LÜZUMSUZ

Bölüm44( affedermi)

Multimedya:öykü
Yeni bölüm en yeni haliyle geldi bana kızmayın cancagızlarım geç yaziom sebebi KPSS var ikincisi kısa oluyo ama uzun yazamıyorum yetenek meselesi neyse
İyi okumalar.......:)
Kapının önünde durmuş bagırıyordu. İyide ne işi vardı ve niye gelmişti. Ekin beni görünce durdu ve bana bakmaya başladı. Yanlarına gidip "senin ne işin var burda" diye sordum. Öykü üzerime göz gezdirip "senledemi yaptı" dedi. Anlamaz şekilde "ne yaptı" diye sorunca ekin öykünün kolunu tutup dışarı bir iki adım itti "git len soyleme söylersen seni gebertirim" dedi. Öykü ekinin itmesiyle yere kapaklanırken ağzından beni yerlebir edecek laflar döküldü "o günde böyle serttin yatağa atışında böyleydi" dedi. Ekin bu sırada kapıyı kapatmıştı. Neydi şimdi bu berabermi olmuşlardı. Ekin bana dogru gelip donmuş suratını elinin içine alıp "cansu lütfen dinle" dedi. Sinirle onu itip "bana güven mevzusunu açarken onlamı yattın söyle" dedim. Ekin "ben seni seviyorum" dedi. Sinirle "ne farkeder onada öyle demişsindir insan sevmedigiyle birlikte olurmu" dedim. Ekin bana yaklaşıp "o anda onu sen sandım ayağın kırık olduğunda bi iş için gitmiştim ya bir bara gittim orda işimi hallettikten sonra içtim biraz hatta baya içtim bu sırada sen geldin yanıma oturdun ayagın ne zaman "iyleşti diye sordum" sendin herşeyinle ama oymuş" anlattığı şeyler beni daha çok üzerken "güvenmekmi çok yanlış yapmışım seninle yattıgımada çok pişmanım" ekin birden yüzü düştü sanırım dediğim sey onu çok kırdı ama o beni yerlebir etmişti.

Yukarı çıkıp üzerime kot geçirdikten sonra ekinin tişörtünü yere fırlatıp tişörtlerimden bitanesini giydim. Yatak örtüsünde miki mauseyi görünce sinirle yatağı bozdum yatağın kenarındaki miki mauseli ekinin aldıgı sexy elbiseyide hırsla yırttıktan sonra aşağı indim. Ekin hala daha yeni durduğu yerde durup yeri seyrediyordu. Beni görünce "özür dilerim gitme seni herşeyden çok seviyorum dünyamı alma benim elimden boşluğa düşmek istemiyorum" dedi. Ağlarken sinirle "beni seviyosun öylemi ben seni sevmiyorum" dedim ve kapıya uzandım ekin kolumu tutunca gözlerine baktım mavi gözleri beni içine alırken "beni gerçekten sevmiyormusun" dedi. Elimi kolumu tutan elinden kurtardıktan sonra kapıyı vurup çıktım.

Yolda boş boş koşmaya başladım gözlerinde yaş kalmamıştı. Taksi görünce hemen içine binip evimi tarif ettim. Adam dikiz aynasından arada bana farklı bir yaratık görmüş gibi bakıyordu.

Evimin önüne gelince param olmadığı için "bi dakka bekleyin içerden getiriyim" diyip indim eve girip annemin her zaman almam için bıraktığı paralardan 100 lira çıkarıp adama götürdüm. Parayı verip "üstü kalsın" dedim.

Tekrar eve girip koltuğa mal mal oturdum ekin beni aldatmıştı. Aglayamıyordum artık gözüm yanıyordu. Ayaga kalkıp yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Aynadaki yansımam korkmaya değerdi ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözler dağınık bir saç aşık bir surat umursamayıp eğilip suratımı yıkadım. Aynaya tekrar baktığımda sacıma gitti ellerim ekin bunaları okşamayı koklamayı öpmeyi çok seviyordu aklıma bana dokunduğu ellerle öyküye dokandıgı gelince çekmeceden makas alıp belime kadar olan saçlarımı omuz hizamda kestim. Yere dökülen saçlara bakıp ağlamaya başladım.

Ekin:
Ne yapmıştım ben sırf fazla içtim diye o nalet olasıca gün neden alanı dinlemiştim. Bana hanım köylü olma az iç gidersin dedi ama şerefsiz beni bırakıp gitmişti. Cansu gibi kokmayan kokusu tiksindirici cansunun tıpatıp aynısı oturdu yanıma konuştuk güldük karşımdaki cansuydu ama onun gibi masum değildi sonra bana yaklaştı sevdiğini falan söyledi.

Olanlar hala kafamı karıştırırken en son cansunun seni sevmiyorum demesi çok dokunmuştu. Kendimi toplayıp ondan özür dilemeliydim yalan söylüyordu beni çok seviyordu.