5. ACIDAN KAÇMAK

89 2 0
                                    

selam.

kitaptaki kişi ve kurumların gerçekle alakası yok, bu sizin için bir hatırlatma değil de kendime bir hatırlatma niteliğinde.

ama belki siz de aklınızın bir ucunda, şu anda onlar ne yapıyor diye düşünüyorsanız hatırlatmayı dikkate alabilirsiniz. (diğer türlü gerçeklikten kopuyorsunuz çünkü, kendimden biliyorum.)

neyse.

iyi okumalar (:

MAYIN TARLASI

5. ACIDAN KAÇMAK

-

Vücuduma söz geçiremediğim iki an vardı: Birincisi, annemin ölüm haberini aldığımda ona doğru koşmak istemiştim ama bunu başaramamıştım. İkincisi ise şu andı, neler olduğunu anlayamıyordum.

Bakışlarımı kırpıştırıp tekrar ringe baktım, gerçek olduğuna inanmam gerekiyordu.

Yalnızca birkaç saniye daha orada dikildikten sonra koşmaya başladım, kalabalığın arasından sertçe geçiyordum ve insanlar onlara çarpıyor olduğumdan itiraz etmeden geriye çekiliyordu. Hiç düşünmeden ringe yaklaştım, olanlara anlam vermek şu anda çok zordu ve ne yaptığımı düşünmüyordum. Ringe atlamayı düşündüğüm anda biri koluma sarıldı ve beni durdurdu.

"Ne yapıyorsun?" dedi şaşkınca Arda. Bana yaklaştı. "Ringe atlamayı düşünmüyorsun değil mi?"

Ona cevap vermeden tekrar ringe döndüm ve ilerlemeye çalıştım ama Arda izin vermemişti. "Defne," dedi. "Dur."

"Bırak!"

Çabucak önüme geçti ve ellerini iki koluma da yaslayıp önümde koca bir duvar gibi durdu. Fakat endişem, o duvarı yıkacak kadar büyükmüş gibi hissediyordum. Gözlerime bakındı, durdu ve yüzümü inceledi. "Oraya çıkamazsın," dedi daha sonra. "Burak'ı daha zor bir duruma sokarsın."

"Ya siz deli misiniz?" Sinirle gözlerine baktım. "Nasıl böyle bir şeye izin verebiliyorsunuz? Arkadaş değil miydiniz siz?" Tekrar yanından geçmeye çalıştım ama yine izin vermedi. "Bırak!"

Gözlerim ringe döndüğü anda korkuyla donakaldım. Tribün, Kaan'ın yumruğu sonucu daha çok bağırmaya başlarken Burak'a bakındım, bir atakta bulunması gerekiyordu ama sadece yalpalamıştı. Kaan'ın bir başka yumruğuyla daha fazla dayanamadı ve yere düştü.

"Burak!" Arda'yı geçemiyordum. "Ya bırak! Kaan!"

Burak'ın yanına çöküp ondan geriye sayan adam saymayı bıraktı, Kaan'ı destekleyenler büyük bir coşkuyla alkış tutarken endişem katlanarak artıyordu. Gözlerimi Burak'tan ayıramıyordum, iyi olduğuna dair bir işaret bekliyordum, hareket etmesi bunun için yeterdi ama yerde öylece yatıyordu.

"Tamam, gel." Arda sakince elimi tuttu ve kalabalığın arasından beni yürütmeye başladı. Kaan'ın kırmızıya boyanmış beyaz bandajlarına baktım, daha sonra gözlerimi terli göğsünün nefes nefese inip kalkmasına çevirdim.

Öfkem giderek arttı.

Arda, itiraz edemediğim bir hızla beni tribünden çıkarıp odaya götürmüştü. Kalbimin kulaklarımda attığını ve korkudan beynimin zonkladığını yeni fark etmiştim. Sessizliğe gömüldüğümüzden her şey çok daha netti.

MAYIN TARLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin