İyi okumalar...
◉◉◉◉◉◉
SENA'DAN...
"Ablam nereye kayboldu?" diye sordum mutfağa gidip.
"Bahçede oturuyor." dedi annem. Mutfağın bahçeye çıkan kapısından çıktım ve dediği gibi sandalyede oturmuş gölü izliyordu ablam. Yanına adımladım.
"Belin ağrımadı mı orada?" dediğimde dönüp bana baktı omzunun üstünden. Yanına vardığımda dizlerinin önüne çöktüm.
"İyi geliyor böyle." dedi.
"Benim güzel yeğenimin de keyfi de yerinde mi?" dedim elimi çok hafif belirginleşen karnına yaslayarak.
"Daha sabah sordun."
"Olsun. Merak ediyorum öğrencimi." dedim omuz silkerek. Tebessüm etti. Günler sonra ilk defa...
"Siz bizim her şeyimizsiniz." dedim ve uzanıp yanağını öptüm. Sonra da yeğenimi öptüm.
"Kız mı erkek mi sence?" dedim sonra. Bunu da bininci kez soruyor olabilirdim.
"Bilmiyorum." dedi o da her zamanki gibi.
"Bence kız. Hissediyorum." dedim.
"Anladım Sena. Erkek olacağı varsa da kız olacak kesin. Sürekli tekrar ediyorsun bunu." dedi. Güldüm.
"İki türlü de bizim evladımız. Hiç fark etmez." dedim ve başımı dizlerine yasladım. Parmak uçlarını saçlarımın arasına daldırdı. Sessizce durduk biraz.
Bundan iki hafta önce Bursa'ya gelirken ateşim çok yükseldiği için havale geçirmiştim. Neyse ki Serhat kadar ağırlaşmamıştı durumum. Vaktinde hastaneye yetiştiğim için kontrol altına almışlardı. Hemen hemen de iyileşmiştim zaten.
Ama bir sorun vardı. O gün babam ve Buğra kavga etmişlerdi ben uyurken. Duyduğumda ne yapacağımı bilememiştim. Buğra babamı suçluyordu Bursa'da durunca hastaneye gitmediğimiz için. Babam da bu tavrına çok sinirlenmişti. Arada kalmıştım. Kimseyi suçlamıyordum ki ben.
Hâlâ da aynılardı. İki haftadır aynı yerde yaşasak da hiçbir şekilde konuşmuyorlardı birbirleriyle. Hâliyle de daha az vakit geçirebiliyorduk Buğra'yla. Zaten çok bir ortamımız yoktu uzaklaşabileceğimiz. Her yerde askerler vardı zaten.
"Sena... Babamla konuşmamı ister misin?" dedi ablam bir süre sonra. Kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ne hakkında?"
"Buğra hakkında tabi ki." dediğinde nefes verdim.
"Boş ver abla. Sen rahatına bak. Çözülür."
"Böyle olmuyor ama. Sena..." dedi ve ellerimi tuttu.
"Hayat... Çok kısa kardeşim." dediğinde yutkundum. Gözleri bulutlandı.
"Birbirini kırmak için çok kısa. Sonra Allah korusun bir şey oluyor... Hepsi içinde kalıyor. Keşke diyorsun. Keşke kırmasaydım." diye devam etti ve bir damla yaş süzüldü gözünden. Uzanıp sildim yanaklarını.
"Çözecekler." diye fısıldadım boğazımdaki düğümle.
"Çok geç olmadan çözsünler. Yoksa pişman olacaklar." dedi.
"Sen düşünme onları. Kendine ve yeğenime iyi bak yeter. Gerisini hallederiz biz." dedim. Kafasını salladı.
"Ooo? Ne yapıyorsunuz orada bakalım? Keyifler nasıl?" diyerek yanımıza geldi Serhat. Önce ablamı, sonra da beni öptü sertçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENA "Aslan Kızlar"
Novela JuvenilCimbom'un kızı SENA... Aslan Kızlar'ın kaptanı SENA... Kaan'ın Sare'si SENA... _____ "Aslan Kızlar'a dahil olduğum için gururlu hissediyorum. Ve nesillerce süregelen bu kaptan grubuna dahil olup kaptanı olduğum için de. Size söz veriyorum ki...