MAYIN TARLASI
7. KAYAYA VURAN DALGALAR
-
Kapıyı arkamdan kapayıp önüme döndüğümde Burak ile Arda'nın, gülerek Kaan'ın üzerine atlayıp sarılma çabalarını gördüm. Kaan'ın aralarında kaybolmadan hemen önce güldüğünü görmüştüm. Henüz çıkarmadığı kanlı bandajlarıyla ve terli vücuduyla olsa da bunu üçü de umursamıyordu.
Kaan çıktığı son beş maçın beşini de kazanarak rekor kırmıştı. Rakibini yendikten hemen sonra edilen anons sayesinde duymuştum, anonstan sonra tribündeki izleyiciler daha da heyecanlanarak tezahüratlarını artırmıştı; Burak ile Arda ise onlara katılmaktan çekinmemişti.
Bense sadece alkışlamakla yetinmiştim.
Onların mutluluğunu ve birbirleri için mutlu oluşunu gördükçe ben de iyi hissediyordum, rekorunu kırdığı şey her ne kadar birinin karşısına geçip onun yüzünü dağıtmak olsa da bu fikir ilk günkü kadar kötü gelmiyordu. Sanırım olanlara alışmıştım, ne de olsa onların rakipleri de o ringe tam da bunun için çıkıyordu.
"Gurur duyuyorum lan! Çocuğum olsan ancak bu kadar sevinebilirdim herhâlde."
"Boş ver çocuğu, kendim olsa bu kadar sevinmezdim."
Kaan Burak ile Arda'ya gülerken bir şekilde kafasını çıkarmaya çalışıyordu. Onların bu hâline karşı güldüm, kollarımı bağlayıp arkamdaki duvara yaslanırken gözlerim onlardan ayrılmıyordu. Kaan en sonunda kafasını çıkarmayı başardığında göz göze geldik.
Gülüşüm büyüdü. Hiçbir şey söylemeden gözlerine baktım.
Dudaklarıma bakındıktan sonra gözlerime baktı. Gözlerini, Arda geri çekilince benden çekmişti. Derin bir iç çektim.
Beraberken böylesine sevgi dolu ve hatta tatlı olan insanların, o ringe çıktığında böylesine 'vahşi' olabilmelerine anlam veremiyordum. Burak, tanıdığım en düşünceli ve birine zarar vermeyi aklından bile geçirmeyen biriydi, o bile burada olmayı seviyor ve başarılı olabiliyorsa konunun kişilikle ilgili olduğunu düşünmüyordum.
Zamanında ben de burada olanın deli olduğunu düşünüyordum, hatta Kaan'ı gördükten sonra onun bir psikopat olduğuna emin olacak derecedeydim ama şu anda fikirlerim tam tersiydi. Bunun, Kaan'ın en zor anımda bana destek oluşuyla bir ilgisi olup olmadığına karar veremesem de bir etkisinin olduğunu düşünüyordum.
O korkulacak biri değildi, başka bir şey olabilirdi ama korkunç asla değildi.
"Beni biliyorsunuz," dediğinde dikkatimi Arda'ya verdim. "Böyle bir maç sonunda kutlama yapmadan asla gitmezdim ama bugün annemin doğum günü, o yüzden eve gitmem gerekiyor." Son kez Kaan'ın bandajlı eliyle tokalaştıktan sonra geriye çekildi. "Boş bir günümüzde elimden kaçamazsınız, haberiniz olsun." Burak ile de vedalaştıktan sonra geriye döndü. "Sen de dahilsin Defne."
Gülerek kafa salladım. "Peki."
"Sonra görüşürüz o zaman." Benimle de vedalaştıktan sonra odadan çıkmıştı.
"Ben duşa gireyim, sonra çıkarız."
Burak kafa salladı. "Ben de gidip Ahmet abiyle konuşacağım, sen burada kalırsın değil mi Defne?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAYIN TARLASI
Teen FictionDefne, arkadaşının vücudunda gördüğü yaralardan dolayı endişelenmeye başlar ve bu yaraların nedenini öğrenmek ister. İstanbul'un ışıklı caddelerinin arka sokaklarında, bambaşka bir dünyanın varlığından habersizdir. Arkadaşının ise bu dünyanın bir pa...