34. BÖLÜM ~ ŞİİR GİBİ

45 13 0
                                    

İyi okumalar...

◉◉◉◉◉◉

SENA'DAN...

"Çok heyecanlıyım. Şu kravat sıkıyor beni. Biraz gevşeteyim mi?" dedi Serhat boynundaki kravatı oynatmaya çalışarak.

"Dur, halledeyim ben." dedim ve bozmamaya çalışarak gevşettim biraz kravatını.

"İyi böyle. İkiz... Ben niye böyle heyecanlıyım?" dedi nefes vererek.

"Sakin ol. Bunu bekliyordun zaten. Akşama her şey olmuş bitmiş olacak."

"Akşam da heyecanlandırıyor." dediğinde omzuna vurdum hafifçe.

"A, pardon." dedi sonra. Alt dudağımı ısırdım gülmemek için.

"Ben... Bizimkilere bakayım." dedi ve gitti. Kafamı iki yana salladım ama sırıtıyordum. Ben de gelinimizi hazırlayan halamların yanına gittim. Sade bir saç ve makyaj yapıyorlardı. Ben çoktan hazırdım.

"Çok güzel oldun." dedi ablam. Beyaz bir elbise giyinmişti Eldina. Krep bir kumaştı ve dizlerinin altında bitiyordu açılarak. Kolu dirseklerine uzanıyordu ve kalp yakaydı.

"Duvak da takalım mı? Düz bir tane var yanımda." dedi halam.

"Tak Suna." dedi annem. Halam getirdi ve saçına sabitledi çok da uzun olmayan duvağı.

"Bitti. Gelinimiz hazır." dedi halam ve geri çekildi. Eldina ayağa kalktı.

"Gel kızım." dedi annem ve koltuğa oturdular yan yana. Halamların evindeydik.

"Seni daha düzgün bir şekilde... Telli duvaklı evinden çıkarmayı çok isterdik. Davul zurnayla herkese ilan etmeyi çok isterdik. Ama şimdi böyle olması lazım. Bir gün bütün bunları yapacağız senin için. Sözümüz olsun." dedi annem onun ellerini tutarak.

"Hiç yapmasanız da olur, anne. Hiçbiri daha önemli değil." dedi Eldina.

"Olsun. Sözün bizde duruyor. Sen de unutturma. Hakkın bu senin." dedi yine annem.

"Peki." dedi tebessüm ederek.

"Birkaç gün sonra evimize geleceksin. Artık resmi olarak kızımsın. Yine söylüyorum... Beni annen yerine koy olur mu? Söz veriyorum seni baba evinde gibi hissettireceğiz." dedi annem. Gözler doluyordu yine. Tuttum kendimi.

"Şüphem yok." dedi Eldina sesi titreyerek.

"Yeter bu kadar... Ağlatmayın kızı. Kaç defa diyeceğim?" dedi Sevgi ablam da. Ama kendi de ağlıyordu.

"Ağlamıyoruz." dedi annem gülerek. Burnunu çekti.

"Mutlu bir hayat sizi bekliyor. Önünüze hangi engel çıkarsa çıksın beraber yürüyeceksiniz artık. Yolunuz bahtınız açık olsun. İşiniz rast gitsin." dedi halam da.

"Kızlar? Gelebilir miyim artık?" dedi Serhat.

"Hadi bakalım... Gelip görsün eşini, sonra da çıkalım." dedi yengem ve ayağa kalktık hepimiz. Eldina'nın yüzünü duvakla örttü annem.

"Kırmızı kurdele de bağlasak keşke." dedi Sevgi ablam.

"Ah, doğru söylüyorsun. Ama halanız düşündü bunu da. Birini çağıralım da bağlasın. Bu adet yerine gelsin bari." dedi halam.

"Sen bir tanesin. Fırat'ı çağırayım mı?" dedim. Bizim kızlarla birlikte dışarıdaydı.

"Olur. Fırat bağlasın." dedi Eldina.

"İkiz! Dur biraz orada. Fırat'ı yollayın bana. Kuşak bağlayacak." dedim seslenerek.

"Bekle." dedi ve bir süre sonra kapı tıkladı.

SENA "Aslan Kızlar"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin