İyi okumalar...
◉◉◉◉◉◉
SEMA'DAN...
Çocuklar 3 yaşından önce olanları hatırlamaz derlerdi. Benim için geçerli değildi sanırım bu. Çünkü benim aklıma kazınan öyle bir gece vardı ki... Ölsem unutamazdım ben o geceyi.
Hayal meyal hatırlıyordum. O minik tekme... Karanlık... Sonra annemin çığlığı... Sonra yediğim sert tokat... Sonra babam... Hepsi tek tek fotoğraf kareleri gibi gözümün önünden geçiyordu.
Hatırladığım çocukluk anılarımın başı bunlarla başlıyordu. Kötü başlamıştı belki ama iyi devam edeceğine dair umutlarım vardı.
Ben Sema Hafsa...
Belki kötü bir başlangıcım olabilirdi. Ama yine de her şey için bir umut vardı bence. Ve adını aldığım canım Hafsa babaannemin dediği gibiydi.
Her şerde vardı bir hayır...
Hatırladığım bu kötü anıların devamı tam da bunu destekliyordu. Çünkü sonrasında yaşadıklarımız gerçekten de hayra dönüşmüştü. Belki de o gece yaşanmasaydı ikiz kardeşlerim dünyaya gelemeyecekti.
O gece annemin karnına dokunduğumda bana cevap vermek için minik bir tekme sallayan kardeşim de dünyaya gelse çok iyi olurdu gerçekten. Onun yaşamasını çok isterdim.
Annem... Aynaya baktığımda gördüğüm kişiydi. Kendini doğurmuştu resmen annem. Benim bu dünyadaki 4 dayanağımdan biriydi. Dünyamı aydınlatan, bana yolumu gösteren kişiydi. Hep onun gibi olmak isterdim. Onun gibi sevecen, yumuşak kalpli ve evlatlarına düşkün bir anne... İnşallah bir gün nasip olurdu bana da.
Babam... Benim kahramanımdı. Hani derler ya kızların ilk aşkı babasıdır diye. Gerçekten de öyleydi. Ben ona öyle bağlıydım ki. Ne zaman kendimi kötü hissetsem, zora düşsem ona koşardım. Ona sarılmak her şeyi unutturuyordu bana. Her şeyden uzak oluyordum.
Asker olması beni her zaman çok zorlamıştı. Ondan ayrı kalmak çok zordu. Zamanla alışsam da hâlâ zordu. Kaybetme korkusu dedikleri şeyi biz üç kardeş ve artı annem en derinliklerimizde yaşıyorduk. Bunu adım gibi biliyordum.
O olaydan sonra annem tekrar hamile kalmıştı ve ikizlerdi. Büyük bir heyecanla beklemiştim onları. Doğdukları gece dün gibi aklımdaydı. Onlar gelince ev sanki bana daha eğlenceli gelmişti. Tek başımayken iki kardeşim birden olmuştu.
Annem bana abla olmaktan bahsederdi. Onlara örnek olmamı ve onlara her zaman destek olmam gerektiğini söylerdi. Ben de her zaman annemin bu sözlerini aklımda tutup onlara örnek olmaya çalıştım. Anaokuluna başladığımda okuldan eve koşarak gelirdim ve hemen Sena ve Serhat'a anlatırdım neler yaptığımı ve o gün neler öğrendiğimi. Beni dikkatle dinlerlerdi canlarım. İlgilerini çekerdi. Birbirimize her zaman çok bağlı ve düşkündük. Her fırsatta sarılırdık. Birlikte vakit geçirirdik. Muhteşemdik...
Yıllar geçti. Sena ve Serhat'la birlikte büyüdük ve genç olduk.
Sena muhteşem bir genç kız olmuştu. Babama çok benziyordu. Diğer yaşıtlarından çok farklıydı. Bambaşka biriydi o. Hayrandım ona. Sporcu olmuştu ve o kadar güzel bir vücudu vardı ki... Ve o kadar güzeldi ki... Bana erkek arkadaşım yok dediğinde ona inanmakta güçlük çekiyordum. Sonra anladım ki aslında tam da tahmin ettiğim gibi erkekler peşinde koşuyordu ama bizimki yüz vermiyordu kimseye. Evlenmek istemiyorum diyordu. Kendi bilirdi ama benim hep hayalini kurduğum bir şey vardı. Bu bir gün gerçek olursa o zaman benden daha mutlu kimse olamazdı. Onu hep tek bir kişiyle hayal ettim. Bunu şimdi söylesem kızardı bana. Buna çok emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENA "Aslan Kızlar"
Fiksi RemajaCimbom'un kızı SENA... Aslan Kızlar'ın kaptanı SENA... Kaan'ın Sare'si SENA... _____ "Aslan Kızlar'a dahil olduğum için gururlu hissediyorum. Ve nesillerce süregelen bu kaptan grubuna dahil olup kaptanı olduğum için de. Size söz veriyorum ki...