Ben ve Andrew evden çıktığımızda kutu gibi demir parmaklıklar olan bir arabaya benim gibi kadınlar bindiriliyordu hepimizin elinde aynı zincirden vardı elimdeki zinciri her gördüğümde onlardan intikam alma duygum artıyordu ve ben Victoria o bahsettikleri Kral Leo'yu da Kraliçe Vasilisa'yı da önümde diz çöktürecem aynı benim annem ve kardeşim önünde onların yüzünden öyle diz çöktüğüm gibi onlar da benim önümde diz çökecekler .
Size biraz Kraliçe Vasilisa'dan bahsedeyim yani bildiğim kadarıyla Kral Leo'nun annesiydi ve bizim yüce Pankrati'nin kızıydı herkes onunla konuşmaya çekinirmiş her gören kişi önünde diz çökermiş saçma benim için asla bir insanın önünde bilinçli bir şekilde diz çökeceğimi düşünmüyorum.
Kral Leo'ya gelirsek zenginlikler içinde büyümüş babası eski kral annesi kraliçe olan birinden ne beklersiniz ki en fazla .
Andrew beni arabaya bindirdikten sonra arabanın önünde duran atların kontrollünü aldı hem yol alıyorduk hemde Andrew bize sarayda ne yapmaları gerektiğini anlatıyordu tabii ben anlattıklarına uyacağımı düşünmüyorum o yüzden dinlemiyordum
"Sarayda yapmanız gerekenler Kraliçe Vasilisa'ya bakmamak insanlar ile göz göze gelmeyi sevmez onunla konuşmayacaksınız sadece size özgü bir soru sorarsa cevap verirsiniz kısa cümlelerle ve yere bakarak Victoria beni duyabiliyorsun dimi"
"Duymak istemiyorum"
"Victoria kellenin havada asılı kalmasını istemiyorsan beni dinlemek zorundasın Kral Leo'ya gelirsek o tahtından pek ayrılmaz onları kölelerin görmesi yasak zaten sarayın her şeyi ile Daria ilgilenir onu ismi ile hitap edilmesinden pek hoşlanmaz o yüzden Kalfa derler ona da saygı göstermek zorundasınız çünkü Kraliçe Vasilisa'nın en sadık hizmetkârıdır eğer ona bir saygısızlık yaparsanız Kraliçe Vasilisa kendi üstüne alınır ve sizin kellenizin havada kalmasına sebep olur yani sizden üst düzeyde olan herkese saygılı ve nazik davranacaksınız açıkçası kölelik en düşük düzeydir o yüzden herkese hemde sarayda ki herkese öyle davranacaksınız duydun mu Victoria "
Ben Andrew'e gözlerimi devirdim ve yolu izlemeye başladım ve gözlerimden istemsizce yaşlar akmaya başlamıştı benim bir ailem yoktu sevdiklerim yoktu her an yanımda olan Alex yoktu benim kimsem yoktu artık bunları düşünürken gözlerimdeki yaşlar daha hızlı akmaya başlamıştı ben arabanın kapıya en uzak olan yerde oturuyordum o yüzden Andrew'in direk yanında sayılırdım ağlarken vücudumda olan titremeleri fark etmiş olacak ki arabayı durdurup arkasına döndü ve ellerini demirliklerin arasından geçerek koluma dokundu
"Dokunma bana"
"Tamam sakin ol dokunmuyorum iyi misin"
"Seni ne ilgilendirir "
"Victoria kendine gel karşında kim olduğunu unutma"
"Unutmam merak etme karşımda annemin kardeşimin yani ailemin katili var"
"Victoria haddini aşma "
Diye bağırmıştı ve demirliklere yaklaşmıştı ben de ona yaklaşarak nefesini yüzümde hissedecek kadar yakınına gelerek
"Senden korkmuyorum Andrew "
"Bazen karşında kim olduğunu unutuyorsun Victoria "
"Sende öyle Andrew "
Gözlerime biraz daha baktıktan sonra önüne dönüp arabayı sürmeye devam etti o bir katildi benim ailemin hatta belki Alex'imin de katiliydi ona iyi davranamazdım biraz daha yol aldıktan sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖLE VİCTORİA
Historical FictionBen Victoria ailesi gözleri önünde katledilen sevdiği adamı gözlerinin önünde idam edilen Victoria. Katillerine köle olmak zorunda olan Victoria...