9.Bölüm

61 11 0
                                    

Ben uyandığımda odada Andrew yoktu ben ayağa kalkıp kapıya yürümeye başladım ve şöminenin önünde bir not vardı ben notu elime alıp okumaya başladım notta

"Victoria benim gitmem gerekti ben gelene kadar dışarı adımını atma kesinlikle ben yakında gelirim"

Bu sıkıcı odada ben tek başıma ne yapabilirimdi ki ben notu şömineye atarak yanışını izledim sonra odayı gezmeye başladım

Duvarda çeşitli resimler kitaplar ben duvardaki resimleri incelemeye başlamıştım resimler acayip derece karışıktı orada bir kadın vardı siyahlar içinde önünde bir kazan gibi bir şey vardı aslında bunları anlamak bile bir çaba gerektiriyordu çünkü o kadar karışıktı ki o kadını zor fark etmiştim ve resimleri incelerken bir tane büyük bir ejderha resmi vardı ejderha havaya ateşler saçıyordu ateşin resmedildiği yerde bir şey vardı ama ne olduğu hakkında bir fikrim yok siyah gölge gibi bir şey vardı anlayabildiğim tek şey o gölge gibi olan şeyin kafası olarak tahmin ettiğim yerde taç gibi bir şey olmasıydı

Bu ne demek oluyordu ki şimdi bu resimleri çizen kimdi neden böyle resimler çizmişti yüce Pankrati aşkına böyle şeyleri neden çizersin ki

Ben duvarın her yerini detaylı şekilde incelemeye başlamıştım resimleri yavaş yavaş anlamaya başlamıştım bir sürü ejderha resmi vardı ve gölge gibi bir şey ben sola doğru ilerlerken insana benzeyen şeylerin sanki diz çöküyormuş gibi duruyorlardı bu biraz daha ilerleyene kadar devam etti ve sanki ışık çiziyormuş gibi insanların üstünde bir aydınlık vardı ve en sonunda o gölge gibi olan şey vardı o gölge diz çökmüş bütün bedeninden kanlar akıyor gibi kırmızı ile çizilmişti ve resim bitmişti aslında resimin görünmesini mi gizlemeye çalışmışlarsa bir dolap koymuşlardı oraya o yüzden resmin devamını göremiyordum

Resmin devamını çok merak etmeye başlamıştım dolabı biraz çekmeye çalıştım ama çekilmeyecek kadar ağırdı ben biraz daha fazla yüklenerek onu kenara çektim ve beyazlar içinde çizilen her şeyden büyük bir kadına benziyordu ama tam emin değilim beyazlar içinde kafasında altın renginde büyük bir taç vardı ve elinde asaya benzeyen bir şey ile o gölge gibi olan şeyin tacını eziyordu ben bu beyaz inanılmaz şekilde çizilen şeye hayranlık ile bakıyordum ve gözlerimi ondan ayırarak etrafında havada olan ejderhalara bakmaya başladım ejderhalar çok fazlaydı bence bu koca resim boyunca olan bütün ejderhalardan daha fazla ejderha vardı bu resimde

Ben anlamaya çalışıyordum bu neydi bu beyazlar içinde olan kimdi bu gölge gibi olan kişi kimdi bunları kim çizmişti neden çizmişti burada tam olarak ne anlatmak istiyordu ve bunları Andrew hiç mi fark edemedi ben yere oturup bu resimler ile dolu duvara gözlerimi gezdirdim bunların kim olduğunu biraz bile tahmin edemiyordum o yüzden dolabı yerine yerleştirerek yatağa uzandım belim ve bacaklarım ağrıyordu hemde hareket etmemi zorlayacak şekilde galiba bu dolap yüzünden bu kadar ağrımaya başladılar

Ben resimleri ve ağrılarımı düşünürken ne kadar zamandır buradayım diye de düşünemeye başladım evet yaa ne zamandır ben burdaydım Andrew ne zamandır gitmişti ben pencerinin önüne gelerek güneşi görmeye çalıştım ama güneş yoktu doğu ve batıyı hatırlamaya çalıştım güneş tahminlerime göre pencerenin olduğu tarafta doğuyordu o yerde doğuyorsa karşı tarafta batıyordu ve şuan güneş bu tarafta değilse güneş öbür taraftaysa öğleden sonra olması lazım zamanının

Dur yaa güneş doğduğu gibi çıktı dersek Andrew için bu zamana kadar işi bitmiş ve benim yanıma gelmiş olması lazımdı neredeydi bu şimdi ve bugün o kaçanlar asılacaklardı

Ben bunu düşünür düşünmez pencerenin önünden kapıya koştum çünkü Alex olabilirdi asılacak olanlardan ben çıkmak için biraz tereddüt ettikten sonra dışarı çıktım ilk önce kafamı biraz kapının önünden çıkardım kimse var mı diye baktım kimse olmadığını görünce yavaş yavaş çıkarak geldiğimiz yönü hatırlayarak o yönden ilerledim

Dikkatli bir şekilde ilerliyordum ve bütün koridorları arkamda bırakarak ilk geldiğimiz o avluya geldim kafamı avluya doğru uzattım ve bakmaya başladım Kraliçe Vasilisa ileri doğru sırıtarak bakıyordu ben baktığı o yöne kafamı çevirdim ve

Kafamdan kaynar sular dökülmeye başladı biraz ilerimde bir cansız beden havada asılı kalmıştı bu Alex'ti bedeni morarmaya başlamıştı saçları yüzünü görmemi engelliyordu Alex'i benim gibi izliyen birini daha fark ettim bu Andrew'di havada asılı olan Alex'i izliyordu ben avlunun ortasına atlayarak

"Aleexxxx"

Diye bağırdım o an herkes o berbat manzarayı izlemeyi bırakıp bana bakmaya başlamıştı Kraliçe Vasilisa hemen ayağa kalkıp Daria'ya ters ters bakıyordu ben Alex'in havada cansız olan bedenine doğru koştum ve bacaklarına dokundum buz gibiydi ölmüştü biliyordum ama inanmak istemiyordum Andrew'e bakarak

"Ne olur onu kurtar ne olur soğuktan nefret eder o ne olur"

Diye bağırarak ağlamaya başladım Andrew kollarımdan tuttu

"Victoria buradan gitmek zorundasın"

"Hayır hayır Alex'i burada bırakamam hayıııırrr"

Ben bacaklarını bırakıp yere doğru düştüm yerde oturup bağırarak ağlamaya başladım Andrew beni sakinleştirmek için bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şeyi anlamıyordum

"Victoria ne olur kalk burada biraz daha duramazsın ne olur kalk"

Diye kulağıma fısıldadı ben ise ağlamayı kestim ve ileri doğru baktım donuk bir şekilde sonra birden eli kolumda olan Andrew'i ittim ve ayağa kalkıp Andrew'in üstüne bağırmaya başladım

"Senden nefret ediyorum dokunma bana"

Dedim Andrew ayağa kalkıp bana özür diler gibi bakmaya başladı sonra arkadan bir ses

"Victoria bu asiliklerine bir dur demen lazım yoksa sonun bu havada asılı olan Alex gibi olucak"

Dedi arkadan gelen ses bu ses Kraliçe Vasilisa'ya aitti ben arkamı döndüm ve ona ters ters bakmaya başladım sonra bir saniye siyah elbise siyah taç gölge gibi bu o duvarda çizili olan kadın gibi o duvarda gölge gibi çizili olan kişi Kraliçe Vasilisa'ydı ben her şeyi anlamış olduğunun verdiği gurur ile sırıttım ve

"Asıl senin sonun böyle olucak her şeyi ortaya çıkaracam senin nasıl bir insan olduğunu her şeyi anlayabildin mi"

Gözleri fal taşı gibi açılmıştı eminim ki bildiğimi anlamıştı sonra hemen

"Daria bunu derin sulara götürün mümkünse geri gelmesin"

"Hemen efendim"

SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ 💞

KÖLE VİCTORİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin