Gecenin bir yarısı kulaklarıma dolan korna sesleriyle yatağımdan doğrulup korkuyla cama doğru baktım.
Gördüğüm beyaz araba farı ile yataktan kalkıp camın yanına yürüdüm. Bakışlarımı bahçeye çevirdiğimde Asaf ve Acar'ın önlerindeki siyah arabaya baktıklarını fark ettim.
Arabanın içinde tek bir kişi vardı. Uzakta olduğum için nasıl biri olduğunu tam olarak göremiyordum. Şoför kapısı açıldığında dışarıya şık giyimli ve uzun boylu birisi çıkmıştı. Asaf ve Acar'a samimi bir gülümsemeyle sarıldığında nedense bu sahneye karşı istemsizce gülümsedim. İnsanların birbirleriyle olan güzel bağları beni hep mutlu etmiştir. Aşağıdaki yabancıyla tanışmak için üzerime siyah hırkamı alıp odadan çıkmıştım. Merdivenlerin başında Ilgın'ı görünce şaşırmıştım.
"İyi misin? Neden uyandın?" Kafasını aşağı yukarı sallayarak bana tebessüm etti. "Korna seslerine uyandım. Odana gelecektim ama uyanmadıysan uyandırmak istemediğim için gelmedim." Sağ elimi onun sol omzuna attığımda beraber aşağı inmeye başladık. Kapının önüne geldiğimizde onlar bizden önce davranarak içeri girmişlerdi. Yabancı adamın "Kızlar naber?" Demesiyle gözlerimi devirmiştim. Bizi tanımıyor olmasına rağmen laubali tavırları hiç hoşuma gitmemişti. Gözlerimle adamı baştan aşağı süzdüğümde yabancı adam kahkaha atmaya başlamıştı.
"Benim kim olduğumu merak ediyor olmalısınız. Kendimi tanıtmayı pek sevmem ama bu yanımda ki iki arkadaşın bizi tanıştırmak gibi bir niyetleri yok gibi görülüyor. Ben Bulut Kara. Siz güzel hanımefendiler beni kendinizi tanıtma şerefine layık görür müsünüz?"
Yabancının ağzı iyi laf yapıyor lakin yanlış kişilere yanlış taktik uyguluyor. Konuşma üslubu ve hareketlerinden biraz çapkın biri olduğu kolaylıkla anlaşılıyor. Bulut elini uzatınca bende ona elimi uzatarak "Ben Minel." Demekle yetinmiştim. Bulut'un eli bu seferde Ilgın'a doğru dönmüştü. Ilgın başta tereddüt etse bile daha sonradan Bulut'la el sıkışmıştı.
"Kuzey'le beraber gelirsiniz diye düşünmüştük biz." Acar'ın sorusuyla herkesin gözleri ona doğru dönmüştü.
"Biz onunla ne zaman bir yere beraber gitmişiz ki?"
"Aranızın düzeldiğini duymuştum."
"Aramızın düzelmesinden kastın aynı yerde oturup nefes alıp birbirimize daha doğrusu onun bana laf sokmasıysa evet aramız düzeldi." Bulut'un cümleleriyle Acar kafasını olumsuz anlamda sallamakla yetinmişti.
"Bulut odanı hazırladık çıkıp dinlenebilirsin."
Bulut mutlulukla yukarı çıkmaya yeltenince Asaf ekleme yaparak "Ama Kuzey'le aynı odada kalacaksınız." Asaf'ın yaptığı eklemeye Bulut yüzünü buruşturarak "Sen benim ölmemi mi istiyorsun?" Diye sormuştu
"Ölmen isteyeceğim son şey. Senin yeteneklerine ihtiyacım var ayrıca sağlam arkadaş bulmak kolay değil."
Asaf'ın cümlesiyle Bulut şımarık bir tonda "Beni daha çok sevdiğini biliyordum." Diyerek odasına çıkmıştı. Onun odaya çıkmasının ardından bizde odalarımıza dağılmıştık.
Gözümü açmam için zorlayan güneşe inat gözlerimi sıkıca kapatıp yorganı başıma kadar çekmiştim. Bölünen tatlı uykuma geri dönmek üzereyken bu sefer de kapı sesiyle gözlerimi açmak zorunda kaldım.
"Minel kalk hadi! Kendi düğününe geç kalan ilk gelin olacaksın." Duyduğum sesle yataktan kalktım ve Ilgın'ı "Uyandım." Diyerek yanıtladım.
Benim cümlemle beraber Ilgın kapıyı açıp içeri girmişti
"Kuaför buraya gelecekmiş. Burada hazırlanıp öyle düğün salonuna gidilicekmiş." Onun sesindeki neşeli ton bana da bulaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Doğrularım Senin Günahların(DÜZENLENİYOR)
Teen FictionKitap düzenlenme aşamasındadır. Wattpad açılana kadar düzenlenecektir. Ana konu ve karakterler aynı kalacak ama hikayenin akışı değişecektir.