Ben Andrew'in arkasından ilerliyordum koridorlardan geçtiğimiz de herkesin iğrenç bakışlarına maruz kalıyordum ama pekte umurunda değil insanların bana nasıl baktığını Andrew bir kapının önünde durdu ben yanında durduğumda
"Buradakiler sana hiç iyi davranmazlar bunu unutma yeter istediğin gibi karşılık verebilirsin burada köleler yaşar burada uyursun burada uyanırsın ve kavga çıkarma ama altta da kalma "
"Kalabilecek bir insana benziyor muyum"
"Hiç bak şu en köşedeki odada buraya bakan size işlerinizi falan söyleyen kadın var nefes alsanız bile duyar ve hisseder o yüzden fazla tartışmayın kavga etmeyin"
"Tamam sen nerede kalıyorsun"
"Benim kalıcı bir yerim yok artık nerede uyuyakalırsam ama bir tane odam var ama oraya pek uğramam sabah yanına gelir gösteririm odayı sana hatta kilidini de sana veririm belki arada sırada kaçarsın işten"
Gülümsemişti ben aynı şekilde gülmüştüm
"Bakıcaz artık"
"Neyse benim gitme vaktim geldi görüşürüz yüce Pankrati düşlerini süslesin "
"Görüşürüz Andrew yüce Pankrati senin düşlerini süslesin rüyanda beni görmen dileğiyle "
"Zaten düşlerim sensiz süslenmez ki Victoria "
Ben gülümsemiştim sonra tam kapının koluna elimi uzattım ve bir şeyi unuttuğumu fark ettim geriye dönerek benim içeri girmemi bekleyen Andrew'e baktım sonra ona doğru iki adım attım ve boynuna ellerimi sardım ilk başta Andrew donmuştu sonra kendine geldi ve ellerini belime sardı ben ne yaptığımın farkına vararak hemen ayrıldım ve o öyle gülümsüyordu ben utanmıştım Andrew'e son bir kez bakarak kapıdan içeri girdim
İçeri girdiğimde herkes gruplar halinde ayrılmış oturmuş konuşuyorlardı ben biraz süre etrafa baktıktan sonra bir kız yanıma gelerek
"Gel boş bir yatak göstereyim sana"
Dedi ben kafamı sallayarak yanında yürümeye başladım galiba yatağım en köşedeydi oda gibi olan bu yerin tam ortasına geldiğimizde bir kız önümde durdu ve sırıtmaya başladı ben ona kaşımı çatarak
"Ben olsam yolumdan çekilirdim"
"Çekilmezsem"
"Hiç tavsiye etmem"
"Senden korkacağımımı düşünüyorsun"
"Kork diye yapmıyorum uyarıyorum"
"Kızlar duydunuz mu beni uyarıyormuş sadece ben kölelerin başıyım bana böyle davranamazsın"
Mal mı bu kız 'ben bir sürtüğüm ' dese daha çok havalı olacak mal ben gözlerinin içine bakarak aşağılayıcı bir şekilde sırıttım
"Neye gülüyorsun "
Diye bağırmıştı bu sürtük bana mı bağırmıştı bana mı öyle geldi
"Haline"
"Ne varmış halimde "
"Şimdi görürsün halinde ne var"
Ben elimle yüzüne tokat atmıştım kız küçük bir tökezledikten sonra
"Seni"
Diye bana doğru geldi ve elini kaldırdı ben elini havada tuttum ve çevirdim sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖLE VİCTORİA
Historical FictionBen Victoria ailesi gözleri önünde katledilen sevdiği adamı gözlerinin önünde idam edilen Victoria. Katillerine köle olmak zorunda olan Victoria...