12.BÖLÜM "O..."

30 4 0
                                    

“Kızım nasılsın seni çok özledim.” Diye sarılınca iterek geri çekildim. Hayatıma kendi hayatıymış gibi yön vermeye çalışan iğrenç biriydi o.  Ağzımdan çıkmasını en son istediğim ve nefret ettiğim bir kelime haline gelmesine sebep olan adam karşımda duruyordu. Babam…

Her söylediğimde dilimi arılar sokuyormuş gibi hissettiriyordu. Donuk bir sesle “Ne işin var burada?” Dedim.

“Kızımı özlemiş olamaz mıyım?” Deyip cevap bile vermeme zaman bırakmadan içeri geçti. O kadar emindim ki benden bir şey isteyeceğine. O çıkarı olmadan nefes  dahi almazdı. .

Sürekli yönelttiği sevgi dolu cümlelerden sıkıldığımda “Yeter artık neden geldiğini söyle. Seni çok iyi tanıyorum, senden bile iyi. O yüzden uzatma ve ne istediğini söyle.” dedim.

Tavrım canını sıkmış olacak ki sinirle nefesini verdi. Ona bu şekilde davranmam olmayan gururuna dokunuyordu. Hazmedemiyordu sözlerimi. Eski donuk ve soğuk haline döndüğünde konuşmaya başladı. “Biliyorsun kardeşin yeni üniversiteyi bitirdi. Senin çevren benden daha geniş bu alanlarda. Atanamıyor. Acaba sen bir şey y…”

Sinirli bir şekilde kahkaha attım. “Sen benden başka insanların hakkına girip torpille onu işe katmamı mı istiyorsun?”

“Kızım kardeşin bu iş yerinde çalışmayı çok istiyor. Senin de oradakilerle çok yakın olduğunu biliyorum. Ne var ayarlasan.”

“Çık evimden! bir daha sakın gelme duydun mu beni çık!”  huzursuzca yerinden kalkıp evden çıkmıştı. Aleyna kendi çabasıyla o iş yerinde rahatlıkla çalışabilirdi. Böyle bir şey yapmama gerek yoktu. Olsaydı da yapmazdım zaten. Kendi çabamla buralara gelmişken bir başkasının hakkına giremezdim. Benim çok hakkım yenmişti. Aklımın almadığıysa torpille iş ayarlamamı isteyen bu kişinin avukat olmasıydı.

Bir kere de olsa beni şaşırtıp evime sadece beni ziyaret için gelemez miydi? Kapının kapandıktan bir dakika sonra tekrar çalındığını duyunca kalktım ve hışımla kapıyı açtım. Gözlerimden ateş fışkırıyordu sanki. Komik olan, o adama Baran sandığım için güler yüzle açtığım kapıyı Baran’a da o adam tekrar geldi sanıp öfkeyle açmıştım. Dengesizlik karşısında sinirim bozulduğunda  daha fazla dayanamayıp kahkaha attım kapıda.

“Ayliz iyi misin?”
Başımla onaylayıp gülmeye devam ederken banyoya geçtim. Gülüşlerim göz yaşlarıma karışmıştı. Sözleri aklıma geldikçe daha çok gülüyor ve daha çok göz yaşı döküyordum. Baran sadece kahkaha sesleri duyuyordu. Kızaran gözlerime sinirle bakıp yüzüme su çarptım. Kızarıklığı biraz olsun geçince banyodan çıktım. Baran kapıda bekliyordu. Onu korkutmuş olmalıydım ki endişeyle gözlerime bakıyordu.
Yüzüme sahici bir gülümseme ekleyip soru sormasına zaman tanımadan Baran’dan önce salona geçtim ve L koltuğun geniş yerine oturdum. Baran da ardımdan gelip yanıma oturdu ve kollarını bana sardı. Bana sardığı kollarının huzuruyla iyice yerleştim kollarının arasına. Bir eli elimi tutarken diğer eliyle saçlarımı okşuyordu. Arada ya elimi yada saçlarımı öpüyordu. Sesimi çıkartmıyordum daha doğrusu çıkartamıyordum. Çünkü o adamın  yapmasını istediğim şeyleri sevdiğim adam yapıyordu. Bu çok acıyordu ama iyi geliyordu da.  Aktığını yeni fark ettiğim yaşlar Baran’ın üzerini ıslatmıştı. Tuttuğu elimi bıraktığında rahatsız olmuştum. Bıraktığı eli tutmak istesem de kendimi tutmuştum. Çenemden tutup yüzümü hafifçe kaldırdı. Hala yüzünü görmüyordum. Parmakları gözlerim altında ve yanaklarımda dolandı. Akan yaşların ıslattığı yanağımı siliyordu.

“Anlat diye ısrar etmeyeceğim ama ağlamanı benden saklama. Herkesin yanında güçlü Ayliz olabilirsin ama benim yanında olmak zorunda değilsin. Sana ağlama demeyeceğim. Ağla sadece ağladığın şey her neyse göz yaşlarını akıtmana değecek mi bunu düşünerek ağla. Ve biliyorum sen sadece zoruna giden bir şey olduğunda ağlarsın.”

Aşık Olmaktan Korkuyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin