7. BÖLÜM

1.2K 58 3
                                    

Lütfen yıldıza basmayı ve hikayeme destek olmayı unutmayın 🪬🫶🏻

Atlasın odasının kapısına yaslı bir şekilde sakinleşmeye çalışırken kapı bir anda açıldı, genzimden ufak çaplı bir çığlık kaçtı ve naçiz bedenimin yerle buluşmasını bekledim
"Siktir!" Diye bir küfür savuran Atlas'ın yüzüyle karşı karşıya geldiğimde yere düşmediğimi ve tam zamanında onun beni tuttuğunu farkettiğimde korkudan ve heyecandan hızlı hızlı soluk alıyordum, bir eli belimden kavramıştı, diğer eli sırtımdaydı.
"Kafayı mı yedin kız çocuğu, niye kapıya yaslanıyorsun." Diye konuştu çenesini sıkarak. Beni biraz daha bu şekilde tutmaya devam ederse heyecandan tüm vücudumun titremeleri artacaktı ama hiç kollarından çıkasım yoktu.

Kokusunu içime çektim ve konuşmak için sesimi bulmak amacıyla derince yutkundum, gözleri tüm yüzümü taradı ve dudaklarımda durdu evet bu sefer gerçekten eminim Atlas Seğmen, dudaklarıma bakıyordu hemde sevgilisi varken. Bu detayı hatırlamamla birlikte hemen kollarından sıyrıldım ve dik durup ona sinirli bir bakış attım "Ne diye ben daha çıkmadan kapıyı açıyorsun hemen, bir kaç dakika bekle acelen ne?" Diye ona saçma bir şekilde çıkıştım. Zeytinyağı ile ben aynıydık suyun üstüne çıkma konusunda.

"Kendi evimde odamdan ne zaman çıkacağımı sana mı soracağım." Diyerek haklı bir serzenişte bulundu ve ardından devam etti "Ayrıca zaten sana bir şey soracaktım o yüzden kapıyı 'hemen' açtım" dedi ve kollarını kavuşturdu 'bu odadan bir şey almış olabilir misin?" Diye sorduğunda az daha tükürüğümde boğulacaktım ama hemen toparladım ve ona gözlerimi devirdim.

"Ne alacağım ben senin odandan be, paranoyak mısın nesin?" Dedim ama üç buçuk atıyordu, bu kadar hızlı anlamış olamaz değil mi. Ben onun o tokanın oradaki varlığını bile unutmuştur diye düşünüyordum hatta neden onda onu bile bilmiyordum, merakta ediyordum açıkçası ama soramazdım çünkü eşyalarını karıştırdığım ortaya çıkarsa rezil olurdum.

Tek kaşını kaldırdı, bu hareketine bayılıyordum gerçi ben onun her hareketine bayılıyordum neyse. "Neden bu kadar yoruyorsun." Dedi nefesini koyverip başını iki yana salladığında kendimi kötü hissettim ama sonra Birce'yle olan ilişkisi aklıma geldiğinde tekrar delirdim "sen kendine, seni dinlendirecek birilerini bulursun." Dedim ve arkamı dönerek hızla merdivenlerden aşağı inip mutfağa girdim.

Annem neden bu kadar geç geldiğimi sorduğunda "anne regl olduğumu söylemiştim, işim geç bitti." Dediğimde inanmasa bile inanmış gibi yaptı sorgulamayacağını biliyorum çünkü annem beni sorgulamayı bırakalı bi 23 yıl kadar oluyor.

Sarmaları sarmayı bitirdiğimizde geriye sadece börek kalmıştı ben onun içini hazırlarken Atlas girdi mutfağa. Ondan tarafa hiç bakmadım, Simge teyzeye dönüp " Ağrı kesici ilaç var mı, başım çok ağrıyor migrenim tuttu." Dediğinde Simge teyze sadece parol'un kaldığını söyledi. Atlas'ın baş ağrılarına da ilaç iyi gelmezdi genelde ama denerdi yinede el mecbur. Ardından Simge teyze Birce ve ailesinin ne zaman geleceğini sorduğunda Atlas daha 3 saatin olduğunu söylediğinde Annem olacak kadın yine hemen lafa atladı ve "Oğlum bizim kız çok iyi masaj yapar bizim adamında başı çok ağrıyor, Akşın'ın biraz masajıyla hemen yatışıyor ağrıları, 1-2 saatte uyursun bir şeyciğin kalmaz." Diyerek emrivakilerini sıraladı.

Bu kadın beni delirtecek. Ben annemi duymamış gibi yapsamda annemin bacağıma attığı çimdik sayesinde maalesef kendisine olan kayıtsızlığım son bulmuş oldu ve elimdeki işi sesli bir şekilde masaya bıraktım ve Atlas'a bakıp "yaparım tabii ki Atlas abiciğim, sen yeter ki bir an önce sağlığına kavuş." Dediğimde Atlas Seğmen, benim annemin zoruyla kabul ettiğimi bildiği için mutluluktan dört köşe olmuştu ya da sihirli parmaklarım için heyecanlanmışta olabilir tabii, sonuçta gerçekten yetenekliydim bu konuda.

GİRİFT | MAHALLE KURGUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin