𝒙𝒊.

742 40 11
                                    


Her şey birbirine giriyordu. Birkaç cümle zihnimde hayat buluyor sonra da canımı yakarak kayboluyordu. Her şeyin altüst olacağına dair bir his vardı şimdi içimde. Gözlerimde hayat bulmuş her bir kıvılcımın söndüğünü hissederken zihnimdeki ışıklar da onları takip etmiş, beynim resmen durmuştu.

"Anlamadım?" diye fısıldadım güçlükle. Aldığım nefes boğazımı yakarken yutkunmayı denedim fakat boğazımda oluşan birkaç düğüm canımı daha çok yaktı.

"Ben, gerçekten özür dilerim. Sadece seninle biraz konuşmak istemiştim, bilirsin ya, yarış hakkında. Fakat geldiğimde... Lanet olsun; Charles, neler oluyor? Ne konuşuyordunuz?"

"Hiç," dedim içgüdüsel olarak.

Nora derin bir nefes alıp "Yapma. Ne dediğinizi duydum," dedi cevap beklercesine.

Gerginlikle alt dudağımı dişlerim arasına aldığımda az önce kapattığım kapıya yaslanarak ona bakmaya başladım. Benden bir cevap bekliyordu.

"Daha sonra konuşalım mı?" diyebildim ne yapacağımı bilemez halde. Kaçıyor muydum? Kesinlikle evet. "Analizler için ekibe katılmam gerekiyor." Neden kaçıyordum ki, istediğim bu değil miydi? Hayır, kesinlikle bu değildi. Böyle olmamalıydı, hazır değildim. Ona ne diyeceğimi bilmiyordum. Beni hatırlamıyordu bile, fakat o arabayı niye saklıyordu o zaman? Karşısına geçip 'Ben senin yıllar önce olan fakat unuttuğun tek arkadaşınım' diyemedim, değil mi? Çok fazla soru vardı, yoruyordu.

"Gerçekten gitmem gerekiyor," dedim hızla yanından geçip toplantının olacağı odaya ilerlerken.

Boşuna gidiyordum çünkü aklımı toparlayamayacak ve sadece boş gözlerle ekranı izleyecektim.
Mühendislerle dolu odaya girip boş masadan birine oturdum bilgisayarın üstüne bırakılmış kulaklığı takarken.

"Charles!" Carlos'un sesini duyduğumda omzumun üstünden ona baktım. Hızlı adımlarla yanıma geldiğinde onunla beraber otoparka doğru yürümeye devam ettim.

"İyi misin?" Beklemediğim soruyla kaşlarım çatılırken başımı aşağı yukarı salladım ve "Evet," diye mırıldandım.

"Hiç öyle görünmüyorsun."

"İyiyim, dedim Carlos."

Değildim.
Hem de hiç iyi değildim. Bundan sonra ne olacağını hiç bilmiyordum ve bu bilinmezlik canımı sıkıyordu.
Carlos daha fazla üstüme gelmemeye karar vermiş olacak ki kısa bir vedanın ardından gözden kayboldu.

Onunla farklı bir şekilde karşılaşmayı planlıyordum, bu şekilde değil. Belki Monako'daki o kaldırım taşında, belki de bir sahilde, bilmiyorum fakat bu şekilde değil, böyle olmamalıydı.

Otoparka girip siyah arabanın yanına ulaştığımda arabanın yanında bekleyen Nora'yı gördüğümde aslında şaşırmam gerekiyordu fakat tepki verecek gücü kendimde bulamadım.

Kaşlarım usulca havaya kalkarken Nora omuz silkip "Bu gece rahat uyumak istiyorum," dedi. Başımı aşağı yukarı sallarken arabanın kilidini açmamla Nora yolcu koltuğuna binmişti.

Uzun bir gece olacaktı.
Düğümler atılıyordu belki de çözülmesi imkansız.

¸.··.¸¸.·¯✩✩¯·.¸¸.··.¸

lost on you, charles leclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin