14.KAÇTIĞINA YAKALANMAK

68 2 0
                                    

Yorumlarda buluşalım. Şimdiden iyi okumalar.

Görüşürüz.

Tamino - Intervals


MAYIN TARLASI

14.BÖLÜM: KAÇTIĞINA YAKALANMAK

-

Yatakta yan tarafa doğru döndüm ve elimi yanıma attım, boşluğa değen elimle şaşkınca gözlerim aralanmıştı. Yanımda Kaan'ın yatıyor olacağını sanıyordum ancak kimse yoktu. Elimi gözlerime yaslayıp bir süre dün geceyi hatırlamaya çalıştım, yanıma yatmasını istediğim anın rüya olup olmadığını düşündüm ancak uyumadan önce yanıma uzandığını hatırlıyordum. Uykuya dalmadan önce hissettiğim son şey onun saçlarımdaki eliydi.

Gözlerimi kaşıyıp doğrulmaya çalıştım, ellerimi yatağa yaslayıp kalktım ve etrafıma bakındım. Yanımdaki komodinin üzerinde telefonum duruyordu. Oyalanmadan telefonu alıp önce saate baktım, bir bildirim göremeyince derin bir iç çekip mesajlara girdim ve Kaan'a mesaj attım.

Defne: Uyandığımda yanımda olacağını düşünüyordum. Neredesin?

Bir süre ekrana bakındım ancak cevap gelmedi. Yataktan kalkıp üzerimi düzelttikten sonra dolaptan temiz birkaç kıyafet ayarladım, banyoya gidip kıyafetlerimi astım ve odaya dönüp telefona baktım. Bir cevap yoktu.

Telefonla beraber tekrar banyoya girdim, telefonu rafa bırakıp hızlıca duşa girmiştim. İşlerimi kısaca hızlı bir şekilde halledip banyodan çıktım, dişlerimi fırçalarken telefon titreşti. Kaan mesaj atmıştı.

Kaan: Bir işim çıktı, gitmem gerekiyordu.

Omuzlarım düştü. Bir süre ekrana bakındım, başka bir şey yazmasını bekledim ancak yazmadı. Derin bir iç çektim.

Defne: Neden hep gitmen gerekiyor?

Kaan: Ben de bilmiyorum.

Buna bir sebep aramalı mıydım yoksa gerçekten de söylediği gibi mi oluyordu bilmiyordum. Bakışlarımı telefondan çekip aynaya çevirdim. Telefonu bornozumun cebine atıp yüzüme kremimi sürdükten sonra üzerimi giyinip banyodan çıkmıştım. Saçlarımı hızlıca kurutup aşağıya inerken tek başıma kahvaltı yapmak istemediğimi fark ettim ve hızlıca Burak'ı aradım, gelmeyi hemen kabul etmişti.

Dolapta olan malzemelere bakınıp bir şeyler hazırlamaya başladım. Yaklaşık yarım saat sonra, kahveyi demlemeye bıraktığım anda kapı çalmıştı. Kapıyı açtım, Burak göz göze geldiğimiz gibi gülümsemişti. "Günaydın."

"Günaydın, gel. Hoş geldin."

"Hoş buldum," İçeri girdi ve montunu çıkarıp astıktan sonra kapıyı kapadı. Beraber mutfağa girdik, ben tekrar kahvelere dönerken Burak, gördüğü sofrayla ufak bir ıslık çalmıştı. "Yine döktürmüşsün."

"Yaptım işte bir şeyler."

"Güller Kaan'dan galiba."

Ona döndüm. Tezgâhın üzerinde duran, vazoya koyduğum gül buketine bakıyordu. Güller kurumaya yüz tutmuştu ancak fena görünmüyorlardı. Hafifçe gülümseyerek hazır olan kahveyi iki kupaya doldurdum. "Babamdan."

Bir süre sessiz kaldı, daha sonra şaşkınca, "Ne?" dedi. "Babandan mı?"

Kafa salladım ve makineyi durdurup ona döndüm. "Evet, babamdan."

MAYIN TARLASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin