Do You Like Fairy Tales? -HyunLix- ☆Vampire And Fairy☆

-Finally-

Hayır ya ağlamıyorum gözüme final kaçtı....

Bolca yorum bekliyorum lütfenn

Bu fic için son kez... iyi okumalar diliyorum meleklerim. 💖

F:

"Nerede benim her daim güçlü miniğim?"

"Bu sefer güçlü olmaktan zorlanıyorum, hyun."

"Başarabiliriz. Unutma, tek değilsin."

"Buradan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum."

"Kitabı çoğu kes okuduğunu söylemiştin. Biraz düşün. Ne yapabilirsin?"

Kafamı onaylar şekilde salladım. Büyü kitabında yazılan şeyleri hatırlamaya çalıştım.

Büyük siyah baloncuklar. Eskiden Zindan yerine kullanılırdı. Oraya hapsedilen kişi büyülerini kullanamazdı.

Ama eğer bir lider gücünü kullanırsa?

Bunun hakkında kitapta bir bilgi yoktu. Bu yüzden denemek istedim. Elimde su kütlesi oluşturmaya çalıştım. Ama asla olmuyordu. Ben denemeye devam ederken hyunjin yerinde dikleşti.

"Seni alçak!" Diyerek bağırdı.

"Savaşı şuan mı başlatıyorsun! Leo'nun sürüsü geliyor!" Diye bağırdı hyunjin.

Violin şaşırmış gözüküyordu.

"Ne? Anlaşmadan çıkıyor! Leo, seni adi piç!"

Ben ise gücümü kullanmaya çalışıyordum. Dişlerimi sıktım. Her gücümü kullanmak istediğimde bedenim ağrıyordu. Ama bununla ilgilenmedim.

Ellerimin arasında bir su damlası görünce başabildiğimi anladım. Ve devam ettim.

Büyük bir su damlası oluşturdum. Ardından onu buza çevirdim. Su damlasını şekillendirerek, ucunu sivrileştirdim. Sertçe balona batırdım.

En sonunda büyük bir gürültüyle, siyah balonu patlattım.

Terlemiştim. Ama vakit kaybetmeden, hızla violin'in üstüne atladım. Bana dönmüştü. Tam gücünü kullanacakken, onu saçından tutup duvara kafasını sertçe ittim.

Ardından hyunjine ve arkadaşlarıma döndüm.

"Büyü kitabını bul ve bizi kurtar." Dedi seungmin. Hızla merdivenlere yöneldim. Önce bileğimin ağrısıyla merdivende düştüm. Ama hemen kalkıp kitabı buldum. O sırada camdan ıslık çaldım.

"Hemen pozisyon alın! Savaş başlıyor!" Diyerek bağırdım. Kitabı karıştırdım. Gerekli sözcükleri aklımda tutarak hızla aşağı indim. Ve mırıldandım.

Onları baloncuklardan kurtardıktan sonra, violin arkadan bana saldırdı.

Hızla onu kollarından tutup öne attım. Masaya düştü.

Seungminde büyük kayalar atarak onu oraya hapsetmişti. Hızla dışarı çıktık hyunjinle. Seungmin ve jeonginde çıkmıştı.

Hyunjin portal açtı. Kendi ordusunu toplamaya gitti. O sırada leo'yu gördüm.

Etrafımızı örmüştü. Adeta kurtlar sorfasındaydık.

Nefesim kesiliyordu. Yaptığım aptallık sebebiyle halkımı riske atmıştım. Gökyüzü ise kara bulutlarla kaplanmıştı.

Leo'ya döndüm.

"Ne o? Kardeşinin yapamadığını yapmaya mı çalışıyorsun?" Diye sordum.

"Aynen öyle." Dedi pis sırıtışıyla.