Do You Like Fairy Tales? -HyunLix- ☆Vampire And Fairy☆

☆-7-☆

H:

Felixin elini sıkıca kavrayıp, saraya ışınlandım. Geldiğimizde, kurtlar çoktan saldırıya başlamış,bazı vampirler yerde kıvranarak ölüyorlardı. Nasıl ya?

Kafamı öteki tarafa çevirdiğimde sarayın dış cephesinde bulunan koruma kalkanı kırılmışt. Bunu yapmak için, o gücü nereden buldu?

Aklımda fazla soru işareti vardı. Ama hepsine sonra yanıtlamak zorundaydım. Şuan sarayım, ve Halkım önemliydi.

Felix benden 2 adım arkadaydı. Aslında ona ihtiyacım yoktu çiçek vardı ama genede burada yalnız bırakmak istemiyordum.

Neden benimle gelmesini sordum ki? Zaten çiçeği almıştım. Keşke yapmasaydım. Ya yaralanırsa?

Arkamı dönüp felixin bileğini tuttum. Bana anlamsızca bakmasına rağmen aldırış etmeden Saraydan çıkardım.

"Felix, biliyorum ben seni çağırdım. Ama sen git."

"Başaramayacağım için mi?"

"Evet,Vampirleri görmüyor musun? Hepsi can çekişiyor! sihrin yokken çok zor. Git burdan."

Dediğim şeylerin onu ne kadar kırdığını bilsem bile ilgilenmedim. Onu çağırmamalıydım. Hatalıydım.

"Senin elini tutarken, halkını kurtarmak için buraya gelmeyi kabul etmiştim. Ama fikrim değişti. Halkın ve sen umrumda değilsin...."

"...Çiçeği sana verince anında değiştin."

Ardından bileğini elimden kurtardı. Kırılmıştı, ama benim onunla ilgilenecek zamanım yoktu. O gidince bende kurtların lideri taehyun'u aradım. Gözlerimle etrafı tararken babamı yakalamış olan taehyun'u buldum.

Yanlarına hızla gideceğim sırada taehyun babama önce yumruk atıp,ardından yüzük sayesinde babamın tüm gücünü emiyordu. Hızla oraya gittiğimde taehyuna bu sefer ben yumruk attım.

Yere düşmesiyle babam, ardı ardına öksürmeye başlamıştı. Gardiyanları çağırıp onu götürmesini, ve özel ekibi çağırmasını emrettim.

Taehyun ayağa kalktığı gibi üzerime atlamıştı. Ama onu hemen üstümden atıp duvara çarpmasına sebep olmuştum.

gücüm onun gücünün 5 katı!

Ayağa kalktığında ukalaca konuştu.

"Vay vay, küçük hyunjinimiz büyümüş?" Diyerek dalga geçmeye çalıştı. Gel birde ben seninle dalga geçeyim?

"Beni bu kadar çabuk mu özledin taehyun. Bir haber verseydin keşke." Dedim onun alaycılığına karşılık vererek.

"Ah, unutmuşum. Tabi gücün az olduğu için, beni yenmek için haber vermeden gelirdin" Dedim kışkırtıcı bir şekilde.

Bana sinirlenip üzerime atladığında bende büyük bir alev tapu attım onun üstüne. Yere çakılıp, eliyle alevi söndürmeye çalışıyordu.

"Yakalayın şunu!" Diye komut verdi.

Etrafım çevrilmiş, kurtların arasında kalmıştım.

"Kurtlar sofrası demek.." Diye söylendim.

Hafif havalanıp, elimde oluşturduğum alevi gördüklerinde üzerime atılmışlardı ama o kadar hızlı olmuştu ki kendilerini yerde buldular. Çünkü elimde bulundurduğum alevi, 8 parçayı ayırıp onların üstüne atmıştım.