20. Bölüm Tek Kurtuluş Yolu... Ölüm! (FİNAL)

48 3 7
                                    

(Yorum yazmayı ve oylama yapmayı unutmayın... iyi okumalar ♡♡♡)

'Eğer yaşama ihtimalin olsaydı ben son nefesimi bile sana vermeye razıydım Luis.'

Gözyaşları içinde bir çift kol tarafından uyandırıldım. Gözlerim o kadar yorgundu ki. Neden hâlâ yaşıyordum ben? Neden hâlâ gözlerim açıktı benim. Ben vazgeçmiştim. Yaşamaktan, uyanmaktan, hiçbir şey yokmuş gibi gülmekten vazgeçmiştim. Canım acıyordu hem de çok acıyordu. Annemin siluetini sanki bir anlığına yine görmüş gibi olmuştum. Artık kafayı sıyırmak üzereydim. Başım Luis'in dengesiz bir biçimde atan kalbindeydi. Uyanmamıştı ama yaşıyordu. Neden bu kadar uzun sürmüştü? Bu savaşı kaybetmesini istemiyordum. Kazanmak zorundaydı, benim için yaşamak zorundaydı.

Dikkatimi beni uyandıran kişiye verince babamla karşılaştım. Yüzünde şaşkınlık ve korku belirgin bir hâlde yayılmıştı. Buna şaşırmamıştım. Çünkü babam beni bir erkeğin yanında onun elini tutmuş bir şekilde uyurken bulmuştu. Hem de komada gördüğüm birisi olduğu için daha da tuhaftı. Ben ruh eşimi gerçek dünyada elimi kolumu sallayıp yalandan gülümserken bulamamıştım. Ben ruh eşimi elim kolum bağlıyken hunharca gülüp sinirden ağlarken bulmuştum. Geç bulmuştum erken kaybedecektim.

Elimi Luis'in elinden çekmek istemedim. Kahverengi mezarlık toprağını anımsatan gözlerimle ona bakarken sanki elinden bir şey gelirmiş gibi, "Ölmesini istemiyorum." dedim. "Ölmesin, o da ölmesin baba." dediğim an gözüm zaten daha kurumamışken çevresi tekrar ıslandı. Luis'in elmacık kemiklerine, çenesine ve dudaklarına bakıyor bu dileğimi içimden tekrarlıyordum. Luis hayatını yaşayamamıştı daha. 12 yaşında kapatmıştı gözlerini. Daha genç bir çocukken şuan genç adam olmuştu. Hayat ondan çok şey almıştı, koca bir acı bırakmıştı.

"Arkadaşlarının yanına gitmek ister misin kızım?" dedi babam sıcak bir tonda. Her istediğimi yapar gibi duruyordu. Başka türlü olsa beni bir erkeğin yanında görürse çıldırırdı ama labirentte ne yaşadığımı bilmiyordu. Sadece uyuduğumu sanıyordu.

"Teo iyi mi? Onunla konuştular mı?"

"Hemşire bir süre dinlenmesi gerektiğini söyledi. Kendisini toplayabilmesi için güç kazanmalı." Kaşlarını çatmamıştı ama doğrudan Luis'e bakıyordu. Soru sormak istiyordu. Merak ettiği tonlarca şey vardı ama soru sorarken beni üzmek, boğmak, acımı daha derinden yaralamak istemiyordu.

"Malia?" dedi bana.

"Efendim baba?"

"Sen bu çocuğu tanıyorsun değil mi kızım? Hayal falan görmüyorsun öyle değil mi?"

Başımı salladım. "O olmasaydı yaşayamazdım baba. Luis olmasaydı çoktan ölmüştüm." Burnum sızlarken kafamı onun çenesinin altına yasladım. Gözlerimden akan yaşları kesemiyordum. Yaşadığımız her şey zihnimde dönüp duruyordu.

Seviyordum, bunu tüm kalbimle hissediyordum. Bütün bedenim sadece onu istiyordu. "Luis olmasaydı ölmüştüm ve eğer o ölürse yine ölürüm. İlk kez kalbim biri için bu kadar saf sevgiyle atıyor. Arkadaşlarımın ölümü zaten benim nefesimi keserken bir de bunu yaşayamam baba. Ben 8 ay katlandım, dayandım ama artık yapamam." Göz yaşlarımı silip ona daha sıkı sarıldım. O arada da adı Bonnie olan hemşirenin bana baktığını gördüm. Ellerini birbirine dolayıp göğsünün hemen altında tutmuştu. Yüzünde bana karşı hem merak hem de üzgün bir bakış vardı. O bile hâlime acımıştı. Sağ eliyle sol bileğinde bir saat varmış gibi bileğine iki kez parmaklarıyla dokundu. Süremin bittiğini işaret ediyordu ama ben Luis'i bırakmak istemiyordum. Onun yanında olmak istiyordum.

"Tek dileğim yalnız onunla olmak! Ölü ya da diri. Ben sadece Luis'i istiyorum." Doğrularak maskesini biraz yana kaydırdım. Yanağından öptüm. Elimi yüzünde gezdirdim. Sanki bir daha göremeyecek mişim gibi gözlerim uzun bir süre yüzünü seyretti. Ne kadar da yakışıklı duruyordu. Öyleki gerçek olamayacak yüz hatlarına sahipti. Pürüzsüz, tertemiz ve bembeyaz cildiyle o kadar kusursuz duruyordu ki. Bazıları da böyleydi işte. İllaki bir kusur olacaktı hayatlarında. Kendisinde ve yüzünde tek bir kusur bile yoktu ama ailesi kusurluydu.

LABİRENT; Cehennemin Merkezi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin