LABİRENT; Cehennemin Merkezi

13. Bölüm Geçmişin Kumları

(Yorum yazmayı ve oylama yapmayı unutmayın... iyi okumalar ♡♡♡)

"Bildiğiniz her şeyi size ben öğrettim, ben söyledim ama bildiğim her şeyi henüz öğretmedim ve söylemedim!"

Sandalyeye oturmuş kafası yana doğru düşmüştü. Ağzından ve burnundan kanlar geliyor her yediği yumrukta Malia kendisini kaybediyor ona vurmayı kesmeleri için yalvarıp haykırıyordu. Luis'in elleri ve ayakları sandalyeye ince beyaz halatla bağlanmıştı. Aşının yerini söylemesi için ona vuruyor işkence ediyorlardı.

Franky sol elinde hançerle Luis'in yanına tehditkar bir sırıtmayla yürüdü. Elindeki hançeri avucunda döndürüyor aklı sıra tsunami gözlü lideri korkutmaya çalışıyordu.

"Aşının yerini söyle"

Luis öksürdü sonra yarı baygın bir sesle, "Bunu neden yapayım? O aşıyı sizin gibi sikik herifler için harcayamam." dediğinde Franky, Luis'in dibinde ona yumruk atmakla görevli olan siyah saçlarını kazıtmış ve yanlarına x şekli çizmiş, iri yapılı bir adama vurması için eliyle hareket yaptı.

Adam saniye düşünmeden sıktığı yumruğunu Luis'in yüzünün sol tarafına geçirince başı sağ omzunun üstüne düştü. Ağzındaki kanları yine yere tükürdü.

Kahverengi dalgalı saçları dağılmış bazı perçemleri terlemiş olan alnına yapışmıştı. Bunlar ona işlemiyor umrunda değilmiş gibi sırıtıyordu. Yanında duran adam bir yumruk daha atacağı sırada Franky sağ elini kaldırarak onu durdurdu.

Adam birkaç adım geriye gittiğinde bu sefer o yaklaştı. Hançeri avucunda döndürerek Luis'in tam dibinde durdu. Luis'in alıp verdiği nefesler kedik kesikti. "Buradan canlı çıkamayacağınızı biliyorsunuz değil mi?"

Luis hiç bozuntuya vermeden "evet" dediğinde daha çok sırıttı. "Bu şansı o zaman biz değerlendireceğiz o aşıyı ver veya yerini söyle. Bizde işkence çektirmeden işinizi bitirelim... A-cı-sız!"

Luis sarhoş gibi sırıtmaya devam etti. Umrunda olmamış gibi omuz silkti. Bu işkenceyi sonsuza kadar çekebilirdi. Franky'nin yüzü Malia'yı buldu ve hançeri onu işaret ederek doğrulttu. Luis'in bakışları yerde oturan masum kızın üzerinde en çokta yüzünde gezindi.

Hançerin ucu önce ona sonrada sırayla Malia'nın yanında bağlı oturan dostlarını buldu. Hepsinin tek tek yüzüne baktı. "Aşıyı verecek misin yoksa birinin işkencesine mi şahit olmak istersin?"

Bu sefer soğuk ve öfkeli bir ses tonunda, "Aşıyı saklayan benim. Gücün sadece onlara yettiği için mi işkence çektirmek istiyorsun? Kolaysa marifetlerini bende görmek isterim" diyerek elinde hançer taşıyan adama kafa tuttu. "Korkaksın... virüsten ve ölmekten korkuyorsun. Kimse umrunda da değil. Sana itaat etmelerini sağlıyor adamlarını korkutuyorsun. Yoksa seni de öldürürler öyle değil mi?"