19.Bölüm

39 5 12
                                    

Benle Andrew artık her şeyi öğrendiğinin gururu ile duvara bakıyorduk ve birden odaya Daria girdi

"Hadi ölüme"

Ben ve Andrew Daria'ya bakıyorduk bu ne demekti şimdi kardeşinin ölümüne böyle mi tepki verecekti nasıl abla bu yaa

"Ne yani sen gerçekten Andrew'i oraya gönderecek misin"

"Evet"

"Sen nasıl ablasın kardeşini bilerek ölüme terk ediyorsun artık bak kendimi geçtim o senin kardeşin yani anlıyorum senin hiçbir şeyin olmuyorum o yüzden buna bir şey demiyorum ama o senin kardeşin anne ve babandan kalan bir emanet nasıl yapabiliyorsun bunu"

"Adalet bunu gerektiyorsa evet yapıcam"

"Bu adalet değil sen o Kraliçe denilen katilin kulu olmak sen abla olmayı hak etmiyorsun ve sen Andrew'in sana olan sevgisini ve bağlılığını hak etmiyorsun "

"Sus Victoria haddini aşma hadi yürüyün "

Dedi ben ve Andrew yan yana Daria'nın arkasında yürüyorduk sonra Andrew ise sanki ölüme gitmeyecekmişiz gibi duruyordu yüzü donuktu sonra ben

"Her şey benim yüzümden "

Diye fısıldadım o da kafasını çevirmeden yüzündeki ifadeyi değiştirmeyerek benimle aynı şekilde fısıldayarak

"Hiçbir şey senin yüzünden değil Victoria sen kendine doğru olan şeyi yaptın bende bana göre doğru olan şeyi yaptım ve senin yanında durdum "

"Neden"

"Ne neden"

"Neden benim yanımda olman sana göre doğru "

"Çünkü sen öldüğün zaman bende ölücem zaten Victoria seni orada tek başına asla göndermem senle ölmeyi sensiz yaşamaya tercih ederim yani Victoria "

"Yapmamalıydın Andrew benimle ölmeyi tercih etmemeliydin"

"Bence sen bende ki yerini küçümsuyorsun "

"Nasıl yani "

"Boşver "

"Özür dilerim Andrew "

"Teşekkür ederim Victoria "

Dedi sonra biz o derin suların kapısının önüne geldik sonra Daria kapıyı açtı ve ben ve Andrew istemeyerek de olsa içeri girdik sonra ikimizde kapanan kapıyı izledik sonra ben

"Ölücek miyiz yani"

Dedim ve gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı Andrew hemen bana baktı ve kendine çevirerek

"Ölmeyecez sana yemin olsun ki buradan çıkıcaz ben buna inanıyorum ve eğer buradan çıkabilirsek hiçbir şey eskisi olmayacak emin ol"

"İnanim mi"

"İnan bana"

Dedi ve kapıya sırtımızı döndük ve önümüzde kocaman olan o araziye baktık sonra yürümeye başladık biraz ilerledikten sonra Andrew

"Burayı biraz inceleyelim dimi"

"Evet inceleyelim bence de"

"O zaman sen şu göl taraflarına git ben ise şu karanlık tarafa gideyim olmaz mı "

"Olur"

"O zaman incelemen bittiği zaman kapının yakınlarında beni bekle bende hemen gelirim eğer bir şey olursa Andrew diye bağırman yeterli tamam mı "

KÖLE VİCTORİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin