Lütfen oy vermeyi ve yorum yaparak bana destek olmayı unutmayın 🫶🏻🪬
Uyku ve uyanıklık arasında havalandığımı hissettim, hala karnım ağrıyordu bilincim bu yüzden tam kapanmamıştı ama açık olduğu da söylenemezdi. Reflekse kollarımı birine doladığımda burnuma dolan amber kokusu onun kim olduğunu bana hatırlattı. Atlas beni kucağına almıştı, sıcak bir soba gibiydi çok huzurluydu kolları, omuzları gerçekten çok sertti ve beni taşırken hiç zorlanmıyor gibiydi. Biraz daha amber kokusunun yoğun geldiği yöne doğru kafamı uzattığımda burasının boynu olduğunu farkettim ve bilinçsizce kokuyu derince içime soludum, Atlas kaskatı kesildi ve biranda durdu, "kız çocuğu, uyanman lazım artık. Hastaneye geldik" diye beni dürttüğünde "hım." Dedim sanki yeni uyanıyormuş gibi. Yoksa az önce vampir gibi boynuna yapıştığım anlaşılacaktı ve ben rezil olacaktım diğer türlü.
Gö kapaklarımı yarı aralayıp dudaklarımı büzdüm ve aşağıdan yüzüne doğru bakmaya başladığımda bu sefer o gözlerini kapttı ve çenesini yukarı kaldırıp "allahım bana sabır ver." Dediğinde "akılı unuttun." Dedim. Bu sefer tekrar başını eğdi ve "herkes neye ihtiyacı varsa duasında onu hatırlar." Dedi. "Yemin ederim bir gün elimde kalacaksın Atlas Seğmen, ölmek için her yolu deniyorsun." Diyerek sinirle soluduğumda "kıyamazsın sen bana." Dedi ve göz kırptı. İşe bakın ki sen bana bayağı bir kıyabiliyorsun be Atlas efendi.
Her zaman ki hastaneme geldiğim için hemen sorunu anlayıp beni müşade odasına almışlardı ve hemen bir serum takıp ağrı kesici iğne vurmuşlardı ama bu sadece hissetiğim ağrı ve acının 10 da 3 ünü götürmüştü.
Lale isimli 20 li yaşlarının ortalarında görünen kızıl saçlı, uzun boylu, mavi gözlü ve balık etli güzel bir kadın intörn doktor kontrole geldiğinde serumumu kontrol etti ve "ilk defa bu hastalığa denk geliyorum, sizin için hayat gerçekten zor olsa gerek." Çatallı bir sesle Dedi. Karnımı tutup yüzümü buruşturarak "evet maalesef öyle. Her ay bunu yaşıyorum ve çoğu zaman mide bulantısı kusma da eklendiğinde, çocuk yapmamak için kendimi zor tutuyorum." Atlas yanımda donup kalmıştı. Muhtemelen, hem çocuğum olduğu hayalini kurup dumura uğramıştı çünkü beni hâla çocuk olarak görüyordu, hemde bu hastalığın çocuk doğurarak son bulduğunu yeni öğrenmişti.
Dudaklarını araladığında bir nefes kaçtı ve "Na- Nasıl yani." Dediğinde Lale hanım şaşırdı ve "çok özür dilerim siz bilmiyor muydunuz? Ben eşiniz size söylemiştir diye düşünmüştüm yani sonuç olarak bebek yapmak çift taraflı ve tedavi yöntemi olarak kullanan hastalar çoğunlukta, bizde tasvip etmiyoruz tabii ki ama yani..." diyerek durdu yüzlerimize baktı ve gittikçe batırdığını farkettiğinde ortamı yumuşatmak için acımın izin verdiğince güldüm ve elimi havada bir tur çevirip "aman lütfen kendinizi kötü hissetmeyin, Atlas benim abim. Haberi yoktu çünkü ben dışında kimse bilmiyor zaten, evlenirsem tabii ki eşime söylerim. Ama yine de hemen çocuk yapabileceğimi sanmıyorum, belki ağrıdan çok gına gelirse." Dedim ve Lale hanıma bakarak gülümsedim. Lale hanım rahat bir nefes verdi ve "çam devirdim diye çok korktum gerçekten, abinizin yüzüde bir sararıp beyazlayınca dedim Lale bittin sen. Mahvedeceksin insanların ilişkisini." Dediğinde Atlas söze girdi ve bana bakarak "kardeşim diye söylemem kendisi çok ketumdur, böyle önemli şeyleri pek paylaşmaz bizlerle." Dedi ve elini omzuma koyup pat patladığında omzumu silkip elini düşürdüm ve hışımla ona dönüp "söylesem ne yapacaksınız abi? Hemen birini bulup evlendirip çocuk yaptırma merasimi mi düzenleyeceksiniz?" Dediğimde aklına ne geldiyse öksürme krizlerine girdi.Lale hanım kahkaha atmaya başladı ve "bayıldım aranızdaki ilişkiye." Dedi ve ben hemen itiraz edip "Lale hanım lütfen, az önce söyledim ya aramızda bir ilişki yok diye." Dediğimde Atlas elini kafama koydu ve "onu kastetmiyor doktor hanım akıllı kardeşim, abi kardeş ilişkimizden bahsediyor." Dedi ve saçlarımı bozarak elini kafamda gezdirdi, evet bu sefer ben batırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRİFT | MAHALLE KURGUSU
General FictionHerkesin bir yarası ve yarasının bir adı vardır; Benim yaramın adı da Atlas Seğmen. Ona yaralandığımda henüz 17 yaşındaydım, o beni vurduğundaysa 24'e merdiven dayamıştım. Artık başkasının olacak bir adamı sevmemeliyim diye kendime söz vermiştim am...