Do You Like Fairy Tales? -HyunLix- ☆Vampire And Fairy☆

☆-22-☆

Herkese selam!!! Bu bölüm yaşanacaklar sizi şaşırtabilir. Ve violin'i sevmeye başlarsınız. Bilemiyorum. Umarım keyifle okursunuz!

Medyaya Gül koymamın sebebi sarayda bulunan güllerden kaynaklı 😉.

Keyifli okumalar!❤️‍🔥💞

F:

Kahvaltı masasındaydık. Seungminin gelmesini bekliyorduk. Sonunda gelince yemeğe başladım.

"Ayna'da el izleri var?" Dediğinde yediğim yemek boğazımda kaldı.

Öksürürken, hyunjinin uzattığu suyu içtim. Hyunjine baktım. 'Silmedin mi?' Diye dudaklarımı oynattım. . 'Hayır.' Şeklinde yanıt verdi sessizce.

Konuya girdim. "Seungmin dün sen girdin ya. O an sarhoş kafayla olmuştur." Diye yanıt verdim.

"Ben dün hiç tuvalete gitmedim ki?"

Jisung konuyu kapatmak istercesine "girmişsin işte, hadi yemek ye." Dediğinde derin nefes aldım.

"Bugün, ne yapsak ya?"

"Benim, sarayda bulunan evrakları gözden geçirmem lazım."

"Benimde çeşme için işlemleri onaylamam lazım." Dediğimde bana döndüler.

"Ne çeşmesi, hyung?"

"Yeni bir proje yapmaya karar verdim. Şehrimizin tam ortasına bir süs havuzu istiyorum. Çok şık ve güzel olacak."

"Fotoğrafı var mı?" Diye heyecanla sordu jisung.

"Olsa bile göstermem. Sürpriz!"

"Of ya!"

"Şşt, merak et biraz." Dedikten sonra seungmin ortaya atladı.

"Ya bu 3 gün güçlerimiz olmadığı için bence evde kalalım."

"Seungmine katılıyorum. Biraz evde kalalım." Herkes bu fikri onaylandıktan sonra yemeklerimizi yedik.

Herkes evlere dağıldığında, bende hyunjine döndüm.

"Sevgilim, bana portal açsan? Uçamıyorum ya, yorucu oluyor."

"Açıkcası, seni tek bırakmak istemiyorum. Bu yüzden seninle geleceğim."

"Ne? Buna gerek yok."

"Hayır var, her an ne olacağını bilemeyiz. Güçlerin de yokken, sana saldırı olabilir."

"Pekala, sen nasıl istersen."

"Hadi gidelim." Dedikten sonra portalı açtı. İçinden geçerek kendi bölgeme geldik. Hyunjin elimi tutunca bedenimi heyecan kapladı. Her hareketinde heyecanlanıyorum.

Onu çekiştirerek, projenin yapılacak olan yere getirdim. Herşey müthiş gidiyordu. Tabiki şuan bitmediği için kötü görünüyordu. Ama sonunda, değecekti.

Yuvanın getirdiği kağıtlara imza attım. Ama bitmiyordu en az 8 sayfa daha getirmişti. Oralara da imza attıktan sonra, heykele baktım. Yapım aşamasındaydı sadece alt kısmı yapılmıştı.

Heyecanlı olduğum her halimden belliydi. Birden ağlama sesleri duymamla, o gürültüye doğru koştum. Hyunjin beni korumak amaçlı, arkasına almıştı.

Öne çıktım ve ne olduğuna baktım. Violin'in üstü başı yırtıktı. Üstelik Dudağı ve kaşı kanıyordu.

"Violin! Ne oldu sana böyle?" Diye sordum telaşla. Ağlıyordu.