LÜZUMSUZ

21. Bölüm(cenker)

Multimedya;cenker
kitapasigiemine bitanem olur kendisi ben onlardan fikir alıyorum kitap hakında onlar finalde ne olcagını bile biliyor bitaneler neyse tek arkadaşlarımı yazmıyorum eger bölümlerde adın geçsin istiyorsan vote takip yorum yeterli
İyi okumalar....:)

Cansu:

Ekin "yatalımı" dediginde "olur" dedim. Beraber odaya çıktıgımızda ben yataga yatarken ekin üzerindekileri çıkardı. Yerde duran abimin kıyafetlerini giyip yanıma yattı. Tavana dönük yatarken kolunu kaldırdım. Göüsüne yatıp kolunuda üstüme koydurdum. Kokusunu icene çekerek kalp atışlarını duyarak uyumak muhtaşem bir şeydi. Kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Sanırım aşk buydu. Aşıkmı olmuştum şimdi mavişime. Ekin bu mavişim sözünü duysa kesin öldürür beni. Düşünceleri bir kenara bırakıp anın tadını çıkararak uykuya daldım. Sabah uyandıgımda ekin yine yoktu. Tabi şaşırmamak lazım. Bu sefer geç kalmamak için hızlı bir duş aldım. Bornozla kurulandıktan sonra üzerime rengerek bir gömlek ve buz rengi şort giydim. Şaçlarımıda kurutuktan sonra at kuyrugu yapıp siyah babetlerimi giydim. Mutfakta birseyler atıştırdıktan sonra evden çıktım. Evden çıktıgımda kapının önünde iki takım elbiseli adam görünce "siz kimsiniz" dedim. Adamlardan biri "bizi ekin bey gönderdi" dedi. Ekin'in bu yaptıgı hoşuma gitsede bir yandanda kızdım. Bune ya çocuk gibi denetim altında. Servise bincegim yere giderkende adamlardan biri takip etmeye başladı. Servise bincegim yere geldigimde bizim okuldan kişilerin olması gülümsememe neden oldu. Geç kalmamıştım. Servis gelince içine atladım. Ekin yine aynı yerindeydi. Sanki sinirli gibiydi. Beni görünce gözlerini vücudumda gezdirdi. Daha çok sinirlenmeye başladı. Sanırım şortuma kızmıştı. Aman çokta umrumda sanki sevgilimiyiz evet belki beraber yatıyor olabiliriz ama ben yanlız kalamadıgım için.

Ekin'in bir önündeki oglanın yanı boş oldugunu görünce yanına oturdum. Oglan çok tatlı bir tipi vardı. Kulaklıkla müzik dinliyordu. Önüme döndügümde çocuk kulaklıklarını çıkarmıştı. Yanına oturdugum çocuk "selam ben cenker" deyince ona dönüp "cansu" dedim. Cenker gülümseyerek "hangi sınıf" dedi. Gülümsemesine karşılık verip "11-D sen???" dedim. Canker gözleri parlayarak "bende o sınıftayım yeni geldim kontejan açıklıgı olmuş" dedi. Aklıma can gelince somurtum o boş konteyjan ona aitti. Cenker "noldu istemiyormusun beni sınıfında" dedi. Gülümseyerek "yok ya aklıma biri geldi" dedim. Cenker "peki" dedi ve kulaklıgın tekini uzattı. Gülümseyerek "yok benim kulaklıgım var teşekür ederim" dedim. Cebime elimi attıgımda kulaklıgımı bulamamayınca somurtum. Cenkeri dürtüp "sanırım yokmuş" dedim. Cenker kulaklıgın tekini uzatıgında aklıma ekin gelince arkamdaki ekin'in oldugu yere döndügümde siniri kat seviyelere çıkmıştı. Umursamamadan kulaklıgı kulagıma taktım onur koçun mühür şarkısı çaldıgını görünce cenkere "onur koç???" dedim. Cenker olumlu anlamda başını sallarken "onu dinlemeyen ölsün" dedi. Onur koç şarkıları dinlerken okula geldik herkez inerken servisin koridoru dolu oldugu için sona kaldık en son cenker ben ekin kaldık. Yerimden kalktıgımda cenkerle beraber giderken ekin oturmaya devam ediyoken "cansu bekle" dedi. Koca burun yerine cansu dedigine sevinsemmi üzülsemmi bilemedim. O kadar çok sert söylediki altıma ettim kesin. Cenker "kalıyım istersen"  dediginde "yok sen git" dedim. Cenker giderken Ekin koltuktan kalkıp tam önümde durdu. Gözlerinden ateş saçarak "bir daha şort giyme" dedi. Olumsuz anlamda başımı sallayıp "giyerim buna sen karışamassın tamam ayrıca o güvenlikleri ordan al" dedim. Ekin "giymiceksin ve su oglanla cok yakin olmayacaksın ben o güvenlikleride ordan almıyacam" dedi. Gözlerinin içine bakmaya devam ederken "giyecem sen kimsinki bana karışıyorsun" dedim. Ekin "ne yaparsan yap senle ugraşmıyacam tamam" dedi. Sonra koyup gitti. Sanki neyim oluyosa servisten indigimde cenker kapıda bekliyordu. Cenker "bir şey yaptımı?" diye sordu. Olumsuz anlamda başımı sallayınca beraber sınıfa çıktık. Sınıfa çıkarken tek düşündügüm ekinin beni kıskanmasıydı.

Ekin:

Kıskanmadım sadece cansuyu korumaya çalışıyordum. O çocuk kim bilmiyorum ama herkes yanın boşmu diye sordugunda dolu dedi. Koca burun sordugunda boş dedi. Bu tuhafıma gitti. Sonra birde üstüne koca buruna yakın davranınca bunda bir oyun oldugunu anlamak zor olmadı. Neyseki artık kapısına güvenlik koymuştum o yüzden içim biraz rahattı. Bu kızın başına benim yüzümden bir şey daha gelsin istemiyordum. Helede bu ara düşman çogalmışken üvey babam ölünce düşmanları daha çok olay çıkarmaya başladı. Benim içinde "bücürük 23 nisanda oturursun o koltuga" dediler. Bütün bunlar olurken artık gerçek annemin oglum okusunda doktor olsun hayalleri suya düştü. Bu olaylar olurken dogru düzgün okula gidemiyordum bile. Bir servis gelirken biniyor servis giderken biniyordum. Okula girdigim yoktu.

Bu gün sınıfa girmeye kararlıydım. Taki üvey babamın sag kolu caner arayana kadar telefonu bıkınlıkla açtıgımda caner "ekin bey depoyu dagıtmışlar" dedi. Bıkınlıkla nefesimi dışarı verip "geliyorum ben gelene kadar kim yaptı bulun" dedim. Telefonu kapatıp Okuldan çıkdım. Siyah lamborginiye atlayıp yola koyuldum. Benim için okul hayatı bitmişti ve 'merhaba' karanlık hayatım başlamıştı....