45. BÖLÜM ~ HEYECAN

47 8 0
                                    

İyi okumalar...

◉◉◉◉◉◉

SENA'DAN...

"İşte böyle sevgilim." dedim. Karşıyı izliyordu. Derin bir nefes verdi.

"O herifin karşıma çıkmasını istemiyorum. Senin de onunla muhatap olmanı istemiyorum." dedi.

"Zaten olmayacak bunların hiçbiri. Sen merak etme lütfen." dedim elini tutarak. Gözlerime baktı dakikalar sonra. Çınarımızın altına gelmiştik.

"Onu neden kovmuyoruz? Hepimiz biliyoruz zaten onun ne mal olduğunu. Daha ne diye çalışıyor bizimle?"

"Elimizde koz olarak tutmak için. Yusuf abi ve Merve abla yaklaşacak işte ona. Onu onun silahı ile vuracağız."

"Seni karıştırmasınlar da... Ne yapacaklarsa yapsınlar bu konuda. Düzgünce ayarla lütfen şu bir aylık programı da."

"Merak etme." dedim sonunu uzatarak. Neşesi yoktu.

"Hadi ama Kaan. Neden moralini bozuyorsun? Ortada bir moral bozacak bir durum yok." dedim.

"Var Sare..." dedi birden sert bir şekilde.

"O herifi görmek, duymak sinirimi bozuyor. Anlıyor musun? Herifi bir kaşık suda boğasım geliyor. Karşıma bir daha çıkarsa ne olacağını çok iyi biliyordu o p*şt. Çıktı ama. Demek ki o da istiyor." dedi. Anlayamıyordum.

"Neyi istiyor?" dedim. Ama kalkıp arabaya yürümeye başladı. Peşinden ilerledim seslenerek. Arabaya yetiştim ama. Hızla ilerlemeye başladı. Endişeleniyordum.

"Cevap ver Kaan. Ne olacak? Bana söz verdin ona bulaşmayacağına. Lütfen! Kaan, lütfen!" dedim. Ama beni duymuyordu bile. Panik olmaya başlıyordum. İçime büyük bir korku sardı ve nefesim kesildi sanki.

"Durdur arabayı!" diye kükredim birden boğazım yırtılırcasına. Durduk. Gözüm kararıyordu beni kendine çektiğinde. Kendimi kaybetmiştim.

Aklım başıma geldiğinde arabadan inmiş sarılıyorduk ayakta. Adını tekrarlıyordum ağlayarak.

"Tamam. Söz veriyorum. Söz veriyorum. Sakin ol." diyordu saçlarımı okşayarak. Neden böyle birden kendimi kaybetmiştim?

"Sakinleş artık bitanem." dedi beni kendinden ayırıp gözlerimin içine bakarak.

"Nereye gidiyordun?" dedim güçlükle.

"Hiçbir yere. Hiçbir yere Sare'm. Korkma." dedi ve alnımı öptü uzunca. Sonra tekrar arabaya geçtik. Ellerimi tuttu tekrar.

"Daha iyi misin?" dedi. Kafamı salladım. Uzanıp tekrar öptü alnımı.

"Özür dilerim. Benim yüzümden böyle oldun." dedi. İç çektim.

"Kaan..."

"Biliyorum. Benim için endişeleniyorsun. Endişelenme. Mülküne zarar vermeyeceğime söz verdim. Sen rahat ol." dedi konuşmama izin vermeyerek. Kafamı salladım ve uzanıp ben de yanağını öptüm. Ellerimi bırakıp gözlerimi kuruladı.

"Seni seviyorum Kaan."

"Seni çok seviyorum Sare'm." dedi ve yanağıma sert bir öpücük daha kondurdu.

"Kafeye gitmek ister misin?" dedi. Gülümsedim sonunda ve kafamı salladım. Benden uzaklaştı ama elimi bırakmadı. Vitesin üstündeydi yani elim. Ve onun da eli benim elimin üstündeydi. Vitesi öyle atıyordu.

***

"Günaydın kuzucum. Kalk artık." dediğini duydum annemin. Gözlerimi açtığımda perdeyi açıyordu. Camı da açtı. Ablam yoktu yatağında ama dağınıktı yatak. Gelip yatağımın kenarına çöktü annem. Eğilip öptü.

SENA "Aslan Kızlar"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin