17.BÖLÜM "ABLA YÜREĞİ"

15 3 0
                                    

Aleyna beni aramış ve mesaj atmıştı. Vakit kaybetmeden mesaja baktım.

"Abla telefonu açar mısın sana çok ihtiyacım var. Kimseye anlatamam yanıma gelir misin?"

Belli etmeden oturduğum yerden kalktım ve odama geçtim. Hızlıca Aleyna'yı aradım. İlk çalışta telefonu açtı. Konuşmasa da ağladığını çıkardığı seslerden anlayabiliyordum.

"Aleyna sakin ol önce bana konumunu at. Sonra da ne olduğunu anlat ki sana yardım edebileyim."

Arkadan gelen seslerle susup dinledim. "Beş dakikaya gireceğiz o odaya. Sonra o şerefsiz babana küçük tatlı bir sürpriz yapacağız."

Sesleri dinlerken odadan ceketimi, çantamı ve arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Namaz kılmadan önce üzerimi değiştirdiğimden çabucak evden çıkmıştım. Konuma hızlı gidersem yarım saate kalmadan varırdım ama o zamana Aleyna'yı götürürlerdi.

"Aleyna iyi dinle beni. Odada bulduğun ne kadar ağır eşya varsa kapının arkasına koy. Ben yetişemezsem abimin yaptırdığı bilekliği aktifleştir." Bileklik konum belirleyiciye ve sesleri kayıt edebilen bir örümceğe sahipti. Abim benim de o adam yüzünden kaçırıldığım da hepimize özel bileklikler vermişti. Bilekliğin taşlarını çıkartıp ortasında boşluk olan taşların içe küçük cihazları yerleştirmişlerdi.

"Çok korkuyorum abla çabuk gel. Polise haber edersen canını yakmak zorunda kalırız dediler. Babam öğrenirse polise haber eder." Aklıma gelen görüntülerle sinirle direksiyonu sıktım.

Hızımı biraz daha arttırdığım da "Geliyor korkma dediğimi yaptın mı?" dedim.

Büyük bir gürültü duydum. "Abla kapıyı kırıyorlar." Derken çığlık atıyordu. Sonrasında Aleyna'nın çığlıkları adamların pis kahkahalarına karıştı. Telefon kapandığında sinirle direksiyona vurdum ve kendimi sakin kalmaya zorlayarak telefondan konumuna baktım. Bileklik aktifti ve şükürler olsun ki saniye saniye konumunu gösteriyordu.

Konum bana doğru geldiklerini gösteriyordu. Etrafta gidebilecekleri yerlere baktığım da bulundukları yerin merkeze yakın olduğunu görüp rahatladım. Kalabalık bir yerde Aleyna'yı tutmazlardı ve kalabalık olmayan tek yer bu taraflardı. Bu tarafta üç yola ayrılıyordu. Mecburen yol ayrımında durup konumu izlemeye başladım. Bana olan uzaklığı 20 dakikalık bir yoldu. Sesleri duymak için sesi yükselttim.

"Nereye gidiyoruz abi?"

"Patronun çiftliğine götüreceğiz. Patron orada bekliyor."

Kaç kişiydiler seslerinden anlamaya çalışıyordum ama emin olamıyordum. "Ablam birazdan beni kurtaracak. Dokunmayın bana! Çekin elinizi üzerimden!"

İğrenç bir kahkaha duydum. "Ablan mı kurtaracak seni. Bulursa kurtarır tabi. Değil ablan, baban bile kurtaramaz seni."

"Ablamı tanımıyorsunuz. Beni bulacak ve dördünüzü de pişman edecek." Derin bir nefes verdim. Bana bilgi vermeye çalışıyordu. Koltuğun altında duran demir çubuğu çıkartıp yanıma koydum.

Gitgide yaklaşıyorlardı. Aleyna elinden geldiğince bana bilgi vermişti. Arabayı çalıştırıp hazır halde beklemeye başladım.

"Neden kaçırılan herkes siyah ve 34 plaka araba ile kaçırılıyor. Ha bir de Fiat marka olması da dikkatimi çekti." Aleyna'nın çığlığını duyunca derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

"O güzel saçlarını daha fazla yoldurmadan kapa çeneni!"

Gelmek üzerilerdi. Bir yandan gelen arabalara bakıp bir yandan konumuna bakıyordum. Aleyna'nın tarif ettiği arabayı gördüğümde konuma baktım. Ben sol yoldan gelmiştim araç sağ yola girince ben de sağa döndüm. Bu yolda araba da ev de çok yoktu. Hızlanıp aracı geçtim ve önüne kırdım. Arabayı aracın geçemeyeceği şekilde yolu ortalayıp koydum.

Aşık Olmaktan Korkuyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin