19. BÖLÜM ~ TUZAK

58 16 0
                                    

İyi okumalar...

Bölüm şarkısı: Buray - Yüreksiz Tilki

◉◉◉◉◉◉

Candan değil, camdanmış aşk...

◉◉◉◉◉◉

SENA'DAN...

"Sonra da burada uyandım." diyerek bitirdim konuşmamı. Sessizlik oluştu. Büyük hoca çok düşünceli görünüyordu aynı Polatlı'nın da olduğu gibi. Derken bir anda arkamdan biri uzanıp önümdeki boş tabağı alınca korkuyla irkildim.

"Kusura bakmayın. Korkuttum mu?" dedi hemen Nigar hanım.

"Önemli değil. Boşluğuma geldi birden." dedim derin bir nefes vererek. Gülümseyerek devam etti boş tabakları toplamaya. Diğerlerinden hâlâ ses çıkmıyordu. Nigar hanım sofrayı toplamayı bitirdiğinde masanın başına dikildi ve ellerini önünde birleştirdi.

"Başka bir isteğiniz var mı?" diye sorduğunda büyük hoca dalgın bakışlarını ona çevirdi.

"Yok Nigar. Gidebilirsin. Bir saat sonra çay getirirsin." dedi. Nigar hanım başını sallayıp çıktı salondan. Sessizlik hüküm sürmeye devam etti masada. Masa örtüsünün desenlerini inceledim bir süre sadece. Derin bir nefes verip başımı kaldırdığımda Polatlı'yla göz göze geldik. Yutkunduğunu gördüm.

"Anne... Ne düşünüyorsun?" diye sordu sonra bakışlarını sessizliğini koruyan büyük hocaya çevirip.

"Sizce bu bir tesadüf müydü?" diye sordum ben de. Duruşunu dikleştirip dirseklerini masaya yasladı büyük hoca.

"Tesadüf müydü değil miydi bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var. Rahat bırakmayacak bundan sonra bizi. En çok da Sena'yı belki de." dedi.

"Böylece hiç bir şey yapmadan gelip bizi alt etmelerini mi bekleyeceğiz?" diye sorarak araya girdim.

"Elbette hayır. Bekleyemeyiz." dedi Polatlı.

"Önce durup düşünelim sakince. Yanlış adımlar atmamamız gerekiyor." dedi büyük hoca.

"Acaba Efnan'ın Serdar abiyle ne derdi var?" diye sordu Polatlı düşünceli bir şekilde.

"Benim de aklımda dönüp duruyor bu soru." dedim ve aklımda bir ampul yandı.

"Efnan kimin annesi?" diye sordum hemen.

"Efnan... Nassimi'nin annesi. Ben de onu çözmeye çalışıyorum ya işte. Evlat acısı derken neyi kastetti acaba? Bildiğim kadarıyla Efnan'ın başka çocuğu yok." dedi büyük hoca.

"Efnan'la nereden tanıştığını anlatmayacak mısın?" diye sordum ona. Derin bir nefes verdi.

"Efnan... Benim okuldan arkadaşım. Çok yakındık. Yakından kastım sen Zeynep ve Melike'yle nasıl yakınsan biz de onunla aynıydık işte. O da bize katılmak istemişti. Onun bu isteğini Handan hocaya bizzat ben ilettim. Çünkü ben de çok istemiştim katılmasını. Ama hoca layık görmedi onu. Aklına yatmamıştı herhalde. Öyle olunca da ikinci kez üstelemedim ve gidip durumu anlattım Efnan'a. Ama o beni suçladı. Ben istemediğim için dahil olamadığını düşündü. Efnan... Yusuf'u seviyordu. Ve sandı ki ben de onu sevdiğim için onu uzaklaştırmak istedim."

"Hocam... Sen Yusuf beyi mi seviyordun?" diye sordum şaşkınca.

"Hayır tabi ki. Ben hiçbir zaman öyle bakmadım Yusuf'a. Hepsi kardeşimdi. Efnan uydurdu bunların hepsini. Aklınca bizi birbirimize düşürecekti. Ama hepimiz birbirimizi biliyorduk. O yüzden de sıkıntı olmadı şükürler olsun. Sonra Yusuf'la Gönül evlendiler. Onların birbirlerini sevdiklerini biliyorduk da zaten. Bu olayın üzerine evlenmeleri de Efnan'a çok iyi bir cevap olmuştu." diyerek sessiz kaldı büyük hoca. Bunu anlamıştım ama kafamı hâlâ Efnan'ın babam hakkındaki sözleri kurcalıyordu.

SENA "Aslan Kızlar"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin