GİRİFT | MAHALLE KURGUSU

2.BÖLÜM

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 🪬

"Bu gün çifte kutlama yapacağız çünkü Atlas aynı zamanda evlenme kararı aldı."

Simge teyze'nin sözleriyle, hem kalbimden hemde beynimden vurulmuşa döndüm. Yanlış duydum yanlış duydum yanlış duydum ama masadaki herkesin sevinç çığlıklarını Atlas'a sarılmalarını kadeh kaldırmalarını gördükçe iki kaşık içtiğim çorba midemden yukarı doğru yükselmeye başladı. Sakin olmalıyım, sakin olmak zorundayım o benim hiç bir şeyim değil önünde sonunda olacaktı hayır olmamalıydı onunla konuşmalıydım. Hayatında bildiğim kimse yoktu ki nereden çıktı şimdi bu evlenme işi?

Akşın! Allahım bana dayanma gücü ver Akşın kızım sağır mısın!? Birce ile konuşmam lazım benim hemen, birinin beni dürtüklemesiyle yerimden sıçradım ve ağzımdan bir hih! Nidası çıktı.

"Noluyor abi böbreklerimi deldin, amacın öldürmekse daha acısız yöntemler seçmelisin kendine." Diye ona sesimi yükselttim. Abim bu tepkime şaşırdı ve ardından şaşkınlığını atıp kafama hafifçe vurarak "salak mısın kızım? Bir saattir sana sesleniyor Annem ne diye cevap vermiyorsun!?" Dedi. Etrafa baktığımda herkesin susup bana baktığını gördüm, kendi kafamın içinde kaybolduğum için etraftan kopmuştum. Yanaklarım kızardı ve Atlas'a dönüp gözlerinin içine baktım hafif buğulu gözlerimle, o da bana baktı ilk defa bu gece 'sanki beni ilk defa görüyormuş gibi yeşillerime kenetledi Dumanlı gözlerini' "Tebrik ederim Atlas Abi." Dediğimde derin bir nefes çekti ciğerlerine kafasını salladı teşekkür maiyetinde ve devam ettim "Kim bu şanssız kız?" Dedim ve güldüm.

Bakışları karardı başta, her zamanki gibi bana laf sokmak için hazırlanmıştı ancak aklına ne geldiyse vazgeçti ve gözlerini indirerek "Birce." Dedi fakat sesi o kadar kısıktı ki bir an yanlış duymuş olabileceğimi düşündüm ve "efendim!" Dedim. Gözlerini kaldırdı ve o ismi bir kez daha tekrar etti "sağır mısın kız çocuğu, Birce dedim işte." Dedi hayır beni öldürdü ya da ruhumu bedenimden söktü bilemiyorum.

"Birce mi?" Dedi abim. "İyi de onunla aranızda bayağı bir yaş yok mu oğlum? Birce Akşınla yaşıt, hem siz nerden ne alaka yani? O kız şu an Amerika'da değil mi?" Diye kafamdaki her şeyi hemen hemen her şey olmasada soruları sıraladı.

Atlas yine derin bir nefes aldı, bu gece ne kadar çok nefes çekmişti, "Amerika'ya sürekli uçuşlarım vardı orada denk geldik bir şekilde, uzun süredir konuşuyorduk ve bir karar verdik ilişkimizi ilerletmek konusunda. Kimseye hesap vermeyeceğim!" Dedi cümlesinin sonunda ses tonunu yükselterek. Abim onun bu çıkışına şaşırdı ve "tamam lan bir şey demedik ani oldu şaşırdık sadece ne atarlanıyorsun. Bana bile bir şey anlatmadın ondan sordum." Dedi o da sesini hafif yükselterek. Esra'ya baktım ve mutluydu gerçekten abisinin adına, olurdu tabii yaşı gelmişti ne de olsa. Anneme baktım tekrar bana kaş göz yaptı ve "hadi kızım masayı toplayıverinde bir çay suyu koyalım tatlının yanına." Dedi. Ah annem keşke bir bilsen şu an midem bir şey alıyor mu, etim kemiğimden nasıl ayrılıyor bir bilsen.

Kafamı sallayıp bir şeyler homurdandıktan sonra Esra ile birlikte masayı toplamaya koyulduk. O mutfağa taşıdı ben makineye dizdim, ama o arada aklımı yitirecektim Birce bana bunu yapmış olamaz, muhakkak vardır bir sebebi diye düşünmek istiyordum ama hayır Atlas'ı sevdiğimi sadece Birce biliyordu. Firdevs'e bile söylememiştim, aslında Birce'ye de söylememiştim ama o rastgele öğrenmişti. Atlas parka bir kızla öpüşürken onu ağacın arkasından izleyerek ağlıyordum, Bircede beni görüp yanıma geldiğinde gözlerimin halini ve kimi izlediğimi anlayınca çakmıştı meseleyi tabii bu olay olalı 3-4 yıl oluyordu. Yine de hep onunla dertleştim tüm Atlas meselelerimi. Onun her sevgili yapışında, her ayrılışında, her tartışmamızda hep Birce'ye anlatmıştım hayal kırıklıklarımı, kalp kırıklıklarımı. Bana hep destek olmuştu bir gün kavuşacağımızı, sevgime karşılık alacağımı, değerimi anlayacağını falan zırvalayıp durmuştu. Böyle bir kahpelik beklediğim bir şey değildi.