zaten niye kaş göz yapıyorsun çatlak mısın kızım sen"

"Yaaa şimdi biz en iyi kuzen, en iyi arkadaş, en mükemmel ikili olacağımız için bakışarak anlaşmaya bir yerden başlayalım demiştim."

Kendimi tutamayıp güldüğümde o da gülmüştü.

 Şimdiye kadar hiç uzun arkadaşlıklar kuramamıştım. Arkadaşlarım olsa bile hep bir yerle kısıtlı olmak zorundaydı. Okul arkadaşlarımı evime getirmeye utanırdım. Annemin bir lafı ya da babamın sergileyebileceği bir hareketi korkuturdu beni. Bu korkum da zamanla beni yalnızlaştırmış, tek başıma bırakmıştı.

Zamanla bu yalnızlıktan keyif aldığımı düşünmeye başlamıştım. Yalnızlık zahmetsizdi çünkü.

Şimdi karşımda bu kadar neşeli konuşup, en iyi arkadaş olacağımızı söyleyen birisini görünce tuhaf olmuştum. Ama bu tuhaflık hiç olmadığı kadar kalbime iyi gelmişti.

"Olmaz bu böyle yarın bir gün sınıfta sana baktığımda kantine mi gideceğiz yoksa tuvalete mi gideceğiz anlaman lazım"

O kadar ciddi bir şekilde saçmalıyordu ki gülmekten kendimi alıkoyamıyordum.

"Tamam o zaman iki kere gözünü kırparsan kantine ineriz."

"Olur anlaştık"

Aniden bana sarıldığında vücudum kaskatı olmuştu. Omuzlarımdan iyice sarmaladığında kendime gelip sarılışına karşılık verdim.

"İçimde hiçbir korku bırakmadığın ve bu kadar tatlı birisi olduğun için teşekkür ederim Çiçek"

"Bana önyargılı yaklaşmayıp beni kabullendiğin için teşekkür ederim Derin"

ÇiçekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin