4

24.9K 1.5K 532
                                    

Önceki Bölümden

Fotoğrafı dikkatle inceleyip başka bir şey var mı diye arkasını döndürdüğümde kırmızı boyayla ya da belki de kanla yazılmış yazıyla karşılaştım:
DB kişisel meseledir. Karışılmaz.

Dursun Balçık.

Artık bildiğim tek şey doğruyu savunurken öldürülen adamın arkasında olacağımdı.

Ne uyuyabildim ne de başka bir şeye odaklanabildim. Gece boyu sabah olmasını bekledim. Ezgi'ye söylemem gerekiyordu ancak uykusunu kaçırmayı istemiyordum. Sonunda saat yediye geldiğinde gün çoktan doğmuştu.

Fotoğrafı zarfla birlikte alıp Ezgi'nin kapısına dayandım. Direkt zili çalmak yerine telefonla aramayı seçtim. Gecenin bir yarısı iş için uyandırılmaya alışık olduğundan bu, en az korkacağı seçenekti.

İçeriden çalan telefonu bir süre dinledikten sonra Ezgi aramayı açtı.

"Günaydın kuşum." Enerjik çıkarmaya çalıştığı sesine iç çektim.

"Kapıdayım."

İçeriden 'tamam' diye bağırdığını duyduğumda telefon çoktan kapanmıştı. Birkaç saniyenin ardından kapı açıldığında vakit kaybetmeden içeri girdim. Kapıyı kapatırken bile hem meraklı hem de tedirgin gözleri üzerimdeydi.

"Dün gece biri kapıma not bıraktı. Tehdit edildim." Hızlıca söyleyip aradan sıyrıldım.

Ağzı şokla açılırken konuşmasına fırsat vermeyerek kolundan tuttuğum gibi oturma odasına götürdüm.
"Tehlikedeyiz. Burası bile yeterince güvenli değil. Evine ekstra kilit ve kamera taktıralım, ben bugün ikimizinkini de halle-" Konuşmaya devam edemedim çünkü Ezgi elini ağzıma bastırmıştı.

"Sakin ol. Tane tane ve baştan açıkla, hiçbir şey anlamadım." Başımı salladığımda şüpheli gözlerle gözlerime baktı. "Elimi çektiğimde derin bir nefes alacaksın ve en baştan, yavaşça anlatacaksın tamam mı?" Tekrar başımı salladığımda elini çekip yanıma oturdu. "Pekâlâ başla bakalım."

İnleyerek gözlerimi ovuşturdum. "Dün gece eve geldikten sonra biraz oyalanıp banyoya girdim. Çıkmak üzereyken kapı çalınca senin bir şey söylemek için geldiğini düşünmüştüm. Kapıyı açtığımda kimse yoktu ama yerde bir zarf vardı. Üzerinde 'DB kişisel meseledir. Karışılmaz.' yazıyordu. Dursun Balçık," dedim açıklamak adına. Aralıksız konuştuğum için soluğum kesilmişti.

"Bunu her kim koyduysa burada yaşıyor. Demem o ki güvende değilim, Ezgi. Bu süre boyunca yan yana görülmeyelim. Tamam mı?"

Kaşları çatık dinledikten sonra başını iki yana salladı. "Saçmalama. Ne demek yan yana görülmeyelim? Ne yapacaksak beraber, unuttun mu?"

"Yine ne yapacaksak beraber yapmış olacağız. Sadece bir süreliğine anneni, ablanı ve erkek arkadaşını düşün. Beni tehdit edebilecekleri tek kişi sensin. Eğer yakın olduğumuzu anlarlarsa iş sana kadar gelir. Seni, ailenle tehdit ederler. Kim bilir başka aklımıza gelmeyecek ne gibi tehditler havada uçuşur. Sadece planım hazır olana kadar geri durmanı istiyorum."

Yalnız bırakmak istememesini anlıyordum ama benim kaybedecek hiçbir şeyim yoktu.

Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. "Şimdi gidip güvenlikte kamera kayıtlarını kontrol eder kimin koyduğunu buluruz olur mu? Sonra ne olacağına bakarız."

"Kamera kayıtları hiçbir işe yaramaz. Apartman içinde zaten kamera yok. Burada yaşamayan biri gecenin o vaktinde lojmana giremeyeceğine göre hiçbir şey değiştirmeyecek."

Kızıl MektupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin