O günün üstünden neredeyse bir hafta geçmişti. Gizem hastaneden çıkmış ve evine gitmişti. Baran’ı neredeyse hiç görmemiştim. Canı acıyordu. İnsanın canı en çok sevdiğinin canı acıyınca acırdı. Baran kendini benden uzaklaştırıyordu. Beni kendinden ve çevresinden koruyordu kendince. Belki de haklıydı hiç başlamamalıydık yada hiç başlamamalıydım. Aşk insandan düşünme yetisini doğruyu yanlışa ayırt edebilme yetesini alıyordu. Sadece onu düşünmene sebep oluyordu. Güzeldi de deleri vardı işte. İkimizin ama en çokta Baran’ın iyiliği için ondan uzak durmalıydım. Hastanedeki günlerim Kaan doktorun bana yaklaşma çabaları ve karşılıksız kalışıyla geçip gidiyordu. Sahi ben Baran'dan önce ne yapıyordum. Onsuz mutlu olmayı unutmuştum sanki. Her şey mükemmelmiş gibi o gelmişti bir de. Yağız’ı torununu görmeye gelmiş. En son ne zaman bizi görmeye geldin ki diye sormak istesem de cevabını bilmediğini bildiğim soruyu sormaktan vazgeçmiştim. Ona çok sinirliydim hatta nefret ediyordum yaşattıkları için ama ne yaparsam yapayım onu kendimden uzak tutamıyordum. Elimden geldiğince onu görmezden ve duymazdan geliyordum ama onu her gördüğümde yaptıkları gözümün önünden film şeridi gibi geçiyordu. Çok değil kısa zaman önce tercihlerimi değiştirmiş ve onun yüzünden bir yıl daha sınavlara hazırlanmak zorunda kalmıştım.
Bir haftadır yaptığım gibi yine kalkıp hastaneye gelmiştim. Gördüğüm doktorlara başımla selam verip hızlıca odama yöneldim. Odama girince derin bir nefes aldım ve cama yöneldim. İlk hastam çoktan kapının önündeydi. İçeri aldım ve konuşmaya başladık. Daha önce de gelen bir hastamdı. İnşallah ikinci bebeğini dünyaya getirecekti.
“Ayliz nasılsın? İyi görünmüyorsun. Bir şey mi oldu seni üzecek mutsuz edecek?” Hızlıca kendimi toparlayıp gülümsedim.
“Yok sadece biraz uykusuzum. Hadi bebeğiniz nasılmış bakalım.” Diyerek hızlıca konuyu değiştirdim. Şimdilerde en çok yaptığım şey konuyu değiştirmekti. Bebeğin sağlığının iyi olduğunu söyleyip en neşeli halimi takınıp hastamı uğurladım. Hastamı uğurlarken kapının yakınlarında Baran’ı gördüm. Çok solgun gözüküyordu. Hemen yanıma gelip "Konuşabilir miyiz?" dedi.Başımla onaylamama bile fırsat tanımadan odama girdi. Ardından bende odaya girip kapıyı kapattım. Tam dönüyordum ki Baran kollarını belime sardı.
“Özür dilerim Ayliz yapamadım. Senden uzak durmaya çalıştım zarar görme diye ama duramadım.” Baran’a döndüm ve parmak uçlarıma çıkarak boynuna sarıldım. Saçlarımı öpüp kokladı. Ben de ondan farksızdım yavaşça geri çekildim ve yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
“Benden uzak duramadığın için mi benden özür diliyorsun? Aptal.” Dedim omzuna hafifçe vurarak.Hayır diye açıklamaya çalıştığında dağılmış saçlarını düzelterek “Şimdi hastalarımla ilgilenmem lazım istersen öğlen buluşalım istersen akşam.”
Baran tekrar sıkıca sarıldı ve “Akşam seni almaya gelirim.” Deyip odadan çıktı.Akşamı iple çekiyordum. Hastalarımla ilgileniyordum fakat aklımın kenarında hep Baran vardı. Ben bu adama gerçekten aşık olmuştum. Hastalarımla uğraşırken acilden çağrıldığımı söyledi hemşire.
“Yaralı 22 yaşında intihar etmeye kalkmış ve hamile.” Dinlerken kanım donmuştu. Hamile olduğunu biliyor muydu mesela. Onu daha 22 yaşında intihar etmeye sürükleyecek ne yaşamıştı. Acil her zaman olduğu gibi karmaşa içindeydi. Hemşirenin peşinden hastanın yanına geldim.
"Kendini atmış itfaiye kurtarmış ama çok yüksekten atladığı için bacağında kolunda boynunda zedelenmeler var." Hemen ultrasonla bebeğe baktım. Henüz iki aylık bile değildi. Adının Melis olduğunu söylemişti hemşire.Kızın acıyla inlemelerine dayanamayıp elini tuttum. Bebek hala iyiydi. Sımsıkı tutunuyordu annesine. “Melis iyi misin?” Derken bir yandan da gözlerine bakıyordum. Kalbi çok hızlı atıyordu ve hızlı nefes alıyordu. Göğüs ve kalp doktorlarını çağırmalarını söyledim. Kalp doktoru gelemeden kalbi durmuştu. Kalp masajı yapmaya başladım. Ölmemeliydi daha yaşayacağı çok güzel günler vardı. Bebeği onu bırakmamıştı o da bebeğini bırakmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşık Olmaktan Korkuyorum
Dla nastolatkówGüzel sevenlerin hikayesi bu... Eski adı Tevafuktur. Kalbini aşka kapatan Ayliz ile Baran'ın hikayesi... Sizde sürekli savunmasız ve korkak kadın karakterlerden sıkılmadınız mı? Cevabınız evetse Ayliz ile tanışmaya hazır olun. En büyük korkusu en b...