Dünya üzerinde insanlar dışında, masalsı karakterlerde vardı. Bunlar deniz kızı ya da troller değildi. Onlar vampirler ve perilerdi.
periler her yeni ayda uçma yetkilerini kaybederler ve dolunayda yeni güçlerini keşfederlerdi. kimileri yaşlıyken bul...
"Jisung, biliyor musun hayatım? Onların yanında hrr senin yanında mrr."
"Ne saçmalıyorsun be?" Diye chan elinde içki şişesiyle belirdi. Ardından Bizi gördü.
"Oh, hyunjin bu heykeller güzelmiş." Dediğinde, onunda kafayı bulduğunu fark ettim. Minho'ya döndüm.
"Odadan-" Dediğim an, sözümü kesti.
"Burada yatacağım ve sen bana mani olamayacaksın. Jisungu bulup geliyorum odaya girmeyi aklından geçirme." Dedi.
"Yatağımda o şeyi yapmayacaksın değil mi!"
"Hayatta olmaz. Başkasının yatağında yapmam. Only my bed." Dediğinde kafamı salladım. Şuan, miniğimle evde tek olmak vardı..
Felix kafasını boynuma koymuş, arada ısırıyordu.
"Mekan fark eder mi, miniğim?"
"Hayır fark etmez." Dediğinde banyoya ilerledim.
(Banyo büyük, içinde küveti ve duşakabini bulunuyor. Ve duvarın yarısı full ayna.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Renkler siyah ve daha havalı düşünün lütfenn)
Felix'i yavaşça mermere oturttum. İhtiyaçla bakan gözleri, her bir defasında artıyordu. Dudaklarımızı birleştirdiğimizde, artık hareketlerimiz hızlanmıştı. Aceleci davranıyorduk.
Dudaklarından aşağı inerek, boynuna yöneldim. Tişörtümü çıkartması için ondan ayrıldım. Onunda tişörtünü çıkardığım an, bembeyaz teni gözler önüne serilmişti.
Boynunu ısırarak, izler bırakıyordum. Felix ise bacaklarını bana dolayıp, sürtünüyordu. Boynumu ısırdığında inleme çıktı ağzımdan.
Bunu duyunca gülümsemişti, ama yerini zevk dolu inlemeler aldı çünkü şortunun içine elimi yolladım.
